Translate

26 Eylül 2012 Çarşamba

1385.bölüm..


zuhal-- (içini çekerek ) bir hengameyle geldiler zaten.. on kişi geleceğiz demişti.. ona göre hazırlandık bizde.. ısrar etmiş herkese..  misafirperverliğimizi gösterecekmiş.. sıcaktan isilik olmuş hepsi.. kaşınıp duruyorlardı..
bana gelir gelmez.."hepimiz sizin evinizde kalacağız... oğlumun evi dururken başka yerde kalmamız yakışık almaz. yer içer,otururuz.. on gün misafir edeceksiniz bizi.. odanızın kapısını kapatırsınız , olur biter".... dedi..

 öyle sinirim bozuldu ki.. "siz istediğiniz yerde kalın.. ziya misafir etsin..ama beni affedin.. düğünü ,nikahı da unutun"dedim..
 ziya bu konuşmayı bilmiyor.. kalırız lafını duyunca.. şok oldu... .bende gitmedim,birde ona bozuldu..

irem-- ( koluna girip.. yürüttüm )..düğünü nikahı biz unutacağız mı. bu gece ,elbise diktireceğim ona göre konuş..

zuhal-- (gülümsedi nihayet ) hayır... biraz geç kalmışsın sanki..
irem-- ne yapayım kızım..diktirdim,başkası evlendi giydim.. gelenlerin arabaları var mı..

zuhal-- var,on arabayla geldiler.. niye..
irem-- hepsini alıp,yurda götüreceğim..yemek de başlamış ,ramazana hazırlık için.. kalsınlar orada.. herkes,özellikle sen rahat edersin.. uzak diye tercih ettim.. hep bir arada kalınır mı,hemde yeni gelinin evinde.. menekşeyle,neşe abladan da çağırırız.. sıkma canını..

zuhal-- sağol da.. beni görmedin,sen.. geldiğimi kimse bilmiyor.. duvağa geldiğimi ziya duyarsa, biraz daha bozulur..

kapı zilini çaldım..
irem-- tamamm.. gülümsee..

hayal açtı kapıyı,gelinliğini giymiş..ikimizi karşısında görünce.. gözleri doldu..
öylesine candan sarıldı ki bize..

hayal-- zuhalimm.. ablana mı geldin.. yarın da evlenecekmiş bacım.. irem sen,ben.. hülya daha ne zaman bir araya geleceğiz kimbilir..

zaten morali bozuk.. zuhal ağlayınca,bende başladım..  hülya geldi, o da sarıldı.. nasıl ağlıyor..hıçkıra hıçkıra..

nermin-- ne oldu size.. zuhall.. sen nereden geldin.. birşey mi oldu.
yıldız-- kızlarr.. ayrılın bakayım.. niye ağlıyorsunuz..
zuhal-- yok birşey teyze.. duygulandık..

saadet-- amanda bücürlerimiz de büyümüşler ..ablalarının evinde toplanmışlar.. kurban olurum verene.. ,kara gözünüzü severim sizin.. çeyizini de serdik...zuhalim de gelin olacak.. uhuuu..

nermin-- sus abla.. yüzünüzü yıkayın çabuk.. delimisiniz ne.. eltisi içeride.. yanlış anlayacak kadın..

hülya-- gelin hanım,başlattı.. suçumuz yok..
hayal-- banyo burada.. yüzümüzü yıkayalım.. hadi..

teyzemler ve annem mutfağa gittiler..
bizde yüzümüzü yıkayıp,sildik.. yeniden yaptık makyajımızı..
başımızda örtülerle,salona girdik..

********


mevlit okundu,duası edildi.. ikram faslına geçtik.. pastaları,tatlıyı.. köfteleri  tabaklara koyuyoruz..
hülya götürüyor..yıldız teyzemde,çay dolduruyor..
 hayal abla gelinliği çıkarıp.. elbise giymiş..mutfağa geldi..

zuhal-- hayal abla çık sen..
hayal-- peki zuhalim ..senin mevlidinde de ben yaparım..
zuhal-- inşallah.. bir ay sonra yapacağım..

yıldız-- aa, balayına iki gün sonra gidiverin canım..bende bulunmak istiyorum..
hem ziyanın akrabaları da görmek isteyecektir..  suzan hanım da arzu eder..annen bohçalar hazırlamış kızım..  layıkıyla versin..


Hiç yorum yok: