Translate

22 Eylül 2012 Cumartesi

1375.bölüm..


öğlen yemeğinde herkes bitikti.. duş alan gelip yemeğe oturdu..
babam,yasini kendi çiftliğine götürmüş meğerse..  temizlenmişler..  onlarda gelince..
afiyet olsun ,buyrun dedim başladılar..
hep beraber yerken.. babam benimle konuşmaya çalıştıkça..hiç oralı olmayıp kısa cevaplarla geçiştirdim..  yasin ,hüseyin ve çavuşlarla konuştum ben.. nail de var..

motive etmek amacıyla..
irem-- hepiniz çok yoruldunuz.,sağolun.... yasinle babam,yarın yoklar.. benimle çalışacaksınız..
iyice dinlenmeniz için,bu akşam izinlisiniz. çünkü anlaşmamız uyarınca,saat beşte tüm hasat bitmiş..
 makinalar ve kamyonlar gitmiş olmalı..

--- biz vardiyalı,sabaha kadar çalışsak.. yarın öğlene herşey istediğiniz gibi.. bitmiş olsa,ödülümüz ne olur..

nail-- vardiyalı ve sabaha kadar olmaz kesinlikle.. işçileri dinlendirmeden,ödül  vaadiyle çalıştırırsanız.. o işten hayır gelmez.. siz planlanan zamanda,işi bitirin de..  alacağınız parayı bir hak edin..

hüseyin--  yasin bey ; hasatın yarına bitmesi için..yeni ekibiyle ,işe devam edecek.. biz onların sağlığını düşünüp...  10 saatten fazla çalıştırmamak için.. başka işçilere  de yevmiye verip.. zarar etmeyi göze alıyoruz da.. sen daha ne ödülünden bahsediyorsun ki..
yarın 05-12,14-17 arası çalışıp, paranızı cebinize koyup gideceksiniz.. biz sözümüzü tutarız..
ağam da, hanım ağa da adildir.. sigortalandınız,doktor ilaç ne gerekiyorsa yapıldı..
kaldığınız odalara klima bile taktık..
hergünün en çok ekin toplayanı ,en çok sefer yapan şöförleri..  ödüllerini alacak zaten..  hepinize ramazan erzağınız da verilecek..  başka bir çiftlikte bu kadar,iyi imkanlarla çalıştınız mı hiç...

ahmet-- doğru söylüyorlar.. her anınızı kullanma hakkına sahipler ama yapmıyorlar..

--- evet,çalışmadık ama insanlar yoksul.. ihtiyaçları var..
daha  fazla paraya,daha çok çalışabilirler.. o yüzden söylemiştim..

irem-- insana değer verdiğimiz için,bizde böyle.. beş günlük işi.. aynı paraya,iki günde yaptırıyorlar.. daha fazla kazandığınızı sanıyorsunuz.. size afiyet olsun..

çavuşlar kalktı.. masalarda oturanlarda azalmış..

irem--  hepinize kolay gelsin..  hüseyin,para lazım olursa.. her zamanki yerden al..

hüseyin-- tamam..
irem-- (ayağa kalktım ) baba,yasin.. gelip dinlenin evde.. size kahve yapayım..

ahmet-- hamza gelecek,çardakta olacağım dedim.. yasin sen git..
yasin--  kahve değil de.. soğuk bir su içerim irem..  buzlu su,mideme dokunuyor..

irem-- tamamm. gel vereyim..saat bire geliyor,benim de gitmem lazım..  hoşçakal baba..
ahmet-- güle güle..

yasinle ikimiz eve doğru yürürken..
irem-- yasin,hüseyin baksın senin yerine.. çok yorduk ,bu sıcakta..dinlenmeden. yeniden gidecekmişsin..

yasin-- yok yok..  sıcağa da,bu çalışma ortamında insanları çalıştırmaya da..alışığım..
benim için,hiç sorun değil yani.. bitirelim..

irem-- (evin kapısını açtım) buyur..
yasin-- gelmeyim.. kirli,tozluyum.. sana zahmet, verirsen..

irem-- peki..  ha,tunadan bir zarf gelmiş sana..
(kapıyı tamamen açık bırakarak.. içeri girdim..
masadan zarfları karıştırıp,buldum güya.. getirip verdim )

yasin-- (baktı şöyle elindeki zarfa ) ne için gönderdi acaba..
irem-- bilmemm.. aç bak..

içeriden kocaman bardağa su doldurup getirdim.. mektubu okuyordu.. alıp içti..

yasin-- sağol..
irem-- sende..( alıp,içeri koydum bardağı.. kapıyı çektim..)
sana iyi yolculuklar yasin.. herkese selam götür.. çok teşekkür ederim,burada olduğun için..

yasin-- rica ederim.. mektupta ne yazıyor sormayacak mısın..
irem-- yoo,tuna sana göndermiş.. demek seni ilgilendiriyor.. bilmemi istese bana söylerdi.. sabah konuştuk,bahsetmedi.. randevum var,gecikiyorum..  hoşçakal..
yasin-- güle güle..

ben ilerleyip,arabama bindim..  kapıyı kapatırken.. hala elindeki mektuba bakıyordu..
içim rahatlamış olarak hareket ettim.. hamza kahyayla selamlaştık,
yol kıyısında park etmiş kamyonların yanından, ağır ağır geçip.. ana yola çıktım..

keyifle sigaramı yaktım,telefon çaldı..
irem-- alo..

Hiç yorum yok: