Translate

18 Eylül 2012 Salı

1351.bölüm..


annemler,teyzemler..enişteler halalarla hülyayla tokalaştık/öpüştük gözaydını
dedik..

yıldız-- irem..nereye gidiyorsunuz.. hep beraber yaylaya gidilecek..yarın döneceğiz..

irem-- abimler ve tuna akşam İstanbula gidecekler teyze.. eşya hazırlayacaklar daha..
yarın görüşürüz kısmetse..
ahmet-- inşallah kızım.. ben sabahtan çiftliğe geleceğim.. acele etme tamammı..
irem-- tamam baba..

 eren abimler de geldiler.. curcunayla vedalaşılıyor..
tuna-- ahmet abi.. araba lazımsa,verelim..
ahmet-- (gülerek ) otobüs lazım.. şaka şaka.. sığıyoruz.. beyhanda arabayla gelmiş..
ergün de gelecek şimdi..

tuna-- figenler nerede zuhal..
zuhal-- cemil enişte rahatsızlanmış.. oraya gittiler tuna..ama  iyi haberini aldık..
tuna-- iyi bari.. yasin olsa,otobüsle gidin diyecektim..

özcan-- otobüs şöförü lazımsa.. ben kullanırım..
arif-- hayırr.. hurileri görmedim daha.. ben binmem..

özcan-- gel işte,kısa yoldan hurilere götüreyim seni..
tüm sevdiklerinle koloni halinde..o tarafta da beraber oluruz..

ziya-- enişte rica ederim.. fikir bazında bile ürperdim..
bak ağız tadıyla ben evleneyim.. enişteme canlı huri sözüm var..o yorulmasın diye, eve getireceğim hatta..

osman-- (gülerek ) damatt..  meslek mi değiştirdin..nereden getiriyorsun. baldızlarıma kıyamam..

ziya-- hayat şartları baba..ne yaparsın..
teyzelerime bende kıyamadığımdan, yardımcı olacaklar işte..
senin canın sağolsun.. nereden dersen oradan getiririm.. seç,beğen al..

tuğrul-- karpuz mu bu..
ziya-- iyi ki,kavun mu demedin abi..

kırdı geçirdi bizi.. beyhan bile gülümsedi...

orhan-- off of..bir fare desene ziya..
yıldız-- ay fare mi var..

ziya-- yok teyze,yok.. 55 kilo civarı,yeni gelinler için kullanıyorum onu.. damatlar pek mutlu oluyorlar..

ela-- ya gelinler?
ziya-- bilmem,sana sormak lazım dedirtme bana ela.. ama söz zuhale sorarım..
menekşe-- yanınızda olacağız ziya,duyarız bizde.. yapacaklarımız da, senin jestlerine karşılık bile olamaz.. canım arkadaşım.. başka isteklerin de varsa.. lütfen çekinme..

ziya-- .ne karşılığı canım.. arkadaşlar arasında lafı mı olur.. siz yıpratmayın kendinizi..
 helali hoş olsun... madem çekinme dedin.. gölge etmeyin başka ihsan istemiyorum..

halimizi tahmin edin artık..
ergün abim arabayı getirdi de..  kurtardı bizi..
onlar ayrı,bizler ayrı tarafa doğru.. hareket ettik.. eren abimlerleyiz..

eren-- ziya coştu yine ,ne adam ya..  osman beye dedikleri inanılmazdı..
tuna-- iyi ki,şaka kaldırıyor ..yoksa yanmıştı..
gönül-- ya son dediği.. açık ve net.. gelmeyin dedi..

irem-- garibim naapsınn..
tuğrul abi..niye halamların orada durdu.. tuna söylemedin mi..
tuna-- söyledimm..
eren-- eşyalarını ve ufuğu alacak.. onlar,hemen Mersine gideceklerdi..
tuna söyleyince.. kıramadı.. bir kahve içer kalkarız dediler..

irem-- kahve yapmam bende..
gönül-- kaç gündür buradalardı,yıkanacak ve ütülenecekler varmış..  ela da,valiz hazırlayacak..

irem-- koşturmacanın içinde ben yaptıysam.. ela benden çok daha becerikli,yapar...
gönül-- lütfen kendini hafife alma.. sabah müthiştin..

eren-- öğlen nasıldın.. kıskancı soruyorum..
irem-- kuzu gibiydi kocacığım.. hiç üzmedi beni. hatta hediye bile verdi..
 eren--ilginç..

tuna evimizin önünde park etti..orhan abiler ve ziyalar da geldiler..

Hiç yorum yok: