Translate

13 Eylül 2012 Perşembe

1341.bölüm..


menekşe bulaşıkları yıkarken.. bence iki cezveyi hazırlayıp ocağa koydum..
gönül de,filcanları getirdi tepsiyle..

gülderen hanımla, ela da etrafı topladılar..

 menekşe bulaşıkları bitirdi..
mutfak masasının etrafındaki sandalyelerde oturuyorlar,ben ayaktayım..

ela-- siz dün ,kıskançlık yüzünden kavgalı mıydınız..

irem-- yok..  biz lafımızı sakınmıyoruz,kırıcı oluyor..o duruma getirmemeye çalışıyoruz..  engellemedi de,daha adamla yukarıya çıkarken başladı tacize.. işi bağladım.. ama sinir stres içinde..
neymiş,onda tunayı rahatsız eden birşey varmış da..kıskanmış..
iyi ki,ben her zaman burada değilim görmüyorum bile dedi..  ..karımın işine karışmam diyen adam gitti bir anda.. epeydir iyiydik.. yeniden nüksetti..bunalttı anlayacağın..
sonrada,irem ne oldu sana.. iyi misin diye üzgün bakmıyor mu.. deliriyorum..

ela-- zor doğrusu.. tuğrul da tahmin ettiğinden biz gitmeyelim dedi zaten..
gönül-- eren de çok kıskanç.. bazı sabit fikirleri ,hiç değişmiyor..doğru olmasa da.. kabul ediyorsun.. ama böyle yapmıyor.. iş alanıma hiç karışmaz..

menekşe-- duyduklarımı ,tavrını baz alarak.. onaylamasam da,tunanın hafifletici sebepleri olduğunu düşünüyorum.. çok gençsin,çok güzelsin.. bir servet yönetiyorsun.. zararlı tiplerin sana yaklaşmasına kendince engel olmaya çalışıyor.. ama kendisinin verdiği zarardan haberi yok..

gülderen-- aynen katılıyorum.. sevgilerinden eminiz de.. bazı tavırları yoruyor bizi..
bu kadar yıldır,ayaklarımın üstünde kimsenin desteği olmadan.. emek vererek durmuşum.. emekli ol demesi de benim sinirime dokunuyor..

irem-- (fincanlara köpükleri koyarken ) söyledi nedim bey.. ikinizde haklısınız..kendinize göre.. izin bile almayacağım.. balayına da gitmiyorum demenize üzülmüş..çok arzu ediyor..1 temmuz itibarı ile..
izin vereceğim nedim beye.. haberiniz olsun.. o daha bilmiyor.. yapın bir sürpriz..

menekşe-- baskı yapma kadına.. sürpriz ,fedakarlık yapan hep biz oluyoruz nedense..
  orhan çok istedi diye..en büyük sürprizi ben yapacaktım..
 sabah  o ayyaş halini..çimlerde sürünmesini görünce..sevdiğim adamdan, tiksindim adeta..
hiç değmediğini/ değmeyeceğini  anladım.. kahroldum.. sessiz sedasız halledip,boşanmak en iyisi..

irem-- (elaya kahveye bak diyerek.. menekşenin yanına gidip.. dizine oturdum.. çenesinden kaldırıp gözlerinin içine baktım.. )ablam.. eğer anladığım doğruysa.. aldırırsan,ölümü gör..

menekşe-- (gözleri doldu ,bir damla yaş yuvarlandı yanağına.. ) ant verme..ben istermiyim sanıyorsun..
ama çocuğum babasına sarılamayacaksa.. tek başına o sorumluluğu alıp... sorunlu bir genç olmasını izlememi de bekleme..

gönül-- menekşee.. ne diyorsun senn..
ela-- hamile misin.. bana niye söylemedin...
gülderen-- kadının hevesi kalmadı ki..yine de çok sevindim menekşe hanım.. büyük özveri gerçekten..

menekşe-- sağolun,gülderen hanım.. aynen öyle oldu.. hamileyim de,şu an sevinemiyorum..
yemin edin.. kocalarınıza söylemeyeceksiniz.. orhan bilmeden karar vermeli.. evliliğimizin devam edip etmeyeceğine..

gönül-- tamam..acele etme sakın..
ela-- söz.. üzülme sen..
gülderen-- ben de söz veriyorum.. yıpratmayın kendinizi.. orhan bey sizden vazgeçmez.. (sürahiye buzlu su hazırladı.. tepsiyede bardakları koydu.. )

menekşe-- göreceğiz.. irem sen yemin et.. ağzından tek kelime çıkmayacak..
irem-- yemin ediyorum.. (sarılıp,öptüm yanağını ) boşuna sıkıyorsun canını.. orhan abi bence kararını verdi bile..

ela-- (fincanları doldurdu ) bence de.. gülderen hanım kahveyi siz verseniz de,bende arkadaşımı kutlasam olur mu..
gülderen-- (kalkıp aldı tepsiyi gülerek ) tabi ki.. çok gecikmeyin..

gülderen hanım çıkınca.. ben de ayağa kalktım..

mutfak kapısını kapattı aceleyle.. kollarını açarak..
ela-- menekşemm.. canım arkadaşım.. çok sevindim,çookk...

sarıldılar birbirlerine..

irem-- a be iki göbecik attırıverelim gönül.. her zaman böyle haberler duymuyoruz..
gönül-- atalım be ,hatırın mı kalsın..  söyle.. hadi..
irem-- ille de roman olsun..

menekşe--ela-- hah hah hah..

hepimiz kaptırmış..  göbek atarken.. nedim bey kapıyı açtı..  halimizi görünce..

nedim-- pardon.. ben su alacaktım, almıyorum.. devam edin..

kapıyı kapadı tekrar..
nedim-- gülderen su yokk..

menekşe--irem--gönül-- ela-- hah hah hah..

*******

tepsiyi ve  sürahideki buzlu suyu aldık.. gülmemeye çalışarak  balkona gittik..
hepsi bize bakıyorlar.. oturdu hanımlar.. bende suları koyuyorum..

eren-- kahve yemenden mi geliyor diye ,endişe etmiştik bizde..
irem-- boş durmadık,abiciğim.. ancak oldu..

tuğrul-- nedim beyde su yok dedi..
irem-- nezaket gösterdi,önemli bir işle meşguldük de..

orhan-- yüzünüz güldüğüne göre iş,kazançlıydı sanırım..
irem-- (oturdum yerime ) yoruma açık,orhan abi..bizim için öyleydi de.. bakana ve   kişiye göre değişebilir..
tuna-- (sigara verdi hepimize ) çok gizemli konuştun..işi bağladın mı,onu söyle bari..

irem-- (gülerek ) başkasının bağlaması için.. uğraştım.. kocacığım.. zemin uygun hale getirildi..
havaya klima etkisi sağladım.. nem yüksek biliyorsun..
 rüzgar güneydoğudan.. üç kuvvetinde esiyor...avcılarda dikkatli olmalı.. yolacağım derken..yolunabilirler.. ama atmacalara her yol mübah..

tuna-- gönül-- menekşe--ela-- gülderen-- hah hah hah..

tuğrul-- ne dedi şimdi..
eren-- anlamayan biziz demek ki..
orhan-- iletişim için yeni yol keşfetmiş irem..
nedim-- patronuma da her yol mübah.. helal olsun..

kahkahayla güldüler..

Hiç yorum yok: