Translate

18 Eylül 2012 Salı

1353.bölüm..


kapı zili ve telefon aynı anda çalınca..
irem-- telefon senin
tuna--tamam..

ikimizde kalktık.. ben otomata basıp kapıyı açtım.. tuna da telefonu..

tuna-- aloo.. .................................................hah hah hah.. daha ne istiyorsun...................... ........
o da olur inşallah.. (tuğrul,ela ufuk geldiler.. hoşgeldiniz diyip.. salona alırken..
tuğrul abi,tunaya göz kırpıp kim dedi..)bülentle konuşuyorum abi.. siz buyrun..

onlar salona girdiler..

ufuk-- amcaa.. bülent amcaya birşey söyleyebilir miyim..
tuna-- bülent duydun mu.. .......... (uzattı ahizeyi ufuğa.. bana da kısık sesle)
müge nerede,hiç sesi çıkmıyor..burada ilgisini çekecek,zararlı çok şey var..

irem--hadi ya,ben bilmiyorum sanki.. küçük odada git bak yiğenine..

ufuk-- .........yanağından öpüp,bir havuç verirsen. birde selamımı söylersen sevinirim
bülent amca..dönecek,seni bırakmayacak de..üzülmesin.. .........(gülerek ) tamam.. teşekkür ederim.. amcaaa..

irem-- bana ver,ufuk.. küçük odaya git,müge orada..
 (aldım ufuk gitti.. zuhal,ela,gönül menekşe de mutfağa geçtiler..) bülent,nasılsın.. dinlendin mi.. ................................. .................................... hah hah hah................... .....................................senden de.. gel,kek ye.. sana kocaman bir dilim vereceğim.. ...................................
................... ......................... peki,paketlerim.. uğrayabilirsen uğra.. ............... görüşürüz..

kapattım.. tuna gülerek geldi,koridordan.. elinde de fotoğraf makinası var..

tuna-- aşkım,sözümü geri aldım.. büyüdüğünde  mügeye, çektiğim resimleri hediye ederiz..
irem-- inşallah.. (kısık sesle ) ya keşke,meyve de alsaydık..
tuna-- (yanağımı okşadı ) oyalamayı iyi biliyorsun.. on dakikalık zaman yarat..alayım..
irem-- tamam.. geç hadi..

o salona,bende mutfağa girdim.. balkonda fısıldaşıyorlar..

irem-- hanımlarr.. soğuk kola var,içermisiniz..
menekşe-- gel gel..
irem-- ne oldu..

menekşe-- yeminini bozdun mu..

irem-- yok canım.. bozar mıyım.. görüşmeden sonra,tuna toplantıya gitti..ben kuaföre.. eve gelincede,ütü yapıp etrafı topladım.. geldi,giyinip teyzeme gittik işte.. ağzımı açmadım..tuna da duymadı.. şüphe etmenin nedeni ne..

menekşe-- tesadüf o halde.. biz teyzenlerdeyken..aşağıda konuşulanları anlattı orhan.. huylandım..
topluca çocuk,içki kokusu kötü örnek olma.. sağlık bozulması,huzursuzluk yaratmasından
 bahsedilmiş.. baban da orhana yalnız kaldıklarında.. çok içiyorsun,sağlığını huzurunu bozmadan bırak şu mereti..kızımızı üzme sakın.. yeterince  vakit kaybetmişsin.. mutluluğu bulmuşken,feda etmene değer mi demiş..


irem-- vay be,babama bak sen.. şüphene hak verdim...
babamla,annemle telefonda konuştum da.. kesinlikle konumuz bu değildi..
bir dakika orhan abi,benim söylettirdiğimi mi sanmış yoksa..

menekşe-- yok yok.. şimdi neden söyleme gereğini duydunuz..kim şikayet etti demiş orhan..
baban;.kimse,açılışta ve sarıçamda gördüm diyince.. bıraktığını ve artık içmeyeceğini
söylemiş..

ela-- bundan sonrası,iyi olur inşallah..

tuna-- iremm..
irem-- canımm..(mutfağa başımı uzatıp baktım.. eli kolu dolu.. meyve almış.. yanına gidip.. aldım elindekileri ) ne ara gittin..
tuna-- on dakika önce.. sigara bitmiş dedim.. çaktırma.. karpuzu da getireyim..
irem--(poşetleri koydum buzdolabına) tamam..

tuna karpuzu lavobonun içine koyup yıkarken.. hanımlar girdiler içeri..

tuğrul abi de,geldi salondan..
tuğrul-- ne yapıyorsunuz..
irem-- tuna karpuz yıkıyor..bizde bakıyoruz abi..
tuğrul-- hah hah hah..

tuna--  irem tepsiyle bıçak ver,tuğrul da kessin..
irem-- tamam kocacığım.. derhal..

verdim çabucak.. abim masada kesiyor.. tuna da elini yıkadı..hemen  havluyu açıp,
sardım eline siliyorum..

tuna-- (gülerek) irem, ne yapıyorsun.. bıraksana..

irem-- hep yaptığım şey,onlar yabancı mı.. ne çekiniyorsun.. bilirsin evdeyken.. hizmette sınır yok ağam..

menekşe-- iyi ki,orhan görmedi..


tuğrul--gönül--menekşe-- zuhal--ela-- tuna--irem-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: