Translate

30 Ağustos 2012 Perşembe

1303.bölüm..


irem-- (orhan bey,annem babam hariç..hep birlikte yürüyoruz.. voleybol sahasına doğru.. tuna da arabaya binecek.. arkama bakarak ) tunaa,birisi doping almış sahiden.. akşam yemeğine davetliymiş. gece gidecekmiş..

tuna-- anladım.. şimdi birde,söz ver..rahat gideyim..
irem-- sözz.. ama bir özveri de senden isterim..
tuna-- tamam,anlaştık..

eren-- anlaşacaktınız da,niye uğraştırıyorsunuz bizi..
tuna-- spor ve mekan değişikliği  iyidir eren..
irem-- abii,biz her zaman anlaşırız.. yüzdeki kırışıklıklara top oynamak iyi geliyormuş.. diye duyduk da....
biz ondan şey ettik..

kahkahamız çınlattı etrafı..


tuna gitti..
yusuf bey ve ceyda çeviriyorlar..
mustafa-- harun siz kavgamı ettiniz diye soruyordu ya.. şimdi bizde o haldeyiz irem hanım..

tuğrul-- iremm ben anlatayım mı.. lütfenn..
eren-- bende ağacı anlatmak istiyorum..

çiğdem-- ağacı siz de mi biliyorsunuz.. iremm nasıl anlattın abilerine..


irem-- hah hah hah.. o başka ağaç çiğdem.. bizde ağaçlı anı, çookk..

kahkahayla güldük..


bekir-- tunanın babana söylemeni istemediği birşey var.. abilerde biliyorlar..
madem açığı var,niye söz verdin.. öyleyse..

irem-- açığı var haricinde.. anladığınız doğru bekir bey.. ben babama sitemliyim..tuna kırıcı olabileceğimi bildiğinden..söz verdirdi..yani kayınbabasına kıyamıyor.. tufaya getiren babam..
 aynı anda öğrendiğimiz için..abimler ve gönül biliyor..


ufuğu ortaya alıp..geniş bir daire halinde sıralandık.. ufuk hepimize sırayla atıyor..
tuğrul abim sahte imamı..eren abim de.. ağaçtaki levhayı  öyle bir anlattılar ki.. kırdı geçirdiler bizi..

yarım saat sonra.. yusuf-çiğdem,güngör,bekir,mustafa,ben,eren,tuğrul.. menekşe..yorulduk diyip.. kenardaki piknik masasının iki tarafına oturduk.. diğerleri oynuyorlar daha..  kevin ve liz de geldiler,el ele..çok hoşlardı..

bizim halimiz geldi aklıma ama söylemedim tabi..
 konuşuyoruz..

menekşe-- orhan kaçıncı kez mars oluyordur acaba..
eren-- ne yapalım menekşe.. tuna ilk defa birşey istemiş,nasıl yok deseydim ki.. uygun kurban da.. orhan abiydi..

güngör-- imrendim kardeşlik ilişkinize.. mal,mülk ..para hırsına kapılmamışsınız..bekir ve mustafalar da öyleler.. bir ben kardeşlerimi doyuramadım..

bekir-- kardeşinde olsa,aç gözlüyü.. doyuramazsın.. huzurunu sağlığını bozmadan..
hisselerini ver,ne yaparsa yapsınlar.. en güzeli o..

tuğrul-- katılıyorum.. kadın faktörü de varsa,kardeşiniz iflah olmaz..
bizim kardeşlik ilişkimiz.. çok çeşitli nedenlerden dolayı.. hiç yoktu.. eren de,bende suçluyuz.. tuna da,istanbulda okuyor olmasına rağmen aramadık,ilgilenmedik..cezalandırdık adeta..ama.. görüşmesek de,tuna ağalığın adilliğiyle.. hasattan payımıza düşeni hiç aksatmadan,bankaya yatırırdı..
çalışıyoruz da,zevk sefa içinde.. yedik,içtik gezdik.. eren  bekardı..ben evliydim.. aç gözlü,kıskanç.. hırslı birisinin doymayacağını ,o yüzden iyi biliyorum..

bekir-- tekrar nasıl bağlandınız öyleyse..

eren-- irem sayesinde...biz -çeşitli nedenlerle-aile sıcaklığında büyümedik.. okumaya gittiğimizde,tuğrul çocuk yaşta..onaylanmayan birisiyle evlenince.. babam parasını kesti..
biraz ben veriyordum,halam annem gizli gizli altın gönderiyorlardı.. sıkıntısına değecek birisi için olsa,
hiç üzülmez..vazgeçmediği için iftihar ederdim..  hem okudu,hem çalıştı..Adanayla da,birbirimizle de.. koptuk,o dönem.... annem babam vefat edince..mal,toprak bölündü.. hissemize düşeni aldık..
hasatlardan para da gelmeye başladı..

tuğrul rahatladı,ben de ihtisasımı yapıp..
yurt içi,yurt dışı hem çalıştım, hem de sınırsız yaşadım..

amcam ve halam .. tunaya çiftçiliği öğretip,toprağa bağladılar.. ikisi de, tüm mal varlıklarını devir etmişler..
satıp yiyebilecekken,tunayı seçmelerine.. o zaman için çok bozulduk ama iyi ki ona vermişler.. halamı perişan ederdik biz.. tuna adaletiyle,hiç hak yemedi..

18 yaşında,İstanbula geldiğinde sayılı zengin ve ağaydı.görmedik,ilgilenmedik ama haberlerini de alıyorduk..

 birbirimizle maddi ilişkimiz vardı.. tuna Adanaya döndükten sonra..şahsi işlerimiz olduğunda gelir,çiftliğe de uğrayıp.. dönerdik.. ama samimi değildik..halamla da görüşmüyorduk..

üç yıl önce.. tuna ,iş yerini arayınca  şaşırdım.. "üç gün sonra evleniyorum.. nişanlım,sizi de çağırıyor..
madem kardeşsiniz,kan bağınız var..sen küçüksün.. ara,gelmezse kendileri bilir dememi istedi ..
düşün, gelip gelmeyeceğine karar verince.. bana haber verirsen sevinirim" dedi,kapattı..

kendi kendime tavrına,sitemine.. kızdım,söylendim.. haklılığıma
bahaneler bularak..akşam eve gittim.. masayı hazırlayıp,gönülü çağırdım..

 gönülle de, on aydır beraberiz.. ilk kez sevip,seviliyorum..
evlenmek istiyorum ama  korkuyorum da.. iki ev var aramızda,aynı evde bile yaşamıyoruz..

 ben çok ters,inat bir adamım.. ne dersem o,karşı gelmesine tahammülüm yok.. o da ,biliyor ..
 tansiyon,baş dönmesi..çarpıntı gibi bazı şikayetlerim oldu..bir haftadır da..tahlil,tetkiklerim yapılıyor..hiç tadım yok.. bu da üstüne geldi..barut fıçısı gibiyim..

neyse,kahvelerimizi içerken.. ne oldu,neyin var dedi.. ben sinirli sinirli anlattım.. kopukluğumuzun nedenlerini sordu,konuşturdu .. dinledikten sonra.. o sabırlı ..özverili ,bana katlanan kadın gitti.. başka birisi geldi sanki..
kızdı,söylendi..  seni hiç tanımamışım,beni arama ve unut dedi..gitti..

irem-- elticiğim gidince,iyice hasta oldun değil mi... abii,bahanemiydi yoksa..
güngör--ince meselelere girme..
eren-- (gülerek) güngör bey,halden anlıyor bak..
güldük..

tuğrul--  eren fenalaşmış,beni aradı.. hastaneye götürdüm..konuşunca,tansiyonun niye yükseldiği çıktı ortaya..
tuna beni de arayıp aynı şekilde çağırdı,onu suçlamıyorum..nişanlısı sayesinde de olsa
bu aile olabilmek için bir fırsat..seni bilmem ama ben gideceğim dedim.. tunaya da,eren biraz rahatsız..ondan aramamıştır..ikimizde geleceğiz dedim bu arada..

gönüle haber verdim.. gelmem,ikinizi de  görmek istemiyorum..
siz nasıl abisiniz diyince..erenin halini iyice anladım.. hastanede, bir gün yattı..doktor  kendinizi dinlemeyin ,birşeyiniz yok dese de.. inat, inanmıyor..
aslında tunaya takılmış durumda,kendisi çağırmadığı için..
tunayı bir şekilde getirtmek lazım ama nasıl bir bahane bulacağımı bilmiyorum.. adam ertesi gün evlenecek..
doktor kan örneklerinizi alıp,detaylı inceleme için amerikaya gönderelim öyleyse ..biz birşey bulamadık diyince.. senaryoyu yazdım anında... doktora da diyeceklerini öğrettim..

irem-- bunu bilmiyordum,aşkolsun abi.. tamam niyetin iyi de, ne kadar çok üzüldük
bir bilsen.. vicdansız,kan hastalığından şüphe ediyorlar..hepimiz kan vereceğiz.. acil gelmen gerekiyor..
 doğruysa,hiç umut yokmuş denir mi.. eren abi hasta olmuş diye mahvolduk,biz..

tuna,kontrol olmadan evlenip sana kötülük yapamam..
İstanbula gidiyorum.. üçümüz birlikte döneceğiz.. beni bekliyorlar diye.. nasıl gitti haberin var mı.. senin..
 beni razı etmiş ama evlenmekten vazgeçiyordu neredeyse..

kahkahayla güldüler..

Hiç yorum yok: