Translate

28 Ağustos 2012 Salı

1297.bölüm..

kemal--burada bulunmanız, tesadüf değil herhalde.. kaynak siz miydiniz..
irem-- evet,kemal bey.. bendim..

kemal--  bu sabah,itibari ile  philibin hesabına para aktarıldı.. bankada bu kadar nakit kalmamış olması lazım..yanılıyor muyum.. irem hanım..
irem-- yanılmıyorsunuz kemal bey.. pazartesi konuşuruz..
kemal-- tamam konuşalım da..bu zarfların üstünde yazan..banka adı da farklı.. çalıştığınız banka değil..
irem hanım,kalbime inecek..ipotekle ,kredi mi çektiniz yoksa.. ne olur yok diyin..

irem--(gülerek ) yok kemal bey,yok..rica ederim,sakin olun.. ne kredi,ne ipotek..
hesaplarıma karışmasın diye, bu bankaya havale gelmesini istemiştim.. o parayı kullandık.. banka müdürü de tanıdıktı,sağolsun yardımcı oldu.

kemal-- ohhhhhhh..
çarşı içine girdik..

kemal-- irem hanım,ben burada inebilirim.. güngör bey,geçmiş olsun..çok ucuz atlattınız,doğrusu..

sağa yanaştım..
güngör-- evet,sağolun kemal bey.. bundan sonra,sadece bana bilgi vereceksiniz..
dediklerimi aynen uygulayın.. pazartesi bitirelim işini.. sürünsün bakalım,hoşuna gidecek mi.. her ailede illa bir
işe yaramaz çıkıyor.. bu üstelik,sahtekar..dolandırıcı çıktı..

kemal-- ben yaparım da..anladığım kadarıyla, kardeşiniz tek değil..hiçbir uyarım,size ulaşmamış.. bu olayı da,kamufle etmişler..ödemeler yapılmış görülüyordu.. küçük bir terslik fark edince
 dün haber vermek için,geldim..sonrada aradım.. beni görüştürmediler sizinle..
sekreteriniz bile bıraktığım mesajı söylememiş..

güngör-- hepsini temizleyeceğim.. sen dediğimi yap,ona da.. suçu olanlara da.. dava açacağım.. emniyete de dilekçe verildi. bizim yaşadığımız ızdırabı,o da tadacak..hiç şüpheniz olmasın..

bana da iyi günler diyip indi kemal bey.. hareket ettim..
güngör-- mustafanın yanına gideceğim irem hanım.. lütfen sizde buyrun..

irem-- başka zaman inşallah.. şimdi uygun olmaz,güngör bey.. siz bir kendinize gelin de..
hem parayı geri götürmem lazım.. akif bey, zorda kalır.. imzasız ,belgesiz.. verdi adam..

güngör-- haklısınız.. sizi,iyi tanıyor sanırım.. böyle bir uygulamayı ilk kez gördüm..
parayı yatırmadan haciz nasıl kalktı,onu da anlamadım..

irem-- (gülerek) yapılmaz zaten.. durumun da,uygulamanın da eşi benzeri yok.. bütün para bu değildi,oradan kullanmıştır güngör bey..
beni ,iyi tanımaz aslında.. iki kez görüştük.. hiç bilmeden yapılan bazı iyiliklerin meyvesini yedik bugün..
akif bey,ufak bir trafik kazası geçirmiş altı yaşındaki ikiz ,kızlarıyla.. burhan da arabanın bakımını yaptırıp dönerken..görünce, yardım etmiş.. kızlarını hastaneye götürmüş..
bize ,burhana teşekkür etmeye geldiğinde de tesadüfen hüseyin abiyle
karşılaştılar.. Ankaradan tanışıyorlarmış.. aynı bankada çalışmışlar.. emekli olunca..,müdür olarak yerine akif bey geçmiş..
insanoğlunun başına herşey gelebilir..karşılık beklemeden, iyilik yapıp denize atarsan..  günü geldiğinde karşına çıkıyor..

durdum mustafa beylerin binasının önünde..
güngör-- evet öyle..çok teşekkür ediyorum irem hanım.. herşey için..
duygularımı ifade edecek kelime bulamıyorum..

irem-- (gülümsedim) rica ederim.. sakın yalnız kalmayın ve kriz geçirmeyin.. kebap yiyeceğiz kısmet olursa.. hoşçakalın.. selam söyleyin.. mustafa beye..
güngör-- (gülerek) çalışırım..as.. güle güle..

*************
 iki bebek aldım oyuncakçıdan...bankaya parayı götürdüğümde de,çok  teşekkür ederek verdim ,akif beye..

bir saat sonra.. sarıçam piknik alanına girdiğimde..
 bizim çadırın olduğu yerde bildik bir görüntü vardı.. sesler ve duman kaplamış her yanı.. pek kalabalık değil..
hava bulutlu ve rüzgar sert esiyor diye herhalde...
öğleden sonra yağmur yağarsa tam olur..diyerek yaklaştım çadıra..
bizim ekip, orada.. arabaların yanına park ettim..
brandanın altında ,herkes çalışıyor.. adana kebaplar yapılmış..
kuşbaşılar şişe takılıyor ve daha yığınla et var..

ahmet-- hoşgeldinn..
irem-- hoşbuldum canımm... kolay gelsin...
indim arabadan...

eren-- gelinn.. baban canıma okuduu..
ahmet-- şikayet etmee.. orhan beyin, sesi çıkıyor mu bak..
eren-- menekşeden alışmış abi.. yap dedin mi,sorgulamıyor bile..
menekşe-- erennn..
eren--orhan-- ahmet--tuğrul--ela--gönül--nermin-- hah hah hah..

 yaptığım tatlıyla.. aldığım baklava tepsisini .. tuğrul abi aldı elimden..  çadıra götürdü..
masa kurulmuş.. hanımlar salataları yapıyorlar.. babam mangalı yakıyor.. her zaman ki gibi..

irem--  hanımlar beyler.. merhaba.. geciktiğim için kusura bakmayın..
hiç hesapta olmayan işlerle uğraşıyordum..

hepsinin yanına gidip,yanaklarını öptüm..
ela-- iyiysen,bakmayız..

(elimi beline koydum..)
irem-- iyiyim çok şükür..
menekşe-- kıskandımm..

ona da,sonra gönüle de sarıldım..  dördümüz biraradayız.. elleri kirli diye ,dokunamıyorlar bana..

gönül-- irem bak bakayım.. ne oldu,ağlıyor musun ne..
irem-- (kısık sesle ) çaktırma da endişe etmesinler.. bizimle ilgili olmasa da.. sıkıntılıydım.. birazdan düzelirim..hiç sizinle ilgilenemedim,kusuruma bakmayın olur mu..

gönül-- (ellerini sildi peçeteye.. gözümde biriken yaşları da,alıverdi.. sarıldı sonra da) irem ne kusuru.. siz kurtulmuşsunuz ya..önemli olan o.. gözünüz aydın..
irem-- sağol..

Hiç yorum yok: