Translate

3 Eylül 2012 Pazartesi

1316.bölüm..


vedalaştık,hepsiyle.. onlarda gece kulübüne gidecekler zaten..
enis bey bizden önce çıktı.. sahiden bekliyorlardı herhalde.. biz arabaların yanına geldiğimizde.. görünürlerde yoktu..
arka arkaya hareket ettik.. ilk ışıklarda durunca mahmut bey seslendi. açık camdan..

mahmut-- tuna bey,öne geçin.. sizi takip edeyim..
tuna-- tamam..

gidiyoruz.. iki sigara yakıp,birisini tunaya verdim.. arkama yaslanıp göle yansıyan ışıklara bakarken..

tuna-- aşkım,ne oldu..
irem-- yok birşey.. biraz hüzünlendim.. ikisi de garip.çiçeğin babası yok.. mekan,kişiler yabancı..
 macera gibi.. çocuklarını alıp gelmiş bir anne.. hepsinin sorumluluğunu üstlenmiş gencecik bir kız.. hiç bilmediği birisiyle nişanlandı..
hele burhanın ..kimsesi yok.. baba yerine,çiçekçi amcayı koyuyor düşünsene..
 içim acıdı.. hayat ne acımasız..kimbilir onun hikayesi ne.. oğlum,gelinim dedikçe mahvoldum..

tuna-- maviş,karıcığım.. iyi niyetlim.. allah ;çalışkanlara,dürüstlere.. evlenenlere, gariplere .. iyilere yardım eder.. karşılarına bizi çıkardı.. o vesileyle.. elimizden geleni yapıyoruz.. ve yapacağız da..
baba elbette önemli.. ama çiçeğin babası yada benim babam gibi birisinin yerine.. enis bey,galip bey baba figürüne daha uygun kişiler..
herkesin bir hikayesi var,kimse dört dörtlük değil.. şartlara göre,yaşıyoruz.. hayatın cilveleri de,iyi yanları da var.. üzülme,kıyamam sana..


villalara dönmek için sinyal verdi.. mahmut bey de peşimizde olduğu halde.. ana güvenlik kapısından içeriye girdik..

tuna-- arkadaki arabada girecek..
--- tamam efendim..
tuna-- nedim beyler hangi villadalar..
--- 9 nolu villa.. buradan giderseniz görürsünüz..
tuna-- sağol..

ara yoldan ilerlerken.. sesleri de duyduk..  nedim beyin arabasının arkasına park edip..indik..
buketi ve takıyı aldım arkadan..
güzide hanımla,mahmut bey etraflarına bakıyorlar.. ,

mahmut-- ne güzel yermiş burası.. nedim bey harika bir seçim yapmış..
güzide-- bu villalar ne zaman yapılmış.. hiç görmedim..
tuna-- (bahçe kapısını açtı ) buyrun.. yeni sayılır.. iki-üç ay ancak olmuştur..

mahmut-- (girdik..çim taşlarının üstünde dikkatle yürüyoruz.. keman,ud.. darbukaya..
karga sesli bir koro eşlik ediyor) oo,havuzda var.. bayıldım.. satılık villa var mı,soralım..nedim beye..

tuna-- o değil.. irem bilir,mahmut bey..
mahmut-- nasıl yani.. siz mi yaptırdınız..
irem-- yok,cengiz bey yaptırmış.. ben satılmasına aracı oldum..

havuz başında upuzun bir masa kurulmuş.. sazlar çalıyor.. şen kalabalık.. söylüyor.. evin ,bahçenin tüm ışıkları yakılmış.. garsonlar da var.. gülderen hanım gördü bizi.. yanımıza geliyor..

gülderen-- hoşgeldinizz.. buyrun buyrun..
ir-- hoşbulduk gülderen hanım..

askılı ışıl ışıl,beyez  bir elbise giymiş.. saçlar toplanmış.. çok zarif,çok hoş olmuş..
nedim bey de,bembeyaz giyinmiş.. gülerek yaklaştı yanımıza.. tokalaşıyor..

nedim-- irem hanım,güzide hanım..muhteşem görünüyorsunuz....
güzide-- teşekkür ederim,nedim bey..
irem-- asıl,damat ve gelin hanım muhteşemler..
nedim-- sağolun..
gülderen hanımla da öpüştük.. buketi verip.. eviniz hayırlı olsun dedim..

gülderen-- sağolun.. çok naziksiniz.. çok faalmişsiniz.. gün boyunca.. geceye de..bir nişan,bir düğün yemeği sığdırmanıza rağmen.. maaşallah,hiç yorgun görünmüyorsunuz irem hanım.. sırrınız nedir..

irem-- (muzur muzur,tunaya baktım) ağam,cevap vereyim mi..
tuna-- (gülerek ) vermemen daha hayırlı gibi..

mahmut--güzide--nedim--gülderen-- irem-- hah hah hah..

ufukla müge el ele tutuşmuşlar.. bize doğru geliyorlardı.. müge tombiş tombiş.. minicik askılı bir elbise giydirmiş annesi de..

irem-- (kısık sesle ) tuna ufuğu oyala,müge benim..
tuna-- çok zor..

ufuk-- yenge,amca hoşgeldiniz..
tuna-- hoşbulduk,ufuk..

irem-- hoşbulduk hayatım.. (eğilip öptüm onu.. çaktırmadan mügeyi de,kucakladım..) ufuğum,sen böyle konuşup.. davranmazdın.. ne oldu.. küs müyüz..

o arada ..mügeyi öptüm,öptüm..sıkıldı cadı.. tunaya gitti..o sarılıp öpüyor,görseniz halini..
beraber yürüyoruz.. ufuğun elini tuttum..

irem-- evet canım.. söyle hadi..
ufuk-- yok,değiliz..orhan amca ve menekşe teyze bana artık büyüyorsun.. dokuz yaşına girdin..dediler.. annem.. benim kucağıma sığmıyorsun..irem  nasıl alıyor bilmem..  sen istediğin için beli ağrısa da almak zorunda kalıyor herhalde dedi.. onun için beni al demedim..başkalarının yanında, adını söylemem de..saygısızlık olarak algılanırmış..eren amcam söyledi..  afedersin..irem.. yenge.. bilmiyordum..

irem-- (diğerlerine bakarak) bize biraz izin verir misiniz..
tuna-- gecikme..
irem-- tamam..

Hiç yorum yok: