Translate

6 Ekim 2012 Cumartesi

1416.bölüm..


hareket ettik.. ben öndeyim..
üç araba arka arkaya gidiyoruz.. yaylaya doğru.. telefon çaldı..

irem-- tuna sen aç..
tuna-- (açıp ) alo.. buyrun.. ........... merhaba  hamza kahya.. .............................. ......................hıı..
sen yaptıysan tamamdır.. .......................................... .............. belki ekerim demişti ,zaten.. ................. ....................... ......... yok,estafurullah rahatsız etmedin... misafirleriniz varmış.. asıl biz seni,rahatsız etmişiz.. baksana.................................................................................................................
............................................. ................ .................. ...............................................
evlenecek olan o.. gönlü istemiyorsa,ısrar etme.. hamza kahya..  kader,kısmet bu işler .. başka birisi,olabilir.. etrafına bak ....................... ....................... ................................................
.......................................................  hah hah hah.. güllü,yardım  istemiyorsa kaçırmıyordur.... ..... .............. ................................................................................
nail konuştuğumuzu bilmesin de..  niyetini önce kızın duysun kararlarını versinler,sonra sana söyler.............. ................................................................ ...................................................... evet,anladığın doğru.. nail yerinde duramıyordu.. ahmet abiyi bahane edip,ben gönderdim.. ......................  ........................ hayırlısı olsun.. hoşçakal...

kapatıp bana baktı..
tuna-- hani karışmayacaktın,birde babanı öne sürdün..  adam cin gibi,yalanımızı anladı. nail gidip,konuşurdu güllüyle..

irem-- abartan sensin.. ben ortama bakacaktım sadece.. güllünün tavrından anlardım.. hamza kahyaya da.. söylerdim birşeyler..
sen lahana,havuç dedin.. babamın ekmeyeceğini bildiğinden ,aradı o.. etrafına bak diyince,ne dedi..

tuna-- (keyifle arkasına yaslanıp.. gülerek )
"anlamadım ama nail,güllünün elinden tutmuş.. çekiştirerek kanala doğru götürüyor..
 nailin niyeti ne beyim.. kaçırıyorsa, alnının ortasına bir delik açarım haberin olsun.."dedi..

irem-- (gülümsedim) güllü,gönüllüydü canım..
 burhanla karşılaşmaları nail açısından iyi olmuş da.. burhan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.. ayrıldık,bitti diyordu ama...
hemen kendini avutmanın derdine düşeceği ,hiç aklıma gelmezdi doğrusu..
bu kadar basit mi ya.. hani aşıktı,nasıl vazgeçebiliyor ki..
eminim çiçek mahvolmuştur..

tuna--  burhan için ne basittir , ne de vazgeçmiştir.. aklı karıştı,kızgın..çiçeği sorumlu tutuyor halimizden..  en az çiçek kadar acı çektiğine ve o yanındaki kadına çiçeği anlattığına eminim..
eğer ben yanılıyorsam.. başlamadan,bitmesi ikisi için de hayırlı demektir..
zamana bırakmak en iyisi..

irem-- (içimi çekerek) nasıl bırakacağız ki..çiçek de hak etmedi olanları.. kim suçlu,onu da bilmiyorum..
tuna-- konuyu değiştirsek mi,belim kaşınıyor..
irem-- nee,ciddi misin..
tuna-- hayırr..
irem-- of tunaa.. bülent de sıkıldı bizden,adamın kendi sıkıntısı yokmuş gibi hala bizimle uğraşıyor..yelizi de arayacaktım,güya..

tuna--  çok özlemiş seni.. görsen tanıyamazsın..
yüzü.. eli,ayağı şiş kıpırdayamıyordu yazık.. çaktırma da,bülent yedinci ayı doldurduklarında durumlarına bakıp,gerekiyorsa alacakmış bebekleri.. normal süreyi beklerlerse de.. yatıracakmış iki ay..

irem-- off,ne zor.. benim de içim daraldı.. şarkı söyle bana..

tuna-- hah hah hah.. geç kaldın,geldik.. (aynadan arkaya bakıp ) sinyal verde,şuraya yanaş.. yaramaz çocukların karnını doyuralım.. çok pişman olmuşlar gittiklerine..

irem-- (sinyal verip,yanaştım ) öyleymiş,özür dileyip durdu abim.. yola çıkacaklardı demişsin,galiba..
tuna-- (gülerek ) evet.. derhal gitmeleri için,aklıma o bahane geldi..

Hiç yorum yok: