Translate

9 Temmuz 2012 Pazartesi

1282.bölüm..

tuna balığı istedi.. servisler değişiyor..
ir-- (fısıldadım ) işin suyunu çıkardılar,acil gel ıslığının tam sırası bence.. çiğdem yine hamile gelirse
şaşırma..
tu-- hah hah hah.. (tiz bir ıslık çaldı.. karşılık gelmeyince.. bir daha çaldı,yine yok.. )
(görevliye bakarak ) sürat teknesi bağlı mı..

--- hayır efendim,neredeyse bir saat önce.. ikinci .kaptanla beraber limana çıktı misafirleriniz...
 size sürpriz yapacaklarmış, haber vermeyin dediler ama..

tu-- onlar güverteye çıktılar ve biz görmedik mi yani..
-- hayır efendim.. kaptanla telsiz bağlantısı kurdular.. bende yanındaydım,duydum..

tu-- (ayağa kalktı )kemal bey,niye bana haber vermemiş soralım bakalım..
--- pardon,kemal beyin suçu yok efendim.. beyefendi çok ısrar etti..
"sorumluluk benim.. gidip yüzük alacağız..
ben çok sabır ettim,şimdi edemeyeceğim kusura bakmayın  "dedi..

tuna gülerek oturdu yerine..
yasemin--  ben niye kendimi o kadar sıktıysam.. uhhh,rahatladım ..
ceyda-- bende..

ir-- özde ,aynı şeyleri yaşadığınızdan olabilir mi acaba..
cevdet-- bizde hala kapıda duran birisi var.. bira dağıtmaktan başka bir faaliyet göremedik..
ceyda-- babaa..

gülüyoruz yine..
mahmut-- harun,niye duruyorsun oğlum.. bassana zile..
mr.anar-- sıkıştırmayın çocuğu.. siz bastınız mı mahmut bey..

ir-- işte bu soru da çokk güzel..
mahmut-- bastım..
mr.sam-- ee,kapı açıldı mı..
philip-- demek açılmış ki,buradalar..
güzide-- kapının arkasına -açılmayacak diye - çok eşya koymuşum.. mr.philip..
ancak aralayabildim.. eşyaları çekebilirsem belki açılır..
mr.smith-- mahmut beyin girebileceği kadar açsanız yeter,yani size.. eşyaları çekmeniz için..  yardımcı olur demek istedim..

kahkahalar atılırken..
tuzda pişmiş balık alev alev yanarak gelince.. dikkatimiz ona kaydı.. bu nasıl yemek,kırılarak mı yeniliyor.. ateşle nasıl yiyeceğiz vs. diyorlar..
 aşamaları görüp,kılçıklar ayıklanırken.. iyice baktılar..
güzide hanım saatine bakıp duruyordu.. tunaya yaklaşıp,fısıldadım..

ir-- helikopter gelecek mi..
tu-- ben kötüyümm..
ir-- değilsinn..
tu-- özveri bekliyorum ,haberin olsun..  gelecek,sadun beyden istedim.. ..
ir-- aşkımm,sağol.. diyorum ki,hepsini helikopterle gönderelim.. biz kalalım..
tu--(gülümseyerek,bana baktı) çok isterdim ama saat altıda hasat başlayacak.. ben bir ara temel atılacağı için,geleceğim.. öğlen herşey bitmiş,tırlar bile yüklenmiş olmalı..makinalar ve adamlar gitti..
biz ancak,on gün sonra burada kalabiliriz.. üzgünüm..

ir-- üzülme canım,unuttum hasatı.. sabah benim de işim var.. (arkasına bakıp) tunaa,çiğdemle yusuf bey geldiler..
tu-- değişiklik ,var mı..
ir-- varsa da görülmüyor..
ir--tu-- hah hah hah..

ikisi de gülerek masamıza yaklaştılar.. tuna kalkıp buyrun dedi.. tam karşımıza oturdular..

yusuf-- geciktiğimiz için,lütfen kusurumuza bakmayın..
güzide-- bakmadık da,merak ettik doğrusu yusuf bey..
kevin-- yolu mu bulamadınız diye endişelendik..
mr.smith-- tuna bey de,bakmamıza izin vermedi..

ir-- özellikle iyimisin ıslığından sonra,geleceğinizi düşünmüştük ama siz gitmişsiniz..

çiğdem --(gülerek baktı tunaya ) çok zaman oldu,ikinci ıslığı yanlış anlamışım demek ki..
ir-- nasıl yani.. ne anladın ki..
elizabeth-- sorma iremm,sorma..

Hiç yorum yok: