1275.bölüm.. 
bende indim otobüsten.. çabucak bakkala gidip;
su,kola.. plastik bardak.. peçete,soda..gazoz, bira.. 
tuzlu kraker.. büsküi vs. yeterli miktarda aldım.. 
adamcağız kasaları üst üste koyup.. el arabasıyla getirdi.. 
 yasemin de arka kapıyı açınca.. 
 otobüsün içine koydu.. 
ceyda- harun,çiğdem -yusuf bey de..  buzluğa yerleştiriyorlar..
 tuna da geldi,o sırada.. arabamın bagajını açıyor.. 
tu-- niye indin sen.. 
ir-- içecek aldım.. sen ne yapıyorsun.. 
tu-- (fıstık kasasını aldı ) fıstık istedim, demedin mi.. 
ir-- (gözlerim dolu dolu baktım ) ölürüm sana.. tek istediğim sensin.. 
tu-- (gülerek ) benim de,bunu koyayım onlar gitsin.. biz evimize çıkalım.. ne dersin.. 
ir-- müthişsin.. hah hah hah.. 
******
havyar, votka fıstık kasalarını otobüse  koyup..o da bindi..
tu-- gidebiliriz yasemin hanım.. 
yasemin-- tamam.. 
 hareket etti..  bizde arkaya geçip oturduk..
ir--cekedini çıkarsana tuna.. 
tu-- sonraa..  
elimi beline dokundurduğum da ,"sonranın "nedenini anladım tabi.. 
ir-- ne bu.. 
tu-- tabancaa.. 
ir-- hadi ya,ben anlamamıştım.. niye aldın.. 
tu-- evde duracağına,yanımda dursun dedim.. 
belinden çekip,aldım.. çantama koydum.. 
ir-- çıkar şu cekedi.. 
tu-- emriniz olur.. 
ir-- pardon.. çıkarır mısın.. 
tu-- (gülümseyerek ) elbettee,neyi istersen çıkarırım.. 
ir-- hah hah hah..  
tu-- (cekedi katlayıp,yukarı koydu..)harun,ne oldu.. kasayı nereye götürüyorsun.. 
harun--(gülerek) girişimcilik bulaştı.. satacağım ve parayı yasemine vereceğim..uygun mudur.. 
tu-- yok,sen madem istemişsin ..satma, dağıt..
misafir ediyoruz,para istemeyelim şimdi..  yasemin parasını alacak zaten.. 
harun-- (sesini yükseltip koridorda ilerliyor) bahadır holding misafirleri.. hayırlı yolculuklar dileriz.. ceydaa.. 
ceyda ingilizceye çevirince.. çok güldüler.. 
harun--bekir beyin,umut vakfına bağışladığı bu otobüsle ..Mersinde ağırlanabilmemizi 
 en başta,irem ve tuna karaya..
bekir beye ve yasemin hanıma borçluyuz.. teşekkür ediyoruz..  
alkışladık.. ceyda çevirdi yine.. 
cevdet-- harunn,birden ne oldu sana.. faaliyete geçtin.. 
harun--  o sizleri tanıma süreciydi,cevdet bey.. 
 ama şimdi bende zekeriya gibi,etkilenmiş olabilirim.. dostlarıma laf söyletmem,madur etmem.. demek.. hatta birisini tabiri caizse  -fırçalamak - hergün karşılaştığımız bir olay değil.. 
mustafa-- neden bahsediyorsun,harun.. 
ir-- harunn, geç bunları..sen  soğukk, buzz gibi  biraları versene..herkes yandı..  
tu-- içecek misin.. 
ir-- hayır.. 
güngör-- niye,sen içmezmisin.. 
ir--  içmem güngör bey.. alkolle aram hiç yok.. az bile olsa,dağıtma potansiyeline sahibim.. 
bekir-- bir kere dağıtmak da gerekiyor canım.. 
tu--  aynı fikirdeyim.. ama irem kötü dağıtıyor.. 
çiğdem-- o halde,bu gece dağıtmanın tam zamanı.. 
güngör-- bir özelliği mi var bu gecenin.. yıldönümünüz falan mı.. 
tu-- hayır güngör bey.. bu sabah bir davamız vardı da.. 
öğlene kadar,çok aksiyonlu bir zaman dilimi geçirdik.. ikimizde sarhoş gibiyiz.. 
bekir-- belli etmiyorsunuz doğrusu.. 
ir-- içi bizi yakar hesabı,bekir bey.. 
mustafa-- sonuç ne,peki.. 
tu-- lehimize ,kazandık ta.. 
bekir-- halitle ilgili olan mı.. 
tu-- evet.. o yüzden pek sevinemedik.. 
yusuf-- hadi harun,ver artık.. 
philip-- bize dee.. 
tu-- (ayağa kalkıp) bende fıstık vereyim bari.. 
ir-- çiğdemm,bak buldu.. 
çiğdem-- hayret ve hayranlıkla izliyorum.. bravo doğrusu.. 
yusuf--neyi.. 
çiğdem-- yusuff.. kuzular nasıl ses çıkarırlar.. 
yusuf-- bu nasıl soru çiğdem.. 
ir-- olmazz,öyle demeyecektin.. benim gibi istesene.. 
çiğdem-- bu haliyle bile söyletemedim ki.. 
yusuf-- sıcak mı çarptı seni.. 
çiğdem-- of yusuf,offf.. 
tu--ir-- hah hah hah.. 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder