Translate

6 Ekim 2012 Cumartesi

1415.bölüm..


menekşe-- anlatmamakta,bir bildiğin vardır elbette.. ama çok merak ettim tuna..
şöyle yüzeysel bahsetsen,olmaz mı...
tuğrul-- hikaye gibi,anlat.. isim verme mesela..

tuna-- soru sormak ve sözü unutmak yok ama..
tamamm dedik..

tuna-- hanım ağa  hasattan sonra,hakları geçmesin diye.. fazlasıyla ödeme yapmış.. kendi çalışanlarına .. ekstra parayla da,birisi dağıtayım demiş..

irem-- verdiğim para onlara, helal olsun.. haklarıydı.. dağıtıp da ne yapmış..
tuna-- helal de,fazlası..-kendi diyişiyle -onu bile  biraz etkilemiş.. dün gece yemiş,içmiş.. daldan dala gezmiş..
sabaha karşı,bulunduğu yerden..ayrılırken..
 karşısına , görmeyi hiç ummadığı birisi  yanındaki kadınla çıkıverince...boks antremanı yaparcasına.. hakaret ederek,dövmüş..
 karşısındaki,elini bile kaldırmamış.. şikayetçi de olmamış ama karakola götürülmüşler yine de..
bir saat nezarette tutulduktan sonra.. şikayet olmadığı için.. serbest kalmış..
dövülen morarmış halde..  bekliyormuş..
 aklı karışık, iki erkek.. çorba içmeye gidip üstü kapalı olarak ,nedenlerini konuşmuşlar.. birisi özür dilemiş,diğeri hak ettim demiş vs..
 döven bir anda,sevgisine sahip çıkmaya karar vermiş amaa.. bir başka talibi duyunca.. şaşırmış.. durumun özeti bu..

menekşe-- naili anladım da..diğer kişinin işlevi de önemli.. kim olduğunu bulsam.. çözeceğim.. yine de sağol..
tuna-- sende..

irem-- ben buldum,anladım ama sadece onlar çözebilir  menekşe..
birdaha da ,kimseye karışmayacağım.. iyilik yapmak isterken..hiç yoktan zarar gören ben oluyorum..

naille ufuk gelince kalktık.. arabalara doğru yürüyoruz.. nailde yanımızda..

irem-- hamza kahyaya birşey söylemem lazım... babam istedi.
.bizi takip edin de,çiftliğimizi de görün abi..

tuğrul-- biz gördük.. gecikiyoruz da..naille haber göndersen.. olmaz mı..

tuna-- öyle yapalım.. nail;ahmet abinin misafiri olduğunu çarşamba günü geleceğini .. buğday tarlasını ilaçlatıp , sürdürmesini .. gübre takviyesi yapmasını
lahana yada havuç ekebilirim dediğini söyle..hamza kahyaya..

nail-- tamam,beyim..
tuna-- irem başka birşey yoktu değil mi..
irem-- (gülümsedim ) yoktu.. hemen gitte,söyle nail..
nail-- söylerim,irem hanım..

tuna-- (gülerek )bize buğday kaldıysa ,kaynatıp kurutun..  kurtları,köpekleri de serbest bırak..

ela-- o ne demek..yoksa biz verelim.. arabanın arkasında üç çuval buğday var..
menekşe-- bizde de..
irem-- hah hah hah..  hayrımıza  fazlasıyla dağıttığım için.. tuna şaka yapıyor..
satın alırım demiştim de,bize gülerler diyip..yetecek kadar ayırdı hüseyin..

orhan-- gülerlerdi sahiden..
irem-- umrumda olmazdı,çünkü mazeretim var orhan abi..
nail,fazlıların harmanına yarın sabah istediklerimi götür.. unutma sakın..

nail-- olur..

oturduk arabalara.. hareket ettik.. ben öndeyim..
üç araba arka arkaya gidiyoruz.. yaylaya doğru.. telefon çaldı..

irem-- tuna sen aç..

Hiç yorum yok: