Translate

2 Ekim 2012 Salı

1409.bölüm..


masadakilere de.. selam verip.. gitti..  tuna da yerime otururken.. sandalyemi itiyor..

tuğrul-- iremm,çok gizemlisiniz.. neler oluyor..
tuna-- yok birşey.. en azından seninle ilgili değil..

tuğrul-- konuyu biliyor musun yani..pes doğrusu.. neredeyse,burada olduğunu düşüneceğim..
tuna-- sana telepati kuruyoruz demiştim.. burada olsam,hiç ireme hasat yaptırıp..  yorar mıydım..

ceyda-- üzülmeyin tuna bey.. ben dün gördüm,iremi.. kesinlikle yorgun değildi..
artist gibiydi maşallah.. gözlerinin içi gülüyordu.. hatta sırrın neyse paylaş ,sevaptır ..biz de faydalanalım dedim..

tuna-- (yerine oturup,gülerek bana baktıktan sonra..  ) paylaştı mı.. yoksa..
ceyda-- hıı.. biçerdöverle en çok ürünü o toplamış ta.. ödül kazanmış..
tüm yorgunluğunu atmış.. ondan iyiymiş.. ben de bozmadım artık, inanmış gibi yaptım..

tuna--irem-- hah hah hah..

tuğrul-- en azından, o.. telepati masalını anlatmamış.

ceyda-- dediklerinin hepsini söylemedim tuğrul bey. insan inanamıyor ama anlattığı, masal gibiydi..
telepati çok gerçekçi kalır yanında..

batu-- en gerçek görüntü.. şu anda masamıza doğru yaklaşıyor.

hepimiz baktık.. aa,dansöz  elindeki zilleri çalarak.. geliyor sahiden .. sülün gibi de,bir kız..
 ziya gülüyor..  müzik de başladı..

menekşe-- ziya,ziyareti hak etti..

kahkahayla güldük..

dansöz gayet cilveli bir edayla.. masanın önünde durup..
-- merhaba efendim.. damat bey,bu masaya gönderdi beni.. kredi borcumun olduğunu söylememi istedi..

bekir-- borcunun kaç lira olduğunu da söyledi mi..
--  ne taktir edersen ,kabulümdür.. ağanın eli tutulmazmış..bekir ağa..
sacide-- inanma sen,onu kim dediyse..yalan söylemiş..

bir kahkaha daha yükseldi bizim masadan..

irem-- damat  şaka yapmış.. bizim masadan sana bahşiş çıkmaz.. boşuna yorulma,sen bizi bırak.. şu arkadaki masaya git.. asıl hanım ağa orada.. en başta oturuyor.. gördün mü..

-- gördüm.. sağol..
irem-- ne demek efendim.. kredi borcunu kapatmana katkımız olsun..değil mi..
-- fikri sevdim..

kıvırarak gitti,masalarına.. suzan teyzeyle,suat amcanın karşısında oynuyor..
menekşe-- suzan teyze,kıza kötü bakıyor..
ela-- boşver,suat amca güzel bakıyor.. önemli olan o..

sacide-- irem,suzan hanımı çok sevmiş anlaşılan..

irem-- (gülerek ) çookk.. lütfü abinin annesiyle,suzan teyzenin bendeki yeri.. çok özel.. sevgiyle yad ederim herzaman..  hıı,bir de benim halam  var.. o da bambaşkadır..

ela-- lütfünün annesini bizde severiz..
menekşe-- bayılırız.. suzan teyze de,bayıltır insanı.. neyse ki ziya huy olarak ,babasına benziyor..

güzide-- zuhalle tanışıyor muşsunuz.. uyardınız mı..

irem-- fırsatları olmadı sanırım..

ela-- (gülümseyerek) ziyayı,annesini babasını.. lütfüden.. irem ve tuna hariç sülalelerini de neşeden dolayı tanıyorduk..
neşe ikisini yakıştırdıklarını söylediğinde.. suzan teyze endişelendriyor bizi,karışma  vebal alırsın.. senin de başında dedik... neşe,kızdı ve ben ziyaya kefilim ,ikisi çok mutlu olacaklar görürsünüz dedi..  lütfü ergün ve aliyle tanıştırmış ziyayı.. zuhalden haberi bile yokken.. Mersinde bize uğradı..bir akşam..
balkonda çay içerken konuştuk epeyce..
ziyanın eşini annesine ezdirmeyeceğine kanaat getirince..  neşeye hak verdik..
biz ailelerimizin yanına gittiğimizde.. hayalin nişanında ilk kez görmüşler ,birbirlerini.. ve aşık olmuşlar..

..zuhal fevkalade bir kız.. ziya da,sağlam bir delikanlı.. tavrıyla,sözüyle şimdiye kadar hiç yanıltmadı bizi..allah bozmasın.. bundan sonra da,iyi olurlar inşallah..

inşallah dedik hepimiz..
dansöz de,gösterisini bitirip,alkışlandı..kıyafetine sıkıştırılmış paralarla selam verip,kulise geçti..
slow müzik çalınıyor.. ziya ve zuhal kalktılar..

tuğrul-- tesadüfen...erenle bende ,o nişandaydık.. ve ok trafiğine tanık olmuştuk.. keşke orada olsaydın da, ben de seni görseydim..

menekşe-- görsen de,zamanı gelmeden hiç birşey olmuyor...
baksana ziya bizden önce gördü,zuhali.. ama biz ondan önce evlendik..

(o zaman diliminde yaşadıklarımız aklıma geliverdi birden..
 düşüncelerimi değiştirmek için kendimi zorlarken.. tuna imdadıma yetişti..)

tuna-- irem,gel dışarı çıkalım biraz
irem-- (gülümsedim )tamam..izninizle.. (ayağa kalktık ikimizde..çantamı aldım)

tuğrul-- nereye..
menekşe-- telepati için gerekiyormuş,tuğrul.. bilgi güncellemesi, anlarsın ya..

kahkahalarla gülerlerken.. bizde dışarı çıktık.


Hiç yorum yok: