Translate

9 Eylül 2012 Pazar

1330.bölüm..


bülent-- nedim bey,korkmayın.. tuna pamuk gibi oldu.. istemenin tam sırası..
gülerek yanlarına gittik..  said içeride herhalde.. yoktu..

irem-- bülent tuna pamuk gibi olmuş olabilir..
nedim beyin isteyeceği de ne, bilmiyorum.. ama onayım gerekiyorsa.. ben pamuk gibi değilim..
ve benim ondan isteyeceğim var..

nedim-- nedir irem hanım.. villanın parasına, ağustos dememişmiydiniz..

irem-- o değil,isteğim başka.. ve önemli .. (anlattım ) yarın öğlene otelde teslim edeceğim..

nedim-- tamam.. alıp,hazırlarım.. ziya beye mazeretimi söylersiniz.. başka kanılara kapılmaması açısından..

tuna-- gel,kendin söyle.. biraz oturup kalkarsın.. benim vicdanım rahat olur,onun da diline düşmemiş olursun..

bülent-- tuna haklı.. allah mesut etsin,evlenmişsiniz.. ziya villayı aldığınızı da duymuş herhalde.. havaalanında dedi ki.. (bana bakıp ) irem,lütfen içeri gider misin..

irem-- gitmezdim ama almam gerekenler var.. nedim bey,ne isteyecektiniz..
nedim-- yarın konuşuruz..
irem-- peki..

dönüp köşke girdiğimde.. tuna,bülent ve nedim bey öyle bir kahkaha  attılar ki.. hepimiz duyduk..

burhan-- herşey yolunda mı..
irem-- evet.. arkadaşlar,sağolun.. evinize gidebilirsiniz.. iyi tatiller..
iyi tatiller dediler..

irem-- turgut,yasemin sizi unutmuş değilim.. ama şartlar böyle denk geldi..
projenize bakamadım.. dört gün daha bakamayacağım.. tuna olmayacak ve ben buğday hasadı yapacağım.. o nedenle kusuruma bakmayın.. bu süre içinde.. sizden klimalar hakkında her türlü bilgiyi toplamanızı ve ayrıntılı olarak ..bir rapor hazırlamanızı istiyorum..
yerli-yabancı.. marka,fiyat..kapasite. kim ve nerede üretiyor.. tutulan hangisi.. tercih sebebi vs.

turgut-- tamam..
yasemin-- hazırlarız irem hanım... sorduğumuz şirketler.. kim ilgileniyor dediklerinde.. söyleyelim mi..

irem- hayır.. piyasa araştırması yapıyoruz diyin.., katolog alın.. yeni bir ürün çıkacak diyebilirsiniz.. tüketiciye sorup,anket yapıyoruz da diyebilirsiniz..
 bir teyp,bir mikrofon alın elinize..dolaşın.. herkes konuşmak için can atar..
resmi izin gerektirmeyecek her imkanı yaratıp,kullanın..

turgut-- iyi fikir..
irem-- sonuç da,iyi olur inşallah..

merdivenlerden çıktım aceleyle..
parayı çantama koyup.. tepsiye bardak ve tabakları yerleştirdim..
saat sekiz buçuk olmuş.. klimayı kapatıp.. dosyayı,tapuları,kolumun altına sıkıştırıp.. çıktım.. asansörle indim,düşmeyim diye.. vahide hanımın odasına girecekken..

songül-- (kısık sesle ) benim masadakileri almam,yıkamam lazım..
vahide-- bahçeden getir,beraber yıkarız..
songül-- yıkamak sorun değil.. bahçeye çıkamıyorum ki..
vahide-- niye..
songül-- bu tarafta saidle,derya.. diğer tarafta beyler var.. said evden birşey alacağım demiş herhalde.. tuna bey ;daha gelmedi mi.. gideceğiz,nerede kaldı diyor..
vahide-- tamam da.. derya niye yanında.şimdi buradaydı...seslensene..
songül--  hiç bir fikrim yok.. fısıldaşıyorlar..açık veririm,ayıp olur diye seslenemedim..

elimde tepsi.. girdim içeri..
irem-- sen bunu al,songül.. ben hallederim,şimdi..
songül-- duydunuz mu..
irem--hımm.. vahide hanım ,aç tüm ışıkları..said coştuysa..kendine gelir..

songül çıktı..
vahide hanım da,bahçenin köşelerindeki..projoktörleri açtı.. dört kameranın görüntüleri geldi ekrana.. monitörden  bakıyoruz.. gündüz gibi oldu bahçe..
üst görüntüde..said çimlere diz çökmüş.. ayakta duran deryanın ellerini tutuyordu.. ışığın etkisiyle,
said kalktı hemen..

irem-- hii,kapat kapat.. ben yanlışlıkla yaktım, tamam mı..
vahide-- (kapattı ) tamam..  aklımdan da ne fesatlıklar geçti.. off..
irem-- benimde.. sen şu parayı kasaya koy.. mr.samdan aldığım  kapora..
tapuları ve bu dosyayı nedim beye vereceğim.. inceleyip.. hazırlayacak..  birkaç antetli kağıt,zarf ve biraz da nakit para istiyorum..

vahide-- peki..
o dediklerimi yaparken.. derya girdi içeri.. alı al,moru mor.. oturdu koltuğa..

irem-- deryaa.. ne oldu..
derya-- yok birşey.. ışıkları tuna bey yaktı sandım.. kalbim nasıl çarpıyor anlatamam..
neyse ki.. kameriyedelermiş.... ufffffffff..
irem-- ışıkları ben yakmışım yanlışlıkla..fark edince kapattım.. tuna niye yaksın.. sen neden korktun..

vahide-- sen neredeydin ki.. yakalanmış gibi bir halin var..
derya--  hani ziya bey,uğrayıp çağırmış ya.. tuna beylerle gidecek  demiştim..
said baktım gidiyor.. tuna beyle birşey oldu sandım.. arkasından koşup..nereye gidiyorsun.. ne oldu dedim.. elini göğsünde görünce korktum aslında..
köşkün diğer yanına  götürdü beni..derdi belliymiş meğerse..
o da,arkadaşlarına bekarlığa veda partisi vermek istiyormuş.. bende kına yakacakmışım..
bırak diyorum,bırakmıyor.. beş dakikada neler neler söyledi..yalvarıyor.. tuna bey merak edecek diyordum ki.. ışıklar yandı.. panikle ayrıldık.. olan bu..

irem-- çok özür dilerim derya.. gerçekten..

derya-- neyse ki,sizmişsiniz.. tuna bey olsa ölürdüm herhalde..

vahide-- (yanağına koydu elini..bir abla gibi ) deryaa.. ölüm lafı bile hepimizden uzak olsun.. bakışını değiştirip,önyargılarını yıkan.. sevip,sevildiğin ..bir erkek var hayatında..
mutluluğu hak ediyorsunuz.. korkma artık,tut elini.. kına da yapalım,düğünde..  olur mu..

derya-- ..... (ayağa kalktı ) size,abla diyebilir miyim.. nasılsa mesai bitti..
vahide-- tabi ki,güzelimm..
sarıldılar..
 bende  ikisinin omuzlarına koydum kollarımı.. belime sarıldı onlarda.. yumak olduk..

irem-- saide müjde vermek istiyorum..
vahide-- bende..
derya-- (gülerek ) bende..

derya--vahide--irem-- hah hah hah..

irem-- rauf beye müjdeyi ne zaman vereceğiz..
derya-- sahi,abla.. benim saide öyle bir konudan bahsetmem mümkün değilken.. dil bilmeden,sen nasıl istedin bilmiyorum.. adam her şartını yerine getirmek için,sessiz sedasız..operasyon geçirmiş..
dubaide.. acısı,ağrısı varsa bile hiç belli etmeden..yanındaydı.. yerlerde diz çöküyor hala..

vahide-- (gülümseyerek ) sınırlar dahilinde,konuşayım öyleyse..
 özverinin karşılıklı olmadığını ve dubaiyi nereden biliyorsun.. boşboğaz said söylediyse.. konudan bahsedemiyordun madem.. nasıl dinledin..derya..

derya-- yok yokk,saidden duymadım ki.. zübeyde bilmeden söyledi.. yasemin çevirince, tahmin ettim..
(gözlerini kısarak,birşey hatırlamışcasına baktı vahide hanıma ) aaa.. ben anladımm..

irem-- neyi,anladın.. söylesene..
tuna-- bizde merak ettik.. hanımlar..

ayrıldık,sesini duyunca.. nedim bey,bülent,said ve tuna bize bakıyorlar..
irem-- sanki ben etmiyorum..iki dakika sonra seslensen öğrenecektim dee..
amannn boşver.. bize ne canım.. atı alan,üsküdarı geçmiş..zenginin parası,züğürdün çenesini yorarmış.. sakla samanı,gelir zamanı vardı birde..
yerli malı,yurdun malı..ama  herkes onu kullanmasa da olur..

vahide--derya--irem-- hah hah hah..

bülent-- kına yak tuna.. kıskanç bakışların bile,iremin dengesini bozmaya yetti.. saçmalıyor bak..

said-- erkeklerin de,eline mi yakılıyor kına..
bülent-- kınanın ,sırası mı said.. sen,istediğin yere yak..
vahide--derya-- irem-- hah hah hah..

 hepsi bana endişeli bakıyorlar, hele tuna üzgün-pişman..elini,belime dokundurup.."iremm,ne oldu "dedi

irem--(gülerek)  çok şeyler olmuş,oldu ve olacak kocacığım.. bizimle ilgili değil ve dengem yerinde.. bülentin saçmalıyor dediği şeylerin anlamı vardı da,bilmediğiniz için size öyle geldi..
kurban olurum ben senin.. bakışına daa..

bülent-- çıkın beyler,çıkın.. irem lafını tamamlamadan..
anlaşıldı ki; kumrular eski tas,eski hamam.. aynen devam ediyorlar.gidelim..birinin de etekleri zil çalıyordur şimdi.. (durup bize baktı ) alacağınız olsun.. beni de bozdunuz..

nedim--irem--vahide--derya-- tuna-- hah hah hah..

said-- bozmak,etekleri zil çalmak..  züğürt..  ne demek hiç bilmiyorum..
nedim-- birde kına yakmak var..

bülent-- bu gece,hayatının genel kültürünü alacaksın ve birçok kelime,deyim duyacaksın said.. kulağına küpe olacak yani..
said-- ben küpe takmam ki..
tuna--irem--bülent--nedim--derya-- vahide-- hah hah hah..

tuna açıklarken.. bende,alacaklarımı aldım vahide hanımdan.. dosyaları,tapuları nedim beye uzattım..

vahide hanım ve deryaya bakarak ..
irem-- gazanız mübarek olsun hanımlar.. gözüm arkada kalmasın.. göreyim sizi..
tuna-- irem, savaşa mı gönderiyorsun.. bak, said yine anlamadı.. hiç beni düşünmüyorsun..

nedim-- tuna bey,ayıklasın pirincin taşını.. bana da bulaştı..
derya-- üzüm,üzüme baka baka kararırmış..
vahide-- körle yatan,şaşı kalkar da denebilir..

irem-- hi,allah korusun.. aman vahide hanım.. kurban olayım,dikkat et..
 said-- neye..
irem-- ay dayanamayacağım.. tabancayı verin banaa..
nedim-- kaçınnn..

kahkahamız inletti odayı..

Hiç yorum yok: