Translate

2 Ekim 2012 Salı

1407.bölüm..


gülderen-- zekeriya sen tek kaldın.. kavalye bulsana kendine..
zekeriya-- gülderen hanım.. dans etmesini bilmediğimden, kavalye bulmak gibi bir sorunum yok..

güngör-- hatice öğretir sana..
mustafa-- (gülerek) ayla da,gönüllü olur..
bekir-- benim sekreter de,pek hoşlanmış senden..  bilmediğini bir duysun ..var ya.. yerel dansları bile öğretir sana.. kız cıva gibi.. yerinde duramıyor..

orhan-- talipler çokmuş,zekeriya.. yere bakıp,yürek yakmışsın..
zekeriya-- (mahçup mahçup..gülümsedi) yok canım.. onlar arkadaşlarım..

ziya ve zuhal geldiler masamıza..

ziya--hanımlar,beyler..  niye oturuyorsunuz..
irem-- dinlenip,sizi seyrediyoruz ziya..
ziya-- buranın kadrolu dansözü . sıra ona gelmeden,salona bakarmış..
hangi masada kalkmayan çoksa.. eğlendirmek maksatlı o masaya gidermiş.. uyarayım demiştim..

ela-- kredi borcu da vardır..
gülderen-- sarılıp,teselli edecekler de var nasılsa..

nedim-- aman gülderenn.. kız düşüyordu,dedim ya..

kahkahalar atıldı..

kalktık hep birlikte.. piste gidiyoruz..

ziya-- zekeriya sende gel.. tanışmanı istediğim arkadaşlar var..
mustafa-- ziya,kaanı kaptırdık..zekeriyayı bize bırak..
ziya-- (zekeriya yanına..gelince, gülerek ) iş amaçlı götürmüyorum.. mustafa bey..
mustafa-- tamam öyleyse..

*********

ergün abim,halasının kızıyla.. ali abim haleyle..ruşen ve necmi nişanlılarıyla.. mürsel eşiyle..
kaan ceydayla,batu melekle.. bizlerde eşlerimizle dans ediyoruz..

ziya ve zuhal geldiklerinde.. zekeriya da,bir kızla piste çıktı..
nasıl da güzel kız.. boyu boyuna denk.. incecik.. ve gayet güzel dans ediyorlar..


nedim-- bilmem diyenden korkacaksın zaten..
bekir-- ya da,düşeni tutanlardan..

ziya-- yadaaa şantaj fotoğrafı çekenlerden..
bekir-- aşkolsun irem hanım..

irem-- ben söylemedim.. o başka fotoğraftan bahsediyor ,bekir bey..
tuğrul-- hangisinden..

ziya-- siz sarma yediniz mi..
tuna--irem-- hah hah hah..

orhan-- sarma değil,size dolma yaptılar oğlum..bana bile yedirmediler..
menekşe-- ziyalara gittiğimizde,sana da yediririz orhan.. bozmayalım dedik..

zuhal-- buyrun,bekleriz..
gülderen-- ya biz..
zuhal-- sizde,gülderen hanım..

irem-- bak inanırız,zuhal.. ziya aylardır gelmemiz için ısrar ediyordu,şimdi sesi çıkmıyor..
ziya-- zuhal yada ben çağırmışız fark eder mi.. buyrun gelin..

mürsel-- geleceğiz zaten.. yaptığını yanına bırakırmıyım..
ruşen-- biz gelmiyoruz..

necmi-- zuhal bilmiyor da.. ziya bilerek buyur ediyor.. evlerine götürmeyeceğim ki,onları..
 hepiniz kapıda kalırsınız.. benden söylemesi..

ziya-- necmii, sus oğlum.. açık vermesene..

kahkahamızı duymanızı isterdim..

suat-- ziya,gelinimi almaya geldim..
ziya-- vermemm..

suat-- verr.. (zuhali aldı,kollarına ) muharrem pastayı getirdi,seni bekliyor..
ziya-- tamam..

kayın babasıyla ,gayet güzel dans ederken,hareketli müzik çalmaya başlayınca..
ortaya aldık onları..biraz sonra,sağol kızım diyip gitti suat amca..  zuhalin karşısındaki eşler değişiyor..
ali,ergünle oynarken.. ziya da geldi..beraberce oynadılar da..
 gelinliğin eteğiyle ,uzun duvakla hareket zor oluyor tabi..müzik bittiğinde.. yerlerine giderken...
 duvağını topladık neşe abla ve elayla..


ziya-- zuhall,çıkarayım mı..
zuhal-- çıkar,hadi..

irem-- neyi çıkaracaksın..
ziya-- eteği..
irem-- nee.. nasıl..


ellerini zuhalin beline götürüp.. büzgülü,kabarık tüllü tarlatanı tutan kopçayı açınca..
inci beyazı ışıl ışıl parlayan ,mini eteğiyle kaldı zuhal..

ziya eteği sevim teyzeme verip.. makası istedi.. duvağı da bel hizasındaki güpürün altından kesiyor..

ziya-- işkenceden kurtarayım seni.. .
zuhal-- sağol..

Hiç yorum yok: