Translate

26 Ağustos 2012 Pazar

1289.bölüm..


ir-- (gülerek)çiğdemm; abbası duyunca,yelkenleri suya nasıl indirdin diye sordum mu sana.. sen anlat,bende anlatayım..
güldüler..
çiğdem-- pekii.. ama abbas hariç,anlatacak pek birşey yok bizde..neredeyse on yıllık,çok iyi dostuz yusufla..
yusuf-- pardon,çiğdem..yani sen ,o gece..niyetimi anlamışmıydın..
tuna --(gülerek;)benim bu şiiri okumam tesadüf değildi desem.. yeter herhalde..
yusuf-- siz de ,o geceden haberdardınız o halde.. 

tu-- evet.. kadınlar yapılan herşeyi,verilen duyguyu anlıyor.. çekinceleri,ruh hali .. korkuları vs.nedeniyle de..
pek belli etmeden ,biriktiriyorlar herşeyi..  kırılma noktası ,teklifiniz oldu sanırım..
emin olduklarını anladıklarında.. genellikle hislerini saklamıyorlar.. teknede olduğu gibi..
yıllarca beklemiyorlar,yani..  çiğdem çok tereddütlüydü,anılarını canlandırdım sadece.. 

yusuf-- teşvik için teşekkür ederim,o halde..
tu-- rica ederim..  kararı o verdi..
kevin-- dostmuşsunuz.. o gece nasıl oluştu öyleyse..

çiğdem--  bende anlamadım ki.. ilk kez imalı laflar ve bakışlar gördüm yusufta..
açık bir ifade kullanmadığı için de.. o anda ki ruh haline verdim.. sonra da tunaya bahsettim işte.. yapısı itibariyle,dinledi ama yorumlamadı..
okurken ve sonrasında.. tunayla,yusuf teklifsiz diyebileceğimiz bir ilişkimiz vardı.. ne gariptir ki,hiç karşılaşmadılar.. ama birbirlerinden haberleri vardı.. koruyucu,kollayıcı oldular hep..
tuna maddi-manevi destekledi beni ve Adanaya döndü..
yusuf ta,ihtisasını yaparken.. çalışsa da..beni ve kızımı hiç ihmal etmedi.. mal geldiğinde,gece beraber yerleştirirdik onları...yorgunluktan.. o halıların üstünde,ben teşhirdeki yatağın üstünde çok uyumuşuzdur..

hayatıma  yön vermek için.. zorlansamda hep yanımdaydılar..
annem geldiğinde,kızım emin ellerde olunca..gecemi gündüzüme katıp.. çalıştım..
yeni yeni ayaklarımın üstünde durduğum dönemde.. yusuf geldi bir gün..radyodan kabul edildiğini ve Adanaya gideceğini söyledi..hüzün,sevinç iç içeydi.. akşam yemeğe gidip,kutlayalım dedim..
para harcama,demetle bana gel.. birşeyler yapar yeriz dedi..

iki saat sonra,baktım yeniden geldi mağazaya..vazgeçtim,bu geceyi kendimize ayıralım..ikimiz başbaşa olalım diyince.. ben o kadar rahatım ki-herşeyi konuşabildiğimiz için-iyi de,yusuf ne bu halin giyinmişsin,
heyecanlısın..yemekten sonra buluşacağın özel bayanı bekletmemek adına gitmeyelim istersen bile dedim..kimseyle buluşmayacağım.. benim için en özel kadın sensin,sadece senin için giyindim..
 diyince..

yusuf-- beni bir tersledi.. ikinci özel de demet,ne kızıyorsun canım demek zorunda kaldım..
benim niyetim gerçekten oydu ama o erkeklerden öylesine nefret ediyordu ki..arkadaşlığımızı da bitirebilirdi ,açılamadım..
bu abbas şiirini o gece ben okumuştum çiğdeme,çok duygulanmıştı..
farklı anlamlar yükledik diye düşünmüştüm ama yanılmışım..

güngör-- ne şiirmiş canım..
mustafa-- tuna beyden istemiştik ama yusuf beyden de kabulümüzdür..
harun-- (yasemine bakarak)mr.anara çeviriyorsun ya.. o da çok duygulanırsa ,ne yapacaksın bakalım yasemin..

yasemin-- (gülerek) teknede sizde çok duygulanmıştınız  ama bir farklılık göremedik harun bey..
elizabeth-- sevdim seni,yasemin..
kahkahalarla gülünce..
mr.anar --ne oldu,yasemin..
yasemin-- deniz,mehtap sohbet çok güzel diyorduk..
mr.anar--evet de,niye güldünüz..
ir-- hadi yasemin,bahane bul bakalım..
yasemin-- gerek yok bence.. çeviremeyeceğim mr.anar..
mr.anar-- peki..

bekir-- kadına ,gerektiği yerde peki diyen adamları severim.. şerefine mr.anar..
mr.anar da dahil bardaklar kaldırıldı..
ceyda-- kadına her zaman peki denilmeli bence.. değil mi irem..
ir-- pek katılamayacağım,ceyda.. istisnalar da olmalı..
ceyda--neden..
tu-- çünkü..eğer ben,iremin her dediğine peki demiş olsaydım.. sevdalı da olsak.. ayrılmış olacaktık ceyda..
irem ,saçma sapan bir nedenle boşanma fikrindeydi de..

çiğdem-- yaşananları gözönüne alıp.. tahminlerimi de ekleyince.. suçlayamıyorum onu.. saçmalık dediğin-seni sevdiği için- ona mantıklı gelmiştir..
tu-- ben ondan,o da benden vazgeçemiyorsa.. mantık bunun neresinde..

ir-- haklısın çiğdem.. çok dengesiz bir ruh halindeydim..tuna telefonda konuşurken-beni kıskandırmak için..-
 bir başkasına sevgilim dedi diye.. tabancayı alıp,vurmaya bile gittim.. ama hal böyleyken.. tuna direnmeyip,tamam deseydi.. boşanacaktım..  şimdi şu şiiri sizden dinlesek diyorum yusuf bey..
konuyu değiştirmek istiyorum da.. ve lütfen olabildiği ölçüde o geceki duygularınızla okursanız.. memnun oluruz..

yusuf-- (gülerek) biraz zor..
ir-- değil.. nihayet açılmışsınız,kabul  görüp ..yüzükleri takmışsınız.. yine deniz,mehtap var.. okumak için,
bundan güzel bir an olabilir mi.. birde ikinizin yalnız olduğuna kendinizi inandırırsanız hiç sorun kalmaz yusuf bey..

gülerlerken..
güngör-- bak ne güzel,özetledi.. balık kavak ağacına çıkarsa ,bu dediğin de olur..

ir-- ama yapıcı olun güngör bey.. yangını bazen körüklemek de lazım..
mustafa--  çok riskli.. yangın  kontrolden çıkabilir irem hanım..
philip-- denizdeyiz,suya atarız anında..
harun--  yüzemiyorlarmış ki.. boğulurlar..
ir-- boğulmazlar,hatta..birbirlerinin  (elizabethi görünce susup.. derin bir nefes alınca)
elizabeth-- kulaklarım tıkandı.. seni duymam rahat ol..
tu-- (biraz yaklaştı bana) bence sen yine de,söyleme.. 

kahkahayla güldük..
sonra yusuf bey,şiiri okudu..
 romantik bakışları finalde  yakaladım nihayet..  ikisi adına da,mutlu oldum.. bitirince,alkışladık coşkuyla..

Hiç yorum yok: