Translate

17 Ekim 2012 Çarşamba

1424.bölüm..


valiz değişimi..vedalar,teşekkürler vs. ayrıldık yayladan.. misafirler saat altıda yola çıkacaklarmış..
tuna beyhan ve candanın kullandığı ..üç araba arka arkaya yola çıktık.. silecekler yetişmiyor..

tuna-- yarın annenin yaş günü mü..
irem-- evet..
tuna-- üç temmuz da,babanın mı..
irem-- (yaktım bir sigara) hımm.. ve neredeyse hiç kutlamamışlar..gerektiği gibi..
babam bildim bileli.. tencere takımı alır anneme..  hediye işini hiç beceremez.. para verip,sen al der..

tuna-- (gülerek) ne ara konuştunuz da,birisi mutlu olsun dedi..
irem-- hani dansa kaldırmıştı ya.. benden,kendisini  affetmemi istedi..
(anlattım konuştuklarımızı )şimdi önerim doğrultusunda,birşeyler yapmaya çalışıyor yani..

tuna-- iyi de.. babana tavsiye edişin bile,haddini aşıyor bence.. nasıl söyleyebiliyorsun bilmem.. birde ertanı bırak dedin..inanılmazsın..

irem-- (gülümsedim)o da, benim farkım işte.. bir başkası diyemez de.. gariplerim.. çocuksuz bir yere gitsinler ,zaman geçirsinler dedim..
tuna-- yine karıştın yani..

irem-- (içimi çekerek ) evet de.. inan ki..gerekiyordu..
sen abinin nikahı için İstanbula gittiğinde..  ikisine de,tunanın yaşgünü ve ben gideceğim.. bilin ,bana da engel olmayın demiştim..
babam,sana yalan söyleyemeyeceği için .. karşı çıktı..
annem dinledi ve sorumluluk benim, telefonlara bakmazsan yalan söylememiş olursun..
.. tuna ,ireme değer veriyor.. o da, kocasına sürpriz yapmak için çırpınıyor.. engelleme, bırak dedi.. babam yine olmaz diyince de.... kız açık açık söyledi..  bir daha niye benim hiçbir şeyden haberim olmuyor,söylenmiyor deme öyleyse dedi..

tuna-- vayy.. biraz  ağır olmuş,sanki..
irem-- haklısın..babam birşey demeden.. gidip yattı..  annemle salonda.. sana gayretle kazak işliyoruz..bizde..
ben hamile diye,sinirlenme.. babam ne derse desin..gideceğim anne..sen sakin olsana dedim.. birikmiş öfkesiyle.. daha önce hiç konuşmadığımız, bazı şeylerden bahsetti.. kendi evlilikleriyle ilgili.
.çocukmuş ikisi de,tamam da.. yine de..
babamın bu kadar düşüncesiz olabileceğini,tahmin etmediğimden çok üzüldüm.. tabi babam bizi duyuyor.. en can alıcı yerde.. seslenip.. .. nermiin herşeyi anlatman gerekmiyor,değil mi.. dedi..

tuna--  senin bilmemen için,susturmuş..

irem-- aynen öyle.. annem sustu ve insülin iğnesini vurmaya gitti..
bende senin arayacağın için..telefonu odama çekerken.. konuşmalarını duydum..
babam.. özür diler gibi birşeyler söyledi.. annem de..
benim hevesim kalmadı da.. kızımıza karışma bari ..
hiç olmazsa,onların çocuklarına anlatacağı güzel anıları olsun.. dedi..
yani,fırsatını bulmuşken.. karışmam o yüzden..  anneme ne yapsa az.. hakkını hiç ödeyemez..

tuna-- doğrudur.. sen ne yapacaksın..

irem-- bilmem,düşünmedim daha.. şu bileziğini vereyim diyorum..
aynısından kendisine..bana,zuhale,hayale..şaziyeye.. ertana da almış şaşkın..

tuna-- o ikinizin arasında... bildiğimi de, bilmesin.. ne zaman verirsen ver de..
ikisi için,hediye olarak.. bir karavan alsana..  yolda rahat ederler,ertan da huzursuz olmaz.. ne dersin..

aynadan arkaya baktım.. candan geliyor,arkasında da beyhan var..

tuna-- ne oldu..
irem--(gülerek )  arkamızda candan varmış..  beyhan olsa..aldırmayacaktım da.. şimdi seni öpsem ayıp olur,dimi..
tuna--evet..  hah hah hah..
 irem--harika bir fikir verdin aşkım ,sağol..

tuna-- sende sağol..  annene değer vermen güzel de, baban düşüncesiz değil.. sadece bazı insanlar,
 neyi nasıl yapacağını bilemez.. hediye almak,değer verdiğini göstermek..sevdiğini söylemek gibi.. sende söylüyorsun,çocuklarmış diye..
çiftlik yaşantısında..büyüklerin yanında ,karısına istediği gibi davranamamıştır.. sonra da,kalıplaşmışı değiştirmek zor.. haliyle..
 biz kalabalık bir ailede,bir odaya mahkum olsaydık.. nasıl olurduk sence..
o yüzden,yargılamadan.. empati yap.. şartları farklıymış.. annene gösteremediği ilgiyi,sana gösterip.. vicdanını rahatlatmış bile olabilir..

irem--  haklısın,belki öyledir de..  yine de kabul edemiyorum..

Hiç yorum yok: