ziya-- nedim beyi, ben göndermedim irem.. sonra da, o gidemedi..
erkekler güldüler..
irem-- iyi,yapmışsınız nedim bey..motivasyonunuz yerinde madem.. sabaha kadar çalışmak da dokunmaz..
ziya-- vicdansız,bu kadar acil olan ne..
nedim-- sözleşme..
bekir-- bağladın mı,işi..
irem-- evet..
eren-- geri adım attın mı..
irem-- hayırr..
tuğrul-- şartlarını kabul ettirdiysen bravo..
irem-- sağol.. abi..
bülent-- bence , iki kere bravo demek lazım.. her zaman böyleyse..çalışma şartları çok zor,iremin..
provake etmek için çırpınan,kıskançlarla da uğraşıyor..
tuna-- bülent.. karışsam ,iş bağlanmazdı..
irem-- her zaman da böyle değiliz..
ziya-- sanırım.. kıskanırım seni ben durumu olmuş..
özcan,arif eniştem.. babam gelince.. kalktık artık..hoşgeldin dedik.. sarılma kucaklaşma..
tanıştırma faslından sonra.. oturulup nasılsın denildi karşılıklı olarak..
hüseyin-- özcann,hiç değişmemişsin..
özcan-- sağol.. sende öyle..
arif-- bücürleri görünce, hepimizin yaşlandığı ortada..hüseyin..
ahmet --o da bir mutluluk arif..
nermin--(gülerek) ahmett,mutluluk dedin de aklıma geldi.. , nereye gittin.. görenler olmuş seni..
ahmet-- çocuklarla,bacanaklarımla gezdik biraz...ihbarcı kim.. dondurma yediğimizin haberi,nasıl sana geliyor anlamıyorum..
saadet-- ahmet.. iyilik yapmadığın ve dut ağacına çıkmadığın sürece sorun yok.. bir top dondurma yiyebilirsin..
biz kırılıyoruz gülmekten..
özcan-- kekliğim, neler oluyor..
zuhal-- eniştem..hikaye uzun,teyzem anlatır sana.. madem burada ve hep beraberiz..eski dostlar buluşmuş.. dansa davet ediyorum sizi.
teybin tuşuna bastı..
hepimiz eşlerimizle kalktık.. dans ediyoruz..
zuhal-- beraber yürüdük.. biz bu yollarda..
ziya--beraber ıslandık yağan yağmurda..
eren-- o mısrayı tunanın söylemesi lazımdı..
bekir-- belki onlarda ıslanmıştır..
özcan-- keklik ıslandınız mı..
arif-- hiç anlayışlı değilsin özcan..
tuğrul-- dut ağacının dili olsa ,neler anlatırdı kimbilir..
yıldız-- ahmet eniştemle,nermin ablam sustururlardı kesin..
hüseyin-- bende hep zeytin ağaçlarının dile gelmesinden korkarım..
orhan-- bizim öyle bir sıkıntımız yok,çok şükür..
ziya-- ya ben dile gelirsem.. düşünsene.. olacakları..
yasin-- figen biz gidelim,hemen..
safiye-- niye..ne açığınız var ki..
irem-- figen için diyordur,safiye hala.. yoruldu ya..
ziya-- cemil enişte de olsaydı keşke..seslenirdim yine..
safiye-- yarın gelecek ziya..
hüseyin--ne diyeceksin cemile..
irem--(lafı değiştirmek için atladım ) hüseyin abii,gerçek nikah memuruyla tanıştım ben..
hüseyin-- sahtesi de mi vardı..
irem-- pardon.. yanlış konuya giriş yaptım.... zeytinlerin ne diyeceğini düşünüyorsunuz ki..
elif-- sence söyler miyiz..
irem-- bir umuttu işte..
kahkahalar atıldı..
şarkı bitince de..alkışladık birbirimizi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder