Translate

26 Eylül 2012 Çarşamba

1387.bölüm..


biraz ileride uygun bir yerde durup.. önce saliha hanımı,sonra ziyanın evini  aradım..

ziya-- buyrun..
irem-- merhaba damat.. nasılsın..
ziya-- ne sen sor,ne ben söyleyeyim..
irem-- hıı,heyecan yaptın demek ki..
ziya-- hah hah hah..

irem-- gözün aydın misafirleriniz gelmişler.. eve bakacağınızı duymuştum.. hala orada olduğuna göre..inceleme bitmedi mi..
ziya-- bitti bitti.. götürdüm kalacakları yere.. ben geri geldim.. yemek yiyeceklerdi karşıda..

irem-- ilginç, iştahın da mı kesildi nedir.. karşı dedin.. zuhallerde niye demedin..
ziya-- ne çok soru soruyorsun sen.. anneme de,zuhale de canım sıkıldı.. anladın mı..

irem-- annenle arana giremem ama zuhal hak etmemiştir kesinlikle.. gitsene kızın yanına.. gelenler senin ailen.. niye tek bırakıyorsun..
ziya-- o da beni bıraktı.. çok bilmiş.. bilmediğin şeyler var.. yorum yapma.. ,

irem-- olabilir,senin de vardır belki..
ziya-- anlat.. sen kimden, ne duydun..
irem-- aramızda kalacak söz ver..
ziya-- söz.. ben kime söyleyeceğim ki zaten..

irem-- ben anlatayım ,sen anla.. (zuhale denileni,zuhalin de gelip dediklerini  anlattım ) şimdi sen de,ben de teyzemlere gideceğiz.. misafirlerinizi alıp,  balcalıda bizim  öğrenci yurduna götürüp yerleştireceğiz..ilk onlar kalacaklar.. ramazan dolayısıyla yemek de çıkmaya başlamış..
 kaç gün kalacaklarsa,kalsınlar.. .herkes rahat edecek.. anladın mı..

ziya-- anladım sağol.. sen ,annemin zuhale dediğini bir daha söyle bakayım..
yanlış mı duydum emin olayım..

irem-- yok yanlışlık falan.. duyduğun doğru.. kızın da siniri bozulmuş doğal olarak..
o yüzden gelmemiş sizinle.. sadece bana söyledi ve çok ağladı.. tafra yapma yani... biz nikahı ve düğünü unutacakmıyız dedim.. hayır dedi..  kıymetini bil ve uzatma..
sana kına yak dediğim için.. çok üzüldüğümden.. bir iyilik de ,ben yapayım dedim ziya bey.. umarım mutlu olmuşsunuzdur..

ziya-- oldum,sağol.. hahhah hah.. tunayı gördüğündeki, şaşkınlığına gülüyorum..
irem-- elbet bir gün bende gülerim sana.. hadi şimdi.. operasyonu yapalım.. çok işim var..
ziya-- tamam..
irem-- ziyaa,zuhale de mi söylemedin ..
ziya-- evet,bilmiyor..
irem-- o duyabilirdi canım.. yine de sağol..
ziya-- sende.. kıyetini bil ve uzatma ..
irem-- hahhah hah..

*********

allahım gelenler,ne tatlı insanlarmış.. yemek yiyorlardı.. ziyayla gittiğimizde.. ziyayı beklemedikleri belliydi tabi..  özellikle zuhal ve suzan hanıma sürpriz oldu..
suzan hanım hariç hepsiyle şamata gırgır.. konuştuk,güldük.. neşe ablalar ve menekşeler de geldiler..misafirleriyle..

vantilatörler çalışıyor ama hava çok sıcak.. mutfak düzenlemesi,bulaşıkların yıkanması.. sırasında..
menekşe kahveleri pişirdi.. mutfaktaydı ziya da.. sigara içiyor..
 zuhalle konuşmak için fırsat kolluyor aslında..

abim kapıyı aralayıp..
ergün-- ziya gel..terasa çıkıyoruz..

ziya-- geliriz.,ergün... zuhali bekliyorum..
ergün-- (kısık sesle ) ama annen de seni bekliyormuş ..

ziya-- ya sabır,ya sabır..söyle beklemesin..
ergün-- ben diyemem.. gel kendin söyle..

ziya kalkıp,dışarı çıktı..bizde ellerimizi kuruladık..

zuhal-- çay suyunu koysana irem..
irem-- içmesinler şimdi.. yurda götürmeye geldik biz.. gidemiyorum da.. prova için bekliyorlar,nedim beylere de gideceğim daha..

zuhal--ziya ,beni o yüzden mi bekliyor..
irem-- bilmem,anlatır ne içinse.. gel beş dakika oturalım da.. ortamı hazırlayalım..

Hiç yorum yok: