Translate

26 Eylül 2012 Çarşamba

1383.bölüm..


natali elinde iki büyükçe ahşap kutuyla gelince cevap veremedim..
açtı,gösterirken özelliklerini de anlatıyor.. iki takımda çok zarif.. ve gösterişli.. altın,zümrüt ve pırlanta kullanılmış..
bir tanesi mısır figürlerinden esinlenmiş.. diğeri daha modern.. tam zuhale göre.. bilezik,gerdanlık..küpe ve yüzük tam takım..
yüzükleri geçirdim parmaklarıma.. kendime alacağım biraz sıktı..

irem-- bunun açılması lazım.. diğerinde sorun yok.. iki takımı da alıyorum natalie..

natalie-- hayırlı olsun irem hanım.. yalnız bunu ben esnetemem, bozulur .. ürünlerin uzmanı yapabilir ancak,o da yarın gelecek.. sertifikalarını da,onaylaması lazım..

irem-- saat kaçta hazır olur..
natalie-- öğlen diyelim..
irem--  peki.. akşam kaçta kapatacaksınız..
natalie-- o belli değil işte..

irem-- hımm.. şu hediye olacak..yüzük de hazır olunca,hepsini  bahadır holdinge gönderirseniz sevinirim..  (çantamdan çek karnesini çıkarıp.. 50.bin dolar yazdım...gerekli yerleri doldurup imzaladım.. koparıp verdim natalie )teşekkür ederim..
natalie-- biz teşekkür ederiz,irem hanım.. yine bekleriz..

sadun beyle kalkıp, mağazadan çıktık..

irem-- (arabanın kapısını açtım) çok teşekkür ediyorum sadun bey.. buyrun bırakayım sizi de..
sadun-- rica ederim.. taksiyle giderim de.. siz bana cevap verecektiniz sanki..
irem-- (konuşmamızı özetledim) cevap aydınlattı mı,sizi..

sadun-- pek değil..yerini tarif ederseniz,kaanı ziyaret edeyim diyorum..

irem--(gülerek tarif ettim) dil sorunu yok,mektuplarla da  uğraşmayacağınızdan..
mr.rekinden  intikam alamayacaksınız sanırım..
sadun-- hah hah hah.. bir yolunu bulurum ,mutlaka...

oturdum arabaya bol şans diliyorum diyerek hareket ettim..

*****
saat dört buçukta hayal ablanın evini buldum nihayet.. zuhallerden daha iç kısımda.. müstakil üç katlı,minik bahçesi olan bir yer.. ilk katmış evi..
arabayı gölgeye park edip indim.. mutfak balkonuna doğru gidip..
içeri seslendim.. balkon göğüs hizamda ,içeridekilerin ayakları görülüyor..

irem-- hayal ablaa..

hayal abla gülerek,çıktı.. gayet güzel giyinmiş..
hayal-- oy bacım evime gelmiş.. hoşgelmiş.. balkondan mı geleceksin yoksa..

irem-- hoşbuldum ablam... hülyayı gönder de.. arabadakileri alalım..diyorum..
hayal-- ne getirdin ki.. sen gel yeter bana.. yaptık birşeyler..
irem-- canım,tatlı getirdim..ağız tadı olsun diye.. kalabalık mı..

hayal-- yok yok.. biz bizeyiz.. zahmet etmişsin.. dur göndereyim..
irem-- bir sigara içip geliriz..
hayal-- tamam..

hülya geldi.. yanmış ve mutlu yüzü gülüyor.. sarılıp..öpüştük..
irem-- nasılsın..
hülya-- iyiyim,sen nasılsın.. allah kavuştursun..
irem-- amin.. çok yorgunum her yere yetişmeye çalışıyorum.. sen,kocana kavuşmuşsun bakıyorum.. balayı gibi birşey duydum da..

hülya-- (içini çekerek ) eh işte,üçgünden birşey anlamadık ama.. böyle ayakta mı konuşacağız.. ben niye buradayım..  ablam git dedi.. geldim..

irem-- (açtım arabanın ön kapısını)geç otur.. bir sigara içip öyle gireriz..  birşeyler aldım da götürelim diye çağırdım seni..

oturduk,sigaraları da yaktık.. iki ön kapı da açık.. biraz esiyor..

irem-- hayal ablam nasıl.. iyi mi,eşiyle..

hülya-- çok şükür iyiler..gördüğümüz kadarıyla.. allah bozmasın.. kocası gözünün içine bakıyor..
inşallah ablam annemi dinleyip.. huzurunu kaçırmaz.. dört günlük evliler daha.. eltine çok yüz verme diyor..

irem-- o da hayal ablaya kalıyor.. sen direnemedin,inşallah o başarır..

hülya-- doğru ne diyeyim..

Hiç yorum yok: