Translate

20 Ekim 2012 Cumartesi

1426.bölüm..


evde..
iki saat sonra.. şıkır şıkır giyinip.. hazırlanmış,balkonda kahve içiyorduk..
saçlarıma maşa ile ben şekil verip açık bıraktım..

tuna-- irem..
irem-- bende bu tonu beğenmedim.. ne söyleyeceksen vazgeç..
tuna-- (gülümseyerek,sigara verip yaktı ) ama bilmen lazım..
irem-- olabilir.. yarını bekle...

tuna-- nedim beyler gidecekleri için,yarın  olmaz..
bazı belgeleri, imzalamamız gerekiyor.. feragat ettiğimiz mallar ve miras hakkında..
sabah,yürürlüğe koyması lazım.. bir ay uzun bir süre,bekleyemez..
açılışa getir dedim.. beş dakika sürmez,imzalarız.. ve ben rahatlarım..

irem-- peki.. neyi kapsıyor..

tuna-- vakıf..evler, babandan aldığın arazi ve holding hariç herşeyi..
çiftlikten de,topraklardan da.. ileride ekilebilecek ürün ve hasattan da.. hiç bir hak ve hisse talep etmiyoruz..
tek varisim olarak, sende etmiyorsun.. ben alıp-satma hakkımdan da,vazgeçiyorum..
malların vergilerini,sigortasını vs. ödeyeceğim.. sadece..
tek yetkili imza seninki olacak..
nedim bey,gitmeden.. bu bilgileri..erene,tuğrula ve halama gönderecek..  birdee.. vasiyet meselesi var..

irem-- tunaa,devam etme.. hiç sırası değil..

tuna--  başlamışken,bitireyim irem.. senin de yazdırman gerekiyor ama o acil değil..
dönünce de olabilir.. benimki nedim beyde..bir kopyasını da çiftlikteki kasaya koydum.. haberin olsun..

irem-- (gözlerinin içine bakarak)haberim var.. hasatın son günü..  tesadüfen gördüm..
zarfta adım yazdığı ve açık olduğu için de ilk paragrafı okumak gafletinde bulundum... devamını okumak / duymak bana nasip olmasın diye dualar ederek..elime ateş değmişcesine, geri koydum..
ağam yeterince moralimi bozduğuna kanaat getirdiysen..artık gidelim diyorum..
amacına ulaştın,neşem kalmadı.. artık yüzüm gülmüyor,kendimi iyi hissetmiyorum..
cıvıl cıvıl olmayacağımdan, kıskanmanı gerektirecek hiç bir unsur kalmadı,bende..
hassasiyetimi bildiğin halde ,devam etme demişken..söyledin ya..  alacağın olsun..

tuna-- yapma iremm.. amacımın bu olduğunu nasıl söylersin..

kalkıp filcanları aldım ve mutfağa getirdim.. üstüme su sıçramasın diye yıkamadım..

antreye bıraktığım,gece çantamdan rujumu alıp sürdüm.. ayakkabılarımı giyip.. arkamdan gelen tunaya dönerek..

irem-- hazırım..
tuna-- böyle gitmeyelim.. afedersin,etkileneceğini düşünemedim.. (saçımın buklesini,parmağına dolayıp ) lütfenn.. gülümse..

irem-- (derin bir nefes alarak ) senin gibi düşünceli bir insanın,bu tarz hatası bile bana dokunuyor tuna.. hangisi daha iyi bilmiyorum..
 ilk baştan beklentilerini minimum tutmak mı.. maksimuma alışmışken.. düşüş yaşamak mı.. kararsızım..

tuna-- (ellerimi tutup) sana tencere takımı alıp,özür dilesem olur mu..

irem-- (gülerek ) ne al.. nede özür dile rica ederim..
tuna-- en azından güldün.. (yanağımı öptü )n'olur, affettim dee..

irem-- affettim,gel hadi..
tuna-- (cekedini ve ayakkabılarını giydi ) daha içten olabilirdi..
irem-- şansını zorlama,bence.. isteyen sen olmasan.. o kelimeyi zor söylerdim..


Hiç yorum yok: