Translate

9 Eylül 2012 Pazar

1325.bölüm..


mahmut,sadun,mustafa,güngör ve bekir bey.. kameriyedelerdi..

hoşgeldiniz diyerek tokalaştık.. oturup hal hatır sorduk.. ziyayla gidecekleri için.. burası uygun gelmiş.. sadun beyle,mahmut bey villa için gelmişler sanırım ama birşey demediler henüz..

derya ve songül çayları getirdiler.. veriyorlar.. masada da yok yok maşallah..
börek, bal,tereyağ.. peynir,zeytin.. salatalık,domates.. karpuz,kavun..

selamlaştık onlarla da..
irem-- sağolun,hanımlar.. yasemin nerede..
derya-- (gülerek ) krep yapıyor..
irem--  zevkten mi,yapıyor.. dertten mi..
songül-- gülüyor,dalıyor .. iç çekiyor.. ama konuşmuyor..
belirtiler benden,teşhis sizden..

irem--tuna--hah hah hah..

tuna-- beyler,çay çok güzel görünüyor ama bu masaya rakı da yakışır.. biraz erken başlamak isterseniz.. uyarım..
bekir-- çayı içelim de...
irem-- buyrun,beyler.. tabaklarınıza alın.. songül,ya krepleri getir..yada ekmek..
songül-- tamam..

güngör-- içeride,tereyağ ile balın tadına baktım.. nefisti.. nereden aldınız..irem hanım..

irem--almadım,güngör bey.. hani bir karpuzcudan bahsetmiştim ya..
 param bereketli gelmiş,köşeyi dönmüş kısaca.. teşekkür etmek ve beni görmek için gelmiş Adanaya
,burayı bulmuş....telefonla konuştuk.. sarıçamdan dönerken..
dünya ahret bacımsın dedi,şeyhsuvar kardeş.. bende otelde ağırladım onları..
bu öğlen bir çok hediye getirmiş bana.. kabul etmemek çok ayıp sayılır  da dedi..
borçlandım,nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum.. öylesine naif ve mahçup ki..
yanlış bir şey söylerim diye korkumdan.. teşekkür için.. pazartesi arayacağım..

yasemin kayık tabağı tepeleme kreple doldurmuş.. getirdi.. masaya koydu..

yasemin-- afiyet olsun.. umarım beğenirsiniz..
irem-- sağolasın.. beğeniririz tabi..
bekir bey yedi bir tane..
bekir-- hım hımm.. çok güzel.. tam kıvamında..
yasemin-- (gülerek ) sağolun.. dün annem yapmıştı, daha farklısını yemek olarak yedik..
çayın yanında da,iyi gider diye yapayım dedim..

irem-- eline sağlık.. yediğin değil,kiminle yediğin kalıyor akılda..
mr.anarla konuştun mu.. rahat gitmiş mi..

yasemin-- aradı.. rahat gitmişler.. sizlere selamları vardı..
as dedik..
yasemin içeriye girerken..
irem-- yasemin ; boğazından geçmeyeceğini düşünüyorsan.. yok öyle birşey.. ye sen..

kahkahayı duymanızı isterdim..

birkaç lokma yiyip,çayı da içince.. kendime geldim..
çay bardaklarını tepsiye koydum.. ve mutfağa gittim.. bahçe kapısından..
onlarda orada yiyorlar..

songül-- ben doldururum irem hanım..
irem-- oturr.. ben dolduracağım.. afiyet olsun.. sizde bahçeye çıksaydınız ya..
derya-- daha çok sıcak.. burası iyi dedik..

irem-- (doldurdum çayları ) ziya yada zuhal aradı mı..
vahide-- yok..
irem-- bende arayamadım.. kınası var bu gece..
vahide-- çok selam söyleyin.. bizi de çağırmıştı ama beyleri ekemedik..
irem-- (aldım tepsiyi..) as.. ekmeyin tabi.. çok da bekletmeyin..
işin tadı kaçmasın.. burhan sana söylüyorum,hanımlar siz anlayın..

burhan-- ben dünden razıyım..irem hanım..hiiçç sorun değil..

irem--vahide--yasemin--songül-- hah hah hah..
tuna girdi içeri..

tuna--neşeniz bol olsun..
amin dediler..
tuna-- irem çaylar bizimse,içmiyoruz..
irem-- ben doldurmuşum ve içmiyorsunuz ha.. sen içkiyi hazırlayana kadar içerler..

tuna-- (dolabı açtı.. bardak çıkarıyor )sıcak zaten..zorlama insanları.
irem-- songül temiz tabak çatal da getir bari..
songül--tamam...

kapı zili çalınca,burhan bakmaya gitti.. bende çayları götürdüm...ikram ederken..

irem-- içmeye mecbur değilsiniz.. tuna zorlama dedi..
güngör-- onu da içeriz..bunu da..madem geldi..
irem-- afiyet olsun..


kurtlar koşturunca.. kim gelmiş diye yürüdüm kapıya doğru..

ziya ve bülent içeri giriyorlardı..

irem-- aman efendim,kimler de gelir miş.. hoşgeldiniz..

Hiç yorum yok: