Translate

13 Nisan 2012 Cuma

1177.bölüm..

dışarı çıktık.. arabalara binilirken konuşuyoruz..

ela-- figen,yolun açık olsun.. haber ver bize..
figen-- tamam,sağolasın..

tu-- yasin kıza baskı yapma..
yasin-- yapmıyorum da.. biliyorsun işte..

tuğrul-- diyene bak.. akşam ki halini unutmadık tuna bey..
ir-- abii,kesinlikle kocama laf yokk.. baskı değildi, o..

menekşe-- sakınıp,kendine saklamaktı değil mi..
tu-- evet menekşe.. bana/bize söyleyecekken.. niye onlar duysunlar karımı..
hem baskı yapsam söyleyemezdi,tuğrul bey..

orhan-- şimdi kavga çıkacak..ireme bak..
eren-- çıkmasın.. hadii, beni bekliyorlar..

sarılıp,selam söyle dedim..

tuna,yasin -figen,ela-tuğrul-eren--ufuk,orhan -menekşe.. arabalara bindiler.. ben de oturdum.. korna çalıp el salladılar bana.. yola çıktılar..

ben de kontağı çevirdim,telefon çaldı..
ir-- (açtım) efendim..
tu-- kavga çıkacak mıydı, merak ettim..

ir-- hah hah hah.. yok çıkmazdı.. aklıma getirme de,
aşk  şarhoşluğum hala devam ederken.. söyleyemezdi dediğini unutayım..

tu-- tamamm,unut.. ama haksızmıydım.. söyleme desem,söyler miydin..
ir-- ikimizde mecbur kaldık ama söylemezdim herhalde.. hadi,kapat..
dikkatin dağılmasın,bende hediye bakayım..

tu-- öptüm seni..
ir-- bende seni.. görüşürüz..

****
ne alabileceğimi düşünerek,çarşıya gittim..
çok kalabalık , sıcaklığın da etkisiyle bunaldım.. mucizevi bir şekilde park yeri bulunca.. indim hemen..

çantamda,takı ve para olunca.. az tedirginlikle dolaşıyorum  o civarda ki mağazaları..
bisikleti eren abim alacakmış.. oyuncakçılardan da, hiç birşeyi beğenemeden geri çıktım..
hi-man li nevresim takımı geldi aklıma..
kiracılarımdan birisi de,ev tekstili satıyordu.. o tarafa doğru yürüyüp..mağazaya girdim.. müşteri yok..ama içerisi süper.. hem ürünler,hem de serinlik bakımından..

tezgahtara söyledim istediğimi..
ilgilenip çıkardı,nevresim takımlarını bana gösterirken..
40 yaşlarında,gayet şık bir bey girdi içeriye.. ilerleyip masaya oturdu..

patron herhalde dedim kendi kendime.. kahve söyledi kendine.. telefon açtı.. konuşuyor..

tezgahtar da,bana başka şeylerde satmak amacıyla.. ürünleri tanıtıyor.almasanızda görün diye açıyor takımları.. ambalajın arkasında.. philipin fabrikasının adını görünce..güldüm,hiç aklıma gelmedi ondan almak..
hi-man li ve örümcek adamlı ..nevresimlerin fiyatını sordum,uygun gelince de pazarlık yapmadım..
ben parayı çıkarırken .. o da  hediye paketi olarak ambalaj yapıp, süsledi..
masada oturan bey.. telefonda "tayı satıyorum,hibe etmiyorum ki.. müşterine söyle ,görüp isteyen.. satmam için yalvaran o.. şeceresini biliyor.. 10.000 liradan bir kuruş aşağıya vermem.. ...
satmıyorum,unutsun.. " diyip kapatınca..

o tarafa doğru yürüdüm.. yaklaşınca,bana baktı..
-- (güler yüzle) buyrun hanımefendi....

ir-- nevresim aldım da.. (uzattım parayı)
-- (aldı,para üstü için.. tezgahtara verdi,bozduracak )
iyi günlerde kullanın.. biraz bekleteceğim sizi..  oturun,lütfen..

ir-- (oturdum koltuğa )teşekkür ederim..

Hiç yorum yok: