Translate

18 Eylül 2012 Salı

1352.bölüm..


yukarı çıktık.. evim mis gibi kokuyor.. klima da çalıştığından..serin içerisi..
terlik verdim hepsine..

irem-- salona buyrun.. hemen geliyorum.. mügeyi indir abi.. dolaşsın çocuk..
eren-- tamam..
ziya-- (cekedini çıkarıp,vestiyere astı ) zuhal su verir misin..
zuhal-- veririm..
tuna-- sen de otur zuhal.. ben sürahiyle getireyim..
zuhal-- geç tuna.. alırım ben..

 odaya girip..ayakkabımı,takılarımı elbisemi çıkardım aceleyle.. ama dağınık bırakmadım..

diz hizasındaki dar kesim,kot eteğimi..ve mavi kolsuz gömleğimi giydim..
beyaz dolgu topuk terliğimiayağıma geçirip.. banyoda ellerimi yıkadım..
makyajımı silemedim ,hiç de bozulmamış sıcağa rağmen..

salona geldiğimde.. hepsine su veriyordu zuhal..
irem-- cümleten hoşgeldiniz.. kekin yanında,çay,kola ve meyve suyu seçeneklerimiz var..
hangisini tercih edersiniz...

eren-- kahve yapmayacak mısın sahiden..
irem-- yapacağım abi.. zaman kısıtlı diye çay isterseniz suyu koyacaktım..

eren-- ( herkese bakıp.. sordu) çay içiyoruz..
irem-- tamamm.. hiç biriniz yabancı değilsiniz,ev evinizdir.. rahat olun..
gönül,menekşe elinizi yıkamak isterseniz..

menekşe-- biliyoruz irem.... sende rahat ol..
irem-- (gülümsedim ) tamam..

zuhal kahveyi yaparken.. çay suyunu koydum..
tabak,çatal, peçete..keki götürdüm salon masasına..

irem-- gönül mügeye yedir acıkmıştır çocuk..
tuna sehpaları çıkarsana.. orhan abi.. kullan o kül tablasını..

mutfağa tekrar gittim.. çayı demleyip.. bardakları hazırladım..
zuhal-- iremm.. başımı döndürdün.. ne oluyor sana.. otur çabuk..

irem-- (çöktüm sandalyeye.. elim titriyor niyeyse.. )duyduklarım,gördüklerim.. olanlar sinirlerimi yıprattı iyice.. herşey üst üste geliyor.. doğru dürüst de dinlenemedim bu ara..
uykuya hasret kaldım,gece gündüz karıştı..

zuhal-- doğrudur da,başka bir etken daha var sanki.. aklın başka yerde gibi..
irem-- haklısın ne diyeyim..

zuhal-- (fincanlara doldurdu kahveyi ) içeride de herşeye karışma.. ev sahipliği yapıyorsun ama  yönetmeye çalışıyor gibi  bir görüntü çıkıyor ortaya.. onlar misafirin,çalışanın değil..

irem-- (kalkıp tepsiyi aldım.. ) .........anladım..pişirdiğin için,sağol canım.. gel hadi..

salon da ikram ettim herkese.. sigaralar yakılınca.. mügeyi aldım tunadan..

irem-- sana verecek oyuncak yok.. ama başka birşey var.. vereyim mi..
başını salladı..
irem-- anlaştık..

on dakika sonra gülerek geri geldim.. tunanın yanına oturup..  kahvemi aldım elime..

irem-- zuhal,neşe ablalar da yoktu.. değil mi..
zuhal-- evet.. lütfü abi,dün gece çok rahatsızlanmış .. evde yatıyormuş.. neşe abla tek geldi,teyzeme.. yarım saat oturup,gitti..

ziya-- kısaca içki çarpmış.. ondan daha fazla içtiğiniz halde,sizler ayaktasınız.. ona dokunuyor..
kendini bilip,içmeseydi.. yarışa ne gerek var..

irem-- ziya annenler Ankarada nerede oturuyor..
ziya-- başka bir etkilenen daha oldu.konu sakıncalı,değişmeli.. doğru mu..
irem-- tam isabet..

ziya-- o halde,şöyle bir açıklama yapayım hanımlara..  eşlerinizi size teslim ettiğimde ..tam dozunda
keyif halindelerdi.. rahatsızlanan kim yada kimler bilmiyorum ama sonra devam ettilerse,kolayına kaçıp..kendinizi kandırmayın..
mutlaka sizin etkiniz vardır.. sorunlu bir konuyu, çözemediklerinden içmişlerdir.. çünkü onlar,duracakları yeri bilen kişiler..
beni zan altında bırakmadan..  özeleştiri yaparsanız nedeni bulursunuz..

irem-- ziya harunlar nerede oturuyor..

kahkahayla güldüler..

Hiç yorum yok: