Translate

15 Nisan 2012 Pazar

1185.bölüm..

orhan-- pardon.. bilmiyordum bu kadarını.. şikayetçi olan sizsiniz..hapis dedin,ne alaka..

ir-- ev tekstili ihtacatı yapıyorum.. bürom dinlenmiş,dedim ya..gülen .. buradan da,resmi görevli  bir sevgili bulmuş kendine.. para da verip.. daha ilk seferde  tıra uyuşturucu koydurmuş.. sizin nikahınızın olduğu gün..ihbar ettirmiş..
ertesi gün, biz sarıçam da eğlenirken.. gümrükte tıra el konulmuş.. şöför gözaltına alınmış..
haberimiz olmadan,bazı mevkili dostlar kefil olmuşlar bana/bize..
uğraşılıp,olay açığa çıkarılmış.. dinlemeler sayesinde..
ihbarcı ve azmettiren sorgulanıp itiraf ettirilmiş.pazartesi gelip bana bilgi verdi..o dost..
diyor muş ki,o kadın.. " karısından kurtulmak için..bu planı tuna yaptı.. biz beraberiz"
.
orhan-- neee..

ir-- yaa.. beni bertaraf edip,sonra tunayla yaşayacaklarmış..
biz birbirimizi biliyoruz,inanıyoruz da.. polise,avukata savcıya anlatmak..öyle bir ruh haliyle,
onları ikna etmeye çalışmak kolay mı...
sizin gibi dostlar  moral verip, bizi temize çıkarmak için. uğraştılar.
böcekleri ,büroya girenlerin kaydını bulan.. beni uyaran ergün abim mesela.. .
 frekans karıştırıcı koydu diye, o bile ifade verdi..

üstelik,benim avukatım dayım.. kocamın mazisinde ki,en mahrem şeyleri biliyor.. sadece o da değil.. duymayan yok..bu baskıyı,tahmin edemezsiniz.. orhan abi..
dava,adliye.. sorgu bilmezdim.. hissizleştim,artık ayda bir gitmek normal gelir oldu..
(tunanın sesini duyunca, arkamı dönüp baktım.. kendisi yıldırımın .. ufuk da tayının üstünde..
bize doğru geliyorlar.. )
anneme babama,büyüklerime bile anlatmadım.. kulaktan dolma biliyorlardır da,konusunu bile etmediler.. ama bakışlarından anlıyoruz..
tuna da,size söylediğimi  bilmesin..ve daha hiç birşey duymadınız inanın..

orhan-- tamam tamam.. suçun yok ama yine herşey sana bağlı..  kendine dikkat et, dağılma sakın..
ir-- hah hah hah.. direniyorum..

ufuk-- orhan amcaa.. iremmm..
ir-- adımı söylemee.. irsi olabilir..
tu-- hah hah hah..

tuna attan indi..
tu-- ufuk ,dediğim gibi yürüt fırtınayı da..görsünler..
ufuk-- tamam..

eyerlenmiş.. fırtına.. hafifçe topuğunu bastırıp.. "hadi oğlum" dedi yürüyünce de.. gururla boynunu okşadı..
ir-- aferin sana.. başaracağını biliyordum.. öğretmenini de tebrik ederiz,jet gibi ders veriyor..

tu-- öğrenciler yetenekli olunca.. yönlendirme yetiyor.. döndür ufuk..
ufuk-- ne tarafaa..
tu-- sağa..
yuları çekince döndü..
tu-- bak sözünü dinlettin.. unutma yöneten sensin,yuları biraz gevşet şimdi..

orhan-- ben senin kadar,bilmem.. koşarsa falan nasıl, durduracağız..
tu-- hüseyin gelecek şimdi,size yemek hazırlıyorlar.. o gezdirir.. sende binmek istersin diye.. yıldırımı getirdim abi..
ir-- (yıldırımın başını okşadım) risk almadığın ,iyi olmuş..
tu-- (gülerek) ufuk ,her irem dediğinde.. orhan abi yere düşerdi,kıyamadım..
orhan-- aman ,bu yaştan sonra kırıkla uğraştırmayın beni..

ir-- yok yok.. yıldırım sakindir de..babası yani .. tunanın atı,inat.çok da kıskanç..irem dedin mi.. yerdesin... eren abim,yanlışlıkla söylemiş .. bilmiyor huyunu da.. çamura düşmüştü..

tu--orhan-- hah hah hah..

ir--hii tunaa..  ufuğu çağır çabuk.. kanala yaklaştı..

tu-- sakin oll.. (yıldırıma binip,sesini yükseltti) ufukk,sola..

kendisi de gidiyor ama acele etmiyor.. korkutmamak için..
ben bağırmayım diye,elimi ağzıma kapattım.. yanılıp,sağa çevirse.. kanala düşecekler.. daldık,ne çabuk gitmiş.. tuna müdahale etmeden ,döndürdü.. geliyorlar bize doğru..

ir---ohhhhhhhhhh..
hüseyinle,nail.. tepsilerle yemeklerini getirip,masaya koydular..

hüseyin-- hoşgeldiniz ,irem hanım..
ir-- hoşbulduk,hüseyin.. 

nail.. boş bardakları alırken..
ir-- nail?
nail-- (gülerek) haklıymışsınız..

ir-- demiştim dimi..  hüseyin,fatma nasıl.. birşeye ihtiyacı var mı..
hüseyin-- iyi,yok hanımım.. esma kadınla,güllü ilgileniyorlar sağolsunlar..
ir-- peki,şimdi zamanım yok.. gideceğim..
çok selam söyle.. pazartesi yada salı günü gelirim yanına..

hüseyin-- söylerim.. afiyet olsun..
orhan--sağol hüseyin.. tunayla,ireme yok mu yemek..

hüseyin-- beyim,istemedi.. gecikiyoruz dedi de.. getirmedik..

ir-- tamam  tamam.. ufuğu gözünüzün önünden ayırmayın..atla tek dolaşmasın..  mutlaka biriniz yanında olun.. emanet çocuk.. orhan beyi de ihmal etmeyin.. görüşürüz..
hüseyin-- nail-- peki..

********
atları bağladık.. ot yiyorlar..
tuna evde ufuğun elini yüzünü yıkayıp,göndermiş...o çardağa geldi..
 kendisi de,duş alıp.. pantolununu gömleğini değiştirmiş..

onlar yemeklerini yerken.. biz ayrıldık..ana yola çıkacakken.. yan yana durduk.. konuşuyoruz..

Hiç yorum yok: