Translate

28 Eylül 2012 Cuma

1398.bölüm..


yoldan yürüyerek gelen,hüseyin ve adamları gördüm bende.. epeyce ilerideler..
irem-- tamam güllü ..nail iki sandalye daha getir.. otur yanıma..

********

paralar,ödüller imza karşılığında dağıtıldı..
çuvallar otobüse,minibüse yüklenmişti zaten.. sayısı da belli,köylerinde üçer çuval alıp evlerine götürecekler..
ramazan erzakları da hazırdı.. onları da aldılar..
kasaptan istediğimiz adil olarak paylaştırılmış ve paketlenmiş etler de soğuk olarak geldi.. buz kalıplarıyla herkese onları da verdim.. helalleşip gönderdim herkesi..

kamyonlar,biçerdöverlerin parası ödenmişti.. şöförleri babama gönderdiğim için.. onun parasını da verdim.. hakları kalmasın,diye fazla fazla ödedim yani..

****
kimsecikler kalmadığından.. çiftlikte uçan sineğin sesi duyuluyor.. sessizlik öylesine güzel ki..
saat üç olmuş.. güllü üçümüze de çay getirdi.. bende sigara verdim.. yaktık..

hüseyin ödediğimiz .. harcadığımız ve aldığımız paraları topladı çıkardı.. defteri koydu önüme..

hüseyin--ilk günün satışı getirilmedi henüz ama sağlam..gelir.. onu yazmadım..
 bugünkü  tarladan ,bir buğday tanesi bile yok çiftlikte.. hiç girdirmedim..
irem-- sağol..

nail de.. topladığımız,sattığımız ve dağıttığımız buğdayları  hesapladı.. o da verdi..

nail-- üçyüz kişiye,bin kişiye verilecek kadar buğday verdiniz..
irem-- hayrımıza olsun.. bir kişi allah razı olsun dese, o bile yeter nail..

kağıda ve deftere de şöyle bir baktım..

irem-- allah bereket versin.. elinize kolunuza sağlık..
(zarftan paralarını çıkarıp,verdim ikisine de.. imza attı onlarda .. sağolun dediler.. )
hayrını,bereketini görün.. sizde sağolun..
 (bir deste para daha aldım zarftan .. ayırıp ayırıp yazarak..) bu güllünün.. bu fatmanın,bu çocuğunun.. bu esma kadının.. bu da yemek için gelen köylü kadınların.. (elimdeki kalan parayı eşit olarak ikiye ayırdım ve kıvırıp,gömlek ceplerine koydum ikisinin de) bunlarda benden.. dürüstlüğünüz için..
unuttuğum birisi var mı.. ziraatçilere vermiştin değil mi..

hüseyin-- verdim.. sağolun.. yok kimseyi unutmadınız.. hatta doğmamışları bile düşünmüşsünüz..
çok teşekkür ederim..
irem-- rica ederim.. senin çocuğunu görelim de.. naili de evlendirip.. çoğalalım diyorum..

hüseyin bıyık altından gülüyor,nailin sessiz kalmasına..
hüseyin-- inşallah.. görürüz o günleri de..
irem-- inşallah.. ben artık gideyim.. babam  gitmiştir nasılsa..
hüseyin-- öyle diyordu..

kalktım.. her yerim ağrıyor,boynumu ovup.. defteri,kağıtları ve zarfı aldım..

eve girince de..  para dolu diğer zarflarla beraber yukarı çıkıp,kasaya koydum..

duş aldıktan sonra.. bordo rengi dar kesim eteğimi.. aynı renk kısa gömleğimi giydim .. hafif makyaj yapıp, saçımı at kuyruğu topladım.. bordo renk,yazlık topuklu ayakkabılarımı giyip hazine odasına girdim..

takımlarına göz gezdirip,
tunaya abisinin nikahında giydiği kıyafeti ,gömleğini  kılıfa geçirdim..
kemer ayakkabı da çantaya konuldu ..o da hazır.. alıp,çıktım dışarı kapıyı kilitleyip..
yatak odasına girdim..  kasayı açıp,kol düğmelerini aldım..
bir zarf dikkatimi çekti.. takı kutularının üstüne bırakılmış..
itinalı kocacığım,giderken aceleyle bırakmış olmalı.. eğri duruyor çünkü..

üstünde irem kara yazıyor ve açık.. yapıştırılmamış..

yatağa oturup ,içindeki katlı kağıdı çıkardım...daha ilk cümleyi okuyunca tüylerim ürperdi..
katlayıp,geri koydum zarfa..zarfı da aldığım yere bıraktım ve kasayı kapattım..

askıyı,çantaları vs.alıp aceleyle aşağıya indim..
fatma ve hüseyin oturuyorlardı çardakta.. el sallayıp,arabama bindim.. hareket ettim..

*******
bulvara döndüğümde hala sakinleşememiştim..
 
tuna vasiyetname hazırlatmış.. düşüncesi bile korkunçken..

"ben tuna kara.. akıl ve ruh sağlığım yerinde olup.. hür irademle .. talebim üzerine avukat.nedim (....... ) tarafından yazılan son vasiyetnamem olduğunu onaylarım.. önce yazılanlar hükümsüzdür..
  20.06.1982..
tek varisim; eşim irem kara'ya... " yazısını okumak.. çok etkiledi beni..

yol boyunca;devamını okumak/duymak nasip olmasın bana diye ne dualar ettim..

nihayet köşkün önüne gelince de,indim.. arabadan..
tunanın eşyalarını alıp.. bahçeye adımımı attım.. burhan koşup geldi.. aldı elimdekileri.. spor giyinmiş
ve biraz sinirli gibi..

burhan--hoşgeldiniz..  hasat bitti mi,irem hanım..
irem-- hoşbuldum.. çok şükür,kazasız belasız bitirdik burhan.. sen niye gitmedin..saat dördü geçiyor..
kimse kalmamıştır diyordum da..

burhan-- (sıkıntıyla )ben sizi bekledim.. turgut ve gülçin haricinde kimse yok.. hanımlar az önce gittiler.. çok zamansız ama konuşsak diyordum..

irem-- konuyu öğrendim,neyi konuşacağız..
burhan-- çiftliğe mi geldiler..
irem-- yok.. avukatım sıfatıyla dayıma gitmişler.. o geldi ve senin neden ayrıldığını..ve daha birçok şeyi sordu.. bana..

burhan-- kahretsin..

Hiç yorum yok: