Translate

17 Ekim 2012 Çarşamba

1421.bölüm..


babamı yolcu ettik.. bizde etrafı topladıktan sonra..  evi kapatıp.. babamın tarifine göre..  sevim teyzemlere gittik..  evleri tepede ve gayet güzelmiş..

arabalar arka  yolda,peş peşe durmuşlar.. tam inecekken telefon çalınca... açtım..

irem-- buyrun..
tamer-- merhaba irem hanım.. pazar günü rahatsız ediyorum sizi ama affınıza sığınarak birşey sormak istiyordum..
irem-- estafurullah ,buyur tamer..
tamer-- nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum ki..
irem-- kötü birşey mi oldu..

(tuna bende duyayım diye işaret etti.. aramıza aldım.. ahizeyi )

tamer-- yok yok.. (derin bir nefes alıp ) ziya beyin kuzeni,candan hanımla ilgili..
kaldıkları yere gittim, yarın sabah gideceğiz demişti ama yoklar.. nerede olduklarını biliyor musunuz diyecektim..

irem-- (gülerek ) candan hanımı sormana, şaşırdım tamer.. ama nerede olduklarını söyleyebilirim.. tekir yaylasında , teyzemlerin evindelermiş..  birazdan göreceğim,iletmemi istediğin birşey varsa
söylerim..
tamer-- benn..konuşmak, görmek istemiştim.. aradığımdan,hiç bahsetmeyin bile.. rahatsız ettim,size iyi günler..
irem-- peki tamer,sana da iyi günler..

kapatıp,tunaya baktım..
irem--bak, hiç ilgim ve bilgim yoktu..
tuna--  hah hah hah.. inanıyorum,canım.. gel hadi..

****
 dumanı ,sesleri takip edip.. basamakları indik..
tahmin edebileceğiniz bir görüntü var.. cıvıl cıvıllar.. geniş sofada masa hazırlanmış..  divanlarda oturuyorlar ve herkes konuşuyor bizi gören yok..

irem-- merhabaa..
osman-- oo,merhaba yavrumm.. buyrun.. ıslanmayın.. hoşgeldiniz..
irem--tuna-- hoşbulduk enişte..
tuna-- güle güle oturun ,ağız tadıyla..
osman-- sağol oğlum..

tuna aldığı tatlı tepsisini, aliye verdi.. tokalaştık,öpüştük.. erkekler öndeki bahçedelermiş.. ağaçların arasına branda gerilmiş.. yağmur gelmiyor oraya..
babam mangalın başında ,diğerleri de masanın çevresinde oturuyorlar..

özcan-- tunaa,bahçeye gel..
suat-- ahmet beyin yüzü güldü..
arif-- darısı,osman bacanağın yüzünün gülmesine..
ergün-- güler nasılsa,enişte..

irem-- neşeniz bol olsun beyler..
sağol,hoşgeldin dediler.. ertan yunaa gelll diye çığlık çığlığa bağırınca.. tuna da ,indi yanlarına..

bana, zuhalin olmayışı garip gelse de.. öyle demedim artık teyzeme..
 annem , teyzemler ve misafirlerle ayak üstü konuşup..
-neşe abla ve gençler mutfaktalarmış-..bende girdim..
hoşgeldin dediler.. salata yapıyorlardı.. yardım ediyorum bende..

neşe-- hülya,kızlarımıza baktın mı.. düşmesinler..
hülya-- baktım neşe abla.. uyuyorlar.. sıcaktan mahvoldu,dilek..
melek-- hangimiz olmadık ki hülya..

neşe-- Ankara havasına alışık olunca,uyum sağlamakta zor oluyor melek.. ama mecbur olunca,yaşıyorsun bizim gibi..
melek-- ben yaşayamam valla..
irem-- (tabaklara paylaştırdım salatayı ) melek,büyük konuşma.. bir bakarsın, Adanaya gelin gelirsin..belli mi olur..

güldüler..

candan-- (ziyanın halasının kızı.. hani krize sebep olan ) irem hanım,sizin ..batu beyle konuştuğunuzu mu düşünmeliyiz..
irem-- hayır,sadece olabilir demiştim.. batu bey, bir teklif mi yapmış yoksa..

melek-- aramak,görüşmek istiyormuş..  irem hanım.. ben de okulumun öncelikli olduğunu söyledim.. tamam etkileyici, kültürlü.. yakışıklı ama hiç tanımıyorum.. maceraya atılamam ..
tez hazırlıyorum,zamanım hiç yok..

irem-- sana kolay gelsin,başarılar diliyorum..
melek-- sağolun.. siz nereden tanıyorsunuz batu beyi..
hülya-- bence,maceraya atılma melek.. okulun öncelikliydi,tez de hazırlayacaktın unutma..


kahkahayla güldük..

Hiç yorum yok: