Translate

28 Eylül 2012 Cuma

1391.bölüm..


irem-- gülderen hanım,bir elimi yıkayabilir miyim.. imzalarım da,hem..
gülderen-- peki,buyrun..

eve girdik.. gülderen hanım masanın üstüne dosyayı koymuş.. kalem verecekken.. var dedim ve
çantamdan kendi kalemimi ve onlar için düşündüğüm mavi yolculuk yat turu broşürünün olduğu zarfı çıkardım..

açtı sayfaları,imzaladım gerekli yerleri. tamamladığım da..

irem-- teşekkür ederim,beklettiğiniz ve eve iş getirdiğiniz için..
nikahı da geceden kıysak harika olacaktı.. tabi ziya için..

gülderen--hahhah hah..rica ederim..  hüsamettini çağırayım,diyemedim..
zuhal hanımın tepkisini bilemediğim için..

irem-- ay ne güzel olurduu.. gelir miydi ve geçerliliği olur muydu..

gülderen-- ben çağırınca gelirdi ve geçerli olurdu tabi.. sözlü akit de yeterli nikah için.. yarında imza atıp,cüzdanı alırlardı..  çağırayım mı..

irem-- ne desem bilmiyorum ki.. zuhale sormam lazım..
(zarfı verdim ) siz buna bakıp.. düşüncenizi söyleyin bana.. bende çağırıp,sorayım..

gülderen-- tamam.. bu nedir..
irem-- grönland balayı turu.. denizden..
gülderen--hah hah hah..


bahçeye inip,seslendim zuhale.. geldi.. iki dakikada fısıltıyla anlattım..
zuhal-- pekiii,nikahlanırsak ziya beni eve bırakır mı sence..
irem-- bırakmaz..
zuhal--e  daha ne soruyorsun.. acilmiş gibi,gece nikahına ne gerek var..
herkesi rahatsız edeceğiz.. utanırım ben.. burada tesadüfen olsaydı,neyse.. ama çağırmak bana ters..
irem-- hoş bir anı olurdu.. tamam,unuttuk.. git hadi.. geliriz birazdan..
zuhal-- aramayın sakın..
irem-- tamamm..

içeri girip.. dediklerini söyledim.. peki dedi..
yat turu fikrini de çok beğenmiş.. onu da öğrendim..nedim beye siz söyleyin,bu kalsın.. yarın kesinleştireceğiz  dedim.. bana kahve yapacaktı,elimi yıkadıktan sonra yüzümde güller açarak
yanlarına gelip.. oturdum yerime..

nedim-- hayırlı olsun..
irem--sağolun.. diğer konuları pazartesi konuşuruz...siz gitmeden..

ziya--( bardağındakini bitirip )nereye gidecek.. grönlanda mı..
irem-- değişti o.. rotayı afrikaya çevirdim..

kahkahayla güldük..
irem-- o köşke gelen gençle,ilgili birşey var mı..
nedim-- yok.. tuna bey,beni dinlemeyip..şikayetini çekti.. o da ,iyi halden.. tahliye edilmiş..


nedim bey yeniden doldurmak isteyince..
ziya--içmeyim nedim bey.. sarhoş olma potansiyelim var.. uslu uslu gidelim..

gülderen hanım geldi..elinde kahve tepsisiyle.. fincanımı verip..

gülderen-- gitmeyin,ziya bey.. oturuyoruz daha.. nedim doldur sen..
nedim-- derhal karıcığım.. emrin olur.. (doldurdu bardağı )
gülderen-- estafurullah..
irem-- kıskançlar..

gülderen-- nedim-- hah hahhah..

gülderen-- imrendik irem hanım.. çalışmalarımız devam etse de.. ancak bu kadarını başarabildik.. ben  bir şarkı söyleyeyim dedim.. bütün kuşlar kaçtı..

ziya--zuhal--irem--nedim-- hah hah hah..


tam o sırada,hüsamettin bey gelmez mi.. grantuvalet giyinmiş.. elinde çantası, üstünde de cübbesi var,hala..  hepimiz şaşırdık..

nedim-- hüsamettin beyy?
hüsamettin-- ne bakıyorsunuz canım.. yakındaydım.. bir uğrayayım dedim.. sesinizi  duyunca da.. girdim.. gideyim isterseniz..

nedim-- yok yok..buyrun.. şaşırdık ta..
gülderen-- bir dilek dilesem olacakmış.. hüsamettin.. çok sevindim seni gördüğüme..
hüsamettin-- niye ki..
gülderen-- anlatırım ,gel gel..

kalkıp bizde tokalaştık..
koltuğa oturdu.. nasılsınız muhabbetinden sonra..

hüsamettin-- (saatine bakıp) irem hanım.. tarih 26 haziran oldu,an itibariyle..
bugün nikah var demiştiniz değil mi..

irem-- evet.. yanımdaki bu bey ve hanımda nikahı kıyılacak olan kişiler hüsamettin bey..
hüsamettin-- ay öyle miii.. akşam işim var,hemen kıyıversem  nikahınızı bir mahsuru var mı..

ziya--  (gülerek )ne mahsuru olacak canım.. çookk memnun oluruz da.. ben sizin nikah memuru olduğunuza pek inanamadım.. bana sürpriz yapacak  çok insan var da.. mesela irem gibi..

irem-- onu bir kere yaptık.. sana başka düşünüyorum  kucağı çocuklu bir bayan
"ziyaa evine dön "diyecek..
ziya-- beğenmedim.. daha yaratıcı birşey bul..
irem-- tavşan kız düşünmüştüm aslında..
zuhal-- iremmm..
irem-- sustum..

hüsamettin-- nedim--gülderen-- zuhal-- ziya-- hah hah hah..

gülderen-- hüsamettin,gerçekten nikah memuru ziya bey..

hüsamettin bey,nikah memuru kimliğini çıkarıp verdi ziyaya.. alıp baktı ışıkta..

ziya-- ne diyeyim ki..  kör istemiş bir göz,allah hüsamettin beyi göndermiş..

kahkahamızı duymalıydınız.


Hiç yorum yok: