Translate

28 Ağustos 2012 Salı

1298.bölüm..

ela-- bitti değil mi,irem.. ceza aldı..
irem-- evet ,nihayet.. ama aklının almayacağı ne badireler atlattık şu iki günde inanamazsın..

menekşe-- biz çiftliğe uğradık,ufuk için.. yarım saat kalmışızdır.. orhan hüseyine,ne var ne yok .. tuna nerelerde diyince..o da.. beyimin başı kalabalık,misafirleriyle.. kaçaklarla uğraşıyor
derken ayıktı.. beni hiç duymadınız,ağzımdan kaçtı diyerek uzaklaştı..ne demek bu..

irem-- ah menekşe,ahh.. hüseyin nail,burhan ..derya.. hayatımızı kurtardılar..
savcı,dayım konuşulmasın demişlerdi de.. ondan,anlatamadık..
dava günü,davalımızın önce hapishanede intihar etti haberini aldık..
sonra amcasının teşhisiyle,o olmadığını ve  suçortağıyla firar ettiğini öğrendik.. biz adliyedeyiz,dava görüşülürken.. bunlar köşke gitmişlerderya ve burhan tanıyorlardı.. çiftliğe gideceğimizi söylemişler..
hüseyinle,naile de gerekli talimatları verip,burhan arkalarından gitmiş..
bir güzel yakalamışlar.. dava bitti,dayım ,nedim bey tuna ben bir de defterdar arabadayken.. nail arayıp durumu söyleyince..şok olduk.. çiftliğe nasıl gittiğimizi sen düşün artık..
savcı polis de geldi.. yakalananları aldılar.. hepimizin de ifadesini.. ,sıcak bir yandan..sinirlerimiz bozulmuş zaten.. mahvolduk canım.. öğlene kadar oluyor bütün bunlar..
sarhoş gibi olsak da.. otele gidip.. misafirlerle ilgilendik.. gezdirdik,gece ağırladık.. yani hala nasıl ayakta duruyorum/uz bilemiyorum..

gönül-- kıyamam size..
ela-- büyük geçmiş olsun..
menekşe-- bundan sonra iyi olursunuz inşallah..
irem-- amin ,sağolun..

tuğrul-- ne fısıldaşıyorsunuz siz..
irem-- leylekleri konuşuyorduk abi..
tuğrul-- cadıı.. başka konu kalmadı mı..
ahmet-- kızıma ne dedin sen..
tuğrul-- hiiçç..
gülerlerken..

ufuk-- (koşup geldi,oynuyormuş topuyla) iremmm, irem gelmişşş..
kucaklaştık,öpüştük..
eren-- siz ne zamandır özlem gidermediniz..
irem-- çok oldu..
ufuğu indirdim kucağımdan..
irem-- ufuk biraz oturayım,sonra oynarız olur mu..
ufuk-- olur..

orhan-- (sandalye verdi,çöktüm adeta ) hasatı tuna yapıyor.. sana ne oldu..
eren-- irem,ters birşey mi var..
irem-- (gezen mügeyi kucaklayıp öptüm )bizle ilgili değil de,çok şeyler oluyor ... en az tuna kadar yorgunum şu anda..

nermin-- (saçlarımı okşayıp ) sen aç mısın,rengin sararmış..
ahmet-- sıcaktandır..uykusuzlukla birleşince prensesim solmuş..
irem-- (gülerek,annemin elini tuttum ) bak babam bildi, tek neden o.. ertan nerede..
ela-- tunayla adanaya gitti.. müge hikaye,sen kocanı ertana kaptırmışsın..
irem-- onlar zararsız da,bu sıcakta niye götürmüş.. nasıl ilgilenecek ki..

ahmet-- ağlayınca,dayanamadı.. araba koltuğunu verdik..

menekşe beş altı tane sarma koydu tabağa, elinde de çatal..geldi yanıma..
menekşe-- aç ağzını..
ire-m-- sağol,ben yerim menekşe..
menekşe-- sözümü dinlesene.. ben yaptım..
irem-- hımm,eline sağlık.. peki abla.. ( verdiğini,yiyorum )
menekşe-- (kısık sesle ) ellerin titriyor,diye vermedim....sararmışsın..  çok geciktin..  tuna da arıyormuş,meşgul çalıyormuş hep.. merak ettik..

irem-- (gülümsedim) anlattıklarım az gelmiş gibi..  bugün de,bazı şeyler eklendi,ondan geciktim.. sinirlerim iyice laçka oldu,menekşe..

menekşe-- diğerleri gelinceye kadar.. çadırda yat biraz,biz yabancı değiliz.. kendini toparla..
irem-- (yuttum sarmayı) uyurum,kimse de uyandıramaz beni..
menekşe-- mutlaka uyandırabilecek, birisini biliyorum..

irem-- hah hah hah.. sağol,ablacığım.. nefis olmuş..
menekşe-- sende sağol,bücür..

kalktım ayağa..
irem-- evett.. hepinizin eline sağlık.. yordum sizi.. güya ben yapacaktım.. neye yardım edeyim,söyle ustam..
ahmet-- bir bardak su ver,ödeşelim..
eren-- ben kahve istiyorum..
orhan-- bende..
tuğrul-- şarkı söyle..
ela-- tam şarkı havasındaymış irem de.. abim istese de..söylesem diyordu..

kahkahayla güldük..
irem-- (suyu verdim babama ) emriniz olur da.. önce tunayı arayayım.. diyorum..
ahmet-- ara ara.. meşgulmüş telefonun..
tuğrul-- dayının oğlu olmuş,gözünüz aydın.. gidelim ziyaretine..
irem-- sağol abi.. gideriz inşallah..

arabaya oturup,aradım tunayı..
tu-- buyrun..

Hiç yorum yok: