Translate

30 Ağustos 2012 Perşembe

1305.bölüm..


çiğdem-- burhan,çiçek.. nedim bey, gülderen hanım..için bu gecenin anlamı büyük derken.. yasemin ve mr.anar da..kalp çarpıntısı ile tanışacaklar desene..
liz pardon ,sizi ve bizi  unuttum..
gülündü..

menekşe-- iremi gönülü de unuttun..hele elayla,ben üç ayda eskidik mi yani..

çiğdem-- ben ne dediğimi biliyor muyum menekşe..

irem-- kusuruna bakılmaz senin.. mazeretin var.. heyecanlı,heveslisiniz.. bilinmezlerle dolu bir gelecek var önünüzde..  üç ayda eskimediniz ama o aşamayı da geçtiniz..menekşe..
ustalarım katılırlar mı bilmem ama.. eskimek bu anlamda kötü değil..

rakamlar artıp.. beraber yaşanmış,yılları gösterince..farklılaşıyor insan.. daha bir bağlanıyor,bütünleşiyor..
adını andığında bile.. kalbin güm güm atıp,sarsıyor seni.. ben öyle hissediyorum..


mustafa-- katılıyorum.. ifade çok güzeldi..
bekir-- üç yılda böyleysen.. 30 da nasıl olursun kimbilir..
güngör-- sarsılmaktan,sarhoş gibi gezer herhalde..

güldük..

eren-- hepimiz eşlerimizi seviyoruz şüphesiz..eğer ölçülme yolu,birimi olsaydı.. tuna kesin ilk sıralarda olurdu..
iremin de,ifadesini duyunca.. ne mutlu onlara.. allah ayırmasın demek kalıyor bize de..

amin dediler..

irem-- birazdan gelirler,bana müsade.. gidip pişirmeye yardım edeyim bari..
eren-- olmazz.. gözümün önünde dur..
irem-- (gülerek) abim,merak etme.. ben babama kıyabilsem,çoktan duyardı zaten.. ama tuna yine de,telaşlanıyor..

bekir--uyanıkk.. sen zaten söylemeyeceğin için.. söz veriyorsun.. tunadan da,istediğini alıyorsun..değil mi..

irem-- özveri istemek,lafın gelişiydi.. birbirimizden isteyeceğimiz bir tek şey var..maddiyatla da ilgisi yok..
hem uyanıklık konusunda ,tuna da çok iyidir.. çaktırmadan,kılıfına uydurur..  mesela çiçekçi amcanın gitmesine, kimbilir hangi nedenle mani olmadı.. bana söylediğine kanmadım ama uzatmadım da..

menekşe-- hani seninle tanıştığımızda.. tuna için dediklerine sinir olmuştum ya..
çok haklıymışsın,irem.. kanmasan da,uzatma bence.. kılıfına uydurmasıda lehinedir..

eren-- haklısın menekşe..
tuğrul-- çok doğru söyledin,baldız..
güngör-- güven böyle birşey işte..

bekir-- tuna için ne demiştin ki..
mustafa-- kötü değildir canım..

çiğdem-- eminim değildir.. tunanın, bana iremi anlatışını duyduğumda..saf aşık,sen nasıl çarpıldın böyle..  kadınlardan ağzın yanmıştı hani.. şimdi,sürpriz yapmak için..gizli işler çeviriyorsun inanamıyorum sana demiştim.. görünce,değdiğine inanacaksın dedi.. doğruymuş,evlerine gittiğimde iyice emin oldum..

yusuf-- ne zaman gittin.. iki gündür beraberiz ya..
çiğdem--İstanbulda ki evlerine gitmiştim,yusuf..

irem--sağol çiğdem.. o sizin bakışınızdan kaynaklanıyor..
 menekşe , ela ve neşe abla.. beraber okumuşlar ve kardeş gibi olmuşlar..neşe ablayı,lütfü abiye kaptırınca.. evlilikten iyice soğuyup.... bekar kalacağız demişler.. bekir bey..

Mersinden sıkça geldikleri için..annem dahil..tüm akrabalarım tanıyorlarmış da..bir biz karşılaşmamışız..
neşe abla,feci hasta olmuş.. bebeği de var.. eşi seyahate giderken.. sevim teyzemden rica etmiş.. zuhalle o ..orada kalacaklarmış.. menekşe ve ela da,hasta olduğunu duyunca.. rapor alıp..
arkadaşlarının yanına gelmişler.. önemli bir nedenle,tuna da beni bıraktı..
o gece tanıştık.. onlar genel çerçevede erkeklerin olumsuz yanlarını anlatırken.. sizin karşınıza çıkmamıştır ama çok özellerde var.. birisi de eşim..o pırlantadır dedim.. olamaz,inanmıyoruz dediler..
tanışınca bana hak vereceksiniz demiştim..
 iki gün,sonra diğer teyzeme gittiğimizde..ela ve tuğrul abim karşılaştılar.. cimri eros,
 gayet cömert davrandı ikisine de.. tesadüfen orhan abi de,gelmiş..
Mersinde menekşe,ela abim gezerlerken.. karşılaşınca.. menekşe ,ok münasebetiyle..sendelemiş.. orhan abide de durum aynıymış.. bir hafta içinde,bekarkalma fikrini unutup..kendi pırlantalarını buldular ve .. evlendiler..

liz-- ziya nasıl üzülmesin ki..

kahkahamız inletti etrafı..

yağmur damlaları iri iri düşmeye başlayınca.. kalktık.. top oynayanlarda geldiler.. hep beraber çadıra doğru yürüyoruz..

eren-- irem yavaş yürü..
tuğrul-- en iyisi,koluma gir sen..
irem-- gerek yokk.. endişelenmeyin.. eşlerinize baksanıza siz..

mustafa-- tuna yok ya.. emanetsin..
ufuk-- iremm koşalım mı..

eren--tuğrul-- gönül-- hayırr..

ela-- ne oluyor size..
menekşe-- irem bu kadar sıkıntıya gelemez..
gönül-- sonra sıkıntı çekmektense.. buna katlanacak artık..değil mi irem..


irem-- evet hayatım.. ufuğum koşmayalım,yerler ıslandı ya.. kayabiliriz diye baban,amcan ve yengen.. hayır dediler.. aslında sana değil.. bana diyorlar.. ben düşmüştüm de.. onlarda çok korkmuşlardı.. anladın mı yavrum..

ufuk-- anladım..  hani sen çok hasta olmuştun ya.. ıslanıp,üşümüş demişlerdi bana.. ondan koşalım demiştim..
sen hiç hasta olma tamam mı..


irem-- (eğilip,kucağıma aldım.. öptüm yanağını da ) iyi niyetli yavrum.. tamam.. olmamaya çalışırım..
ufuk-- ( kulağıma yaklaşıp ) babam da,ireme  fazla ve hızlı top atma dedi.. ben ondan atamadım.. küsmedin değil mi..

irem-- (gözlerim dolu dolu,bastım bağrıma) kuzum.. ben sana hiç küsermiyim.. baban iyiliğimi istediği için..öyle demiş..  sorun değil yani..

diğerleri ilerlemiş.. çadırın önündeler.. babam seslendi..

ahmet-- iremm.. gelsene ,yağmur görünce ıslanmak alışkanlık oldu sende de..
tuğrul-- yanında birisi eksik ,ahmet abi..
eren-- birde çamur yok..

kahkahalarla güldüler..

tuna  geliyor..arabasını gördüm.. farlarla işaret verdi..

ela-- iremm..  oğlumu bırak bari..
nermin-- yavrum gel,bende sana çadırda sevgimi göstereyim..

nasıl gülüyorlar anlatamam..

irem-- (ufuğu indirdim) sen git,ufuk.. annem,çadır tehlikeli..

tuna ,o sırada..çadırın önünde durdu.. mr.anarla beraber ,indiler..


eren-- ooo.. eksik geldi,irem biliyor işini..
tuğrul-- tuna sen çamurun yerini bilirsin.. daha önce geldin ya..
bekir-- çamur olmasını mı bekliyorlar.. niye ki..

eren-- alışkanlık bekir bey.. çamurdan heykel gibi durmaktan ,zevk alıyorlar demek ki..

ahmet-- erenn,abartma..

tuğrul-- ama yalan mı ahmet abi.. kardeşim diye demiyorum..çok ilginç fikirleri var.. tabancası da yanındaysa,değmeyin keyfine..
irem bak seni karıştırmadım.. suyun içinde ayakkabı aradığını da söylemedim.. hah hah hah..nasıldı eren..

eren abi taklidimi yaparak.. gösteriyor.. herkesi kırıp geçirdiler yine.. yağmur da durdu..

tuna-- (gülerek )beyler,çok eğleniyorsunuz bakıyorum..  birkaç kişi olmasa.. zevk,fikir.. tabanca ,çamur.. heyke lkelimeleriyle size gayet güzel,anlamlı cümleler kurardım ama.. bilahare artık..
(bana bakıp) hayatım,geleyim mi.. yağmuru mu bekleyelim..

ıslıklar,bravo demeler.. arasında..yaklaştım yanına..

irem-- yok canım.. yorgunsun.. kıyamam sana.. bugün kalsın..
tuna-- (fısıltıyla) şu an sende,kaybolmak isterdim..
irem-- bende.. ama uygun mekan yok.  çadıra da güven olmaz..

tuna--irem-- hah hah hah..


Hiç yorum yok: