Translate

17 Ekim 2012 Çarşamba

1425.bölüm..



tuna--  biz kalabalık bir ailede,bir odaya mahkum olsaydık.. nasıl olurduk sence..
o yüzden,yargılamadan.. empati yap.. şartları farklıymış..
 annene gösteremediği ilgiyi,sana gösterip.. vicdanını rahatlatmış  bile olabilir..

irem--  haklısın,belki öyledir de..  yine de kabul edemiyorum.. 


 babam benim için bir idolken.. gerçeklerin farklılığını öğrenince.. sorguluyorsun, ister istemez..  dedeme sevgilerimi yolluyorum da..
13 yaşında bir çocuk,evlilikten ne anlar.. nikah olmuş ama.. doğum gününde,çiftlikte ip atlıyormuş annem.. şalvarla atlayamamışta.. çıkarmış.. 14 yaşına gireceği için sevinçli..
saf saf.. ahmet kutlar,bir çiçek koparıp verir..yada benimle beraber ip atlasa bile gönlümü hoş eder diye düşünüyormuş..
tulumbadan su çekerim,soğur..elini yüzünü yıkar, derken..
babam traktörle dönmüş çiftlik yoluna..  annemin ip atladığını görünce de, yüzü asılmış.. güya bacağı görünmüş ama bunu annem bilmiyor.. lütfedip,söylemiyor..

hiç konuşmadan ,neden belirtmeden.. tafrayla.. eve girmiş.. annem neye uğradığını şaşırmış..üzülmüş..
sabaha kadar rüzgarın annesine sarılıp ağlamış,odalarına da gitmemiş..
bilinmeyen bir nedenle.. küsmüşler..
iki gün sonra,babamın yaş gününü de annem kutlamamış tabi.. babam,hakkı varmış gibi.. birde buna küsmüş..

üç ay tek kelime etmemişler..  bir cuma günü dedem,annemi ziyarete gelmiş.. yüzünün gülmediğini görünce.. bekle beni,ahmet yalvardığını unuttu demek ki.. kızımı verdiğim gibi almasını da bilirim diyip.. gitmiş, babamı bulmuş.. beraber dönmüşler de,babam  nermini götürme diye.. ağlıyormuş..
dedem,karına yalvar..istiyorsa kalır.. istemiyorum derse.. şimdi götüreceğim kızımı demiş..

tuna-- (gülümseyerek ) baban burada mı müdahale etti..
irem-- evet.. ne dediyse artık..duymamı istemedi.. annem bu zamana kadar hiç anlatmamıştı..
o kadar derinlere gömmüş ki,kadıncağız.. sinirle bu kadarını öğrendim..

tuna-- incir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçük nedenler ..saçma ,basit kıskançlıklar diye düşünüyoruz ama aynı hataları bizlerde yapıyoruz.. malesef..
ahmet abi.. bu kadar laftan sonra , tencere takımı almaz dimi..

irem-- herhalde  ama emin olamıyorum..aslında birşey almasına bile gerek yok.. annem öyle maddiyata düşkün bir kadın değil..  babama anlatmak istediğim, davranış biçimi.. ve bir çiçeği bile verirken
içtenliğini hissettirmesiydi..
tabi bu kadar açık söyleyemediğimden, anladı mı bilmiyorum..

tuna-- bekleyip,göreceğiz.. çaresiz..
irem-- (muzipçe gülerek,eğildim yüzüne doğru) tunaa..

tuna-- (baktı önce) hayır hayır,aklından bile geçirme..
kesinlikle kayın babama bu konuda yardımım olamaz.. fikir veremem..

irem-- hah hah hah.. tunam, çok tatlısın çok.. yanlış anladın .. fikir veremezsin de..
üç gün ,ertana bakarsın dimi.. beni istemiyor malum.. kabul ederse,kıbrısa göndereyim diyorum..

tuna-- (gülerek) iyi,bakarım.. gönder.. ama beni karıştırma ki.. rahatsız hissetmesinler..
irem-- bu lafın üstüne.. kim görürse görsün..umurumda değil.. (öptüm yanağını ) sağol..
tuna-- (elimi tuttu) sende..

**********
Adanaya girişte kırmızı ışıkta durunca.. camı açtım.. candan yanımızdaydı.. beyhan yok görünürde.. 

irem-- candan,kaybolmazsın değil mi.. 
candan-- (gülümseyerek ) kaybolmam canım..  
irem-- bir ihtiyacın olursa,aramaktan çekinme.. yarında iş yerine,uğra mutlaka tamam mı.. 
candan-- tamam.. 

tuna-- (kısık sesle )  açılışa davet etsene.. 
irem-- candan..  yeşil yandı.. bizi takip et.. birşey söyleyeceğim.. 
candan-- olur.. 

buraya hiç yağmur yağmamış..  saat beşe gelmesine rağmen hala çok sıcak.. 

irem-- çağırmak, hiç aklıma gelmedi.. 

tuna sinyal verip sağa yanaştı.. 
tuna-- normalde bende çağırmam ama ikisi de aklı başında kızlar.. 
yanlızlar, yurda gidin demek içime sinmedi.. 

candan da durdu arkada.. ben ,inip yanlarına gittim.. 

irem-- kızlar.. açılışa gideceğiz demiştim ya.. sizin de gelmenizi arzu ediyoruz.. 
dil biliyorsunuz,yabancılık çekmezsiniz..  sahibi,dostumuz.. gayet elit bir davet olacak.. katılırsanız seviniriz.. 

candan--(meleğe bakarak) ne dersin.. 
melek-- gidelim ablacığım.. 
candan-- peki,geliriz..irem hanım.. 

irem-- irem de,bana.. giyinip,gelin.. kuaföre beraber gidelim.. yada önce kuaföre gidelim.. nasıl isterseniz.. 
candan-- sen bizi merak etme.. biz hallederiz,irem.. yeri tarif et,saati söyle yeter....

irem-- bu bulvarın üstünde.. black diamont.. giderken göreceksiniz zaten.. 
saat sekizde orada olup ,benim adımı verirseniz sorun olmaz.. 

candan-- tamam.. hoşçakal.. 
irem-- güle güle.. 

Hiç yorum yok: