Translate

8 Haziran 2012 Cuma

1255.bölüm..

vahide-- (gülerek) sesiniz gelmiyor irem hanım..
ir-- gülemiyorum,lobideyim.. gelince anlatırsın.. derya saidin yanına,kuaföre vs. gidebilir..
 vahide hanım.. hepinize teşekkür ediyorum..

vahide-- rica ederiz de,benim pek katkım yoktu.. söylerim..

kapatıp,ücreti ödedim.. yemek salonuna doğru yürürken..
çiğdem-- yusuf, irem görmesin bizi..
ir-- (döndüm arkama,gülerek .. ikisinin de yüzü gülüyor)  sessiz olacaktın öyleyse.. merhaba..
tokalaştıp,merhaba dediler...

çiğdem-- ne oldu dava.. niye yalnızsın sen.. ne işin var burada..
ir-- bir dur çiğdem, sorulardan bunalmışım zaten..   davalar lehimize sonuçlandı da,kolay değildi.. mahvolduk.. 
misafirlerimiz bu otelde kalıyorlar,öğle yemeğinde ilgilenelim diye az önce geldik
tuna içeride..

yusuf-- gözünüz aydın.. bitti değil mi şimdi..
ir-- bittiğini,umuyorum..sağolun.. bu işler çok karışık,yusuf bey..

çiğdem-- yüzün henüz gülmediğine göre,atlatamamışsın olanları..
ir-- evet,sarhoş gibiyim.. sen ne yaptın,yemeğe geldiyseniz..  buyrun içeride konuşalım.. akşam gördüğün kişiler,yabancı yok.. 

çiğdem--yemeğe geldik de, ne dersin yusuf..
yusuf-- (gülümseyerek ) bir saatimiz var..irem hanım. kusura bakmazsanız tuna bey var diye..pek gelmekten yana değilim.. 
çiğdem saat üçte gidecekmiş..

ir-- karar sizin.. karışamam ve kusura da bakmam  yusuf bey.. 
ama çiğdemin  gitmesine razı değilim.. ..ne konuştuk,ne de kahve içtik daha.. akşam  beraberiz.. hiç anlamam.. yusuf beyle mi,gelirsin.. seni alayım mı..

çiğdem-- yapma irem,gitmem lazım..
ir-- hayıır.. çiğdem zaman geçiyor,tuna nerede kaldın diye gelecek şimdi.. (kokusunu duyunca,derin bir nefes aldım) geç kaldın, geliyorr..

çiğdem-- hah hah hah.. delisin sen..
ir-- kabulümdür,başka sıfatlarda denilebilir ama yusuf beyin yanında söylemeyim hadi..
tu--(belimi tuttu,onlarla tokalaşırken ) bende diyorum ki,irem nerede kaldı..
 merhaba..
çiğdem--yusuf-- merhaba..

ir-- çiğdem beni oyaladı kocacığım.. gidemezsin diyorum,inanmadı..
tu-- seni tanısa,inanırdı.. aman sinirlenme..

yusuf--çiğdem-- ir-- hah hah hah..

onlarda geldiler mecburen..
masamız hazırlanmış,misafirlerimiz de oturuyorlar..hepsi spor giyinmişler..  tek tek tokalaştık,nasıl rahat ettiniz mi diye sordum.. iyiyiz,rahatız dediler..
yerimize otururken..

philip-- iremm,siz iyi misiniz..
ir--(gülümsedim) evet philip,sağol..
philip-- sevindim..

yemekler gelinceye kadar,hepsiyle sohbet etme imkanımız oldu.. bizim gençler,şimdiye kadar buradalarmış meğerse.. yabancı konuklarımızla ,iş görüşmesine gelmişler ..  çok da kalabalıklarmış.. sohbet edip,özgeçmişlerini vermişler.. değerlendirip,haber vereceklermiş onlarda..
koordinatörle.. bbc başkanı da,öğlenden sonra zekeriya ile inşaata ve fazlılara gideceklermiş..kaanla beraber gelip.. bir ihtiyacınız var mı diye ilgilenmelerine.. hepsi çok memnun olmuşlar..

mr.kevin-- irem hanım,bu ziyaretimiz çok verimli oldu..
ir-- sevindim,mr.kevin..

mr.kevin-- gençleri çok beğendim,üç kişiyi kesin çağıracağız ama benim yükümü hafifletecek.. daha kalifiye bir kişi arıyorum.. aklınızda bulunsun..
ir-- tamam..

tuna karşımızda oturan çiğdeme bakarak.. kısık sesle..
tu-- çiğdem ,orhan abi işle ilgili planlarından bahsetti.. ilgilenirsen söyleyelim..
çiğdem-- şimdi anladımm,sen beni o yüzden çağırdın değil mi..

Hiç yorum yok: