Translate

3 Nisan 2012 Salı

1157.bölüm..

tunayla ikimiz,koluna girip.. asansörle aşağıya indirdik..
diğerleri merdivenlerden inmişler..
benim arabamın arka koltuğuna oturdu halam.. abim gelip,elini öptü geçmiş olsun dedi.. konuşurlarken.. tunayla, ayşenin yanına gittik.. 
derya da orada..

derya-- geçmiş olsun,ben gideyim..
tu-- sağol da,bu sıcakta nereye gidiyorsun derya.. geç otur arabaya.. arka arkaya gideriz..
bırakırım seni de..
derya-- peki..
o tunanın arabasına oturdu..

tu-- ayşe,filmler ve sonuçlar bende.. doktorlarla konuşup,bilgi veririm sana..
yatsın,bol sıvı alıp dinlensin dedi doktor..
herhangi uygunsuz bir ısrarı olursa beni ara.. tamam mı..
ayşe-- tamam..

ir-- firuze hanıma giderken,keşke beraber gitseydiniz.. iyi ki,arabada falan fenalaşmamış.. ha birde,sana oyununa alet oluyorsan dedim ya.. afedersin..

ayşe-- önemli değil,hala hanımı hepimiz tanıyoruz nasılsa.. iyi ki,olmamış.. akşamdan söylemedi,sabah kalktığımda da gitmişti..
tu-- kaçta uyanıyorsunuz ki..
ayşe-- yedi de..

ir-- o saatte,firuze hanımın yanında biz vardık.. beni saat on-onbir gibi onların yanından aradığına göre..
üç saat bir başka yere gitmiş demek ki.. gittiği yerde mi,heyecanlandı acaba..

tu-- kimbilir.. ama üç saat doktorun raporuna tesir etmek için yeterli bir süre bence.. aklı başında,son derece mantıklı konuşuyor.. ben rahatsızlığına hiç inanmadım..bana fesat diyebilir misiniz..
ayşe--.............

ir--  doktora baskı mı yaptı yani.. yok canım,daha neler..
doktor böyle hayati bir konuda,sahte rapor verebilir mi hiç.. başkasına soracağımızı da düşünür herhalde.. hem rapor yeni yazılmamış ki..

tu-- soracağım zaten..  raporu veren doktor..  belki tesadüftür bilmiyorum.. ama aniden yıllık izne ayrılmış..
firuze hanıma niye gittiğini söyledi mi.. seni niye aramış..

ir-- evet.. firuze hanımı ikna etmiş,evine dönmesi için.. o da,evet istiyorum dedi..
yasinin bebeği olacağını rüyasında görmüş ve buzlar erimiş anladığım kadarıyla.. ev bakıyormuşsun vazgeç yavrum.. seninle konuşmak istiyorum,buluşalım demişti.. bende biraz geç kalmadınız mı ..
ben istemediğiniz gelinim madem.. siz tunayla konuşun dedim..

tu-- (içini çekerek ) sen benim arabayla git..ayşeyle abimle,bizde halamı götürelim..
ir-- olmaz.. sen deryayı köşke bırak,gel.. sadun beylere de ayıp oldu..
nasıl çıktığımı bilemedim.. daha paralarını vereceğim..

tu-- sen götürüyorsan,biraz otur bekle öyleyse..
bende şu sonuçları doktora götürüp bilgi alayım da gelirim..iyi olduğuna emin olalım..
ir-- peki..

*******
halam,ayşe ben ve abim halanın evine geldik..
o ayşenin yardımıyla,elbisesini değişip elini yüzünü yıkayana kadar ..
abimle, oturma odasında ki divanı açıp.. hazırladık..

tuğ-- (kısık sesle ) iremm.. salona gelsene..
ir-- sen mutfağa gel,buz gibi bir ayran yapayım .. içim yandı..
tuğ-- tamam..

mutfaktayız.. yoğurt çırpıyorum abimde buzları çıkardı..
ir-- elayla ufuk nasıllar..
tuğ-- iyiler..
ir-- ya sen,işinden evinizden memnun musun..
tuğ-- şimdilik iyi.. irem yemin ederim ki,ben.. yalan söylemedim.

ir-- biliyorum abi..  yemin etme.. halam-belki rahatsızlıktan,belki de isteyerek- konuyu açtı..
yine de hasta olmaması tek dileğim.. aklım karmakarışık,ne düşüneceğimi şaşırdım.. sizleri değil,beni çağırmış
baksana..  telaşlandım , elim ayağıma dolaştı.. arabayı kullanamadım..iyi ki,tunanın yanındaymışsın.. izinli misin,kötü bir şey yok değil mi..

tuğ-- (bardaklara buz koydu,ben de ayranı doldurdum ) yok yok.. benn..
ir-- (baktım ona.. sıkıntılı gibi) abii,söyleyemeyeceğin birşeyse boşver..
tuğ-- (gülümsedi) şunları verelim de,konuşuruz..

******

oturma odasında.. halam ev elbisesini giyip,koltuğa oturmuş..
ayranı verdim,biz de aldık..sağol dediler,oturduk içiyoruz.. 

ayşe-- elinize sağlık irem hanım..yemek hazırlayayım ben..
ir-- afiyet olsun ayşe.. kebap isterim,getirirler.. hazırlayacak halde değilsin.. .. biz buradayken.. duş al,dinlen biraz hadi..
ayşe-- olur mu hiç..
ir-- olur ayşe.. hala sende yat biraz.. ay,ayran verdim sana.. dokunur, o buzlu buzlu..
akıl mı kaldı ki.. içme dur.. bulantı yapar..

mua-- (sehpaya koydu bardağı) bir yudum aldım zaten.. ayşe git,sen..

ayşe boş bardakları alıp,mutfağa götürdü.. yatak odasına geçtiğini de gördük..

mua-- tuna nerede..
ir-- deryayı bırakıp,gelecek hala.. ben kebap isteyim.. okula gecikmesin..
tuğ-- ben alır gelirim,irem.. hiç birimizin yiyecek hali yok ama..

mua-- tuğrul,niye eren gelmedi..
(içim acıdı,demek sahiden hasta.. eren abimin burada olduğunu sanıyor herhalde diye düşündüm..
tuğrul abim de,cevap vermedi.. bakıyor halama.. )

ir-- halaa,abim burada değil ki.. İstanbulda unuttun mu canım..
mua-- (gülümsedi bana ) unutmadım kızım.. tuğrulla eren sabah,kabristandalardı..

tuğ-- sen,neredeydin.. biz seni görmedik..
ir-- aa,nasıl yani..

mua-- biraz ilerinizde,tuğrul paşanın mezarını ziyaret ediyordum.. .. yengemin ölüm yıldönümü bugün.. 17 yıl olmuş,rahmetliye.. annenizin mezarında,sizi görünce hem sevindim.. hem şaşırdım..

ir-- allah rahmet eylesin.
tuğ-- amin.. erenin geleceğinden haberim yoktu.. orada karşılaştık..
(içini çekerek ) sağlığında hayrımız dokunmadı,şimdi de dua edebiliyoruz ancak..
tunanın yanına uğradık..o Mersine gümrüğe gitti,işi varmış..sana akşam gelmeyi planlıyorduk.. bende dönecekken.. haber geldi..durum bu..madem bizi gördün,niye seslenmedin .. niye gelmedin yanımıza..

mua-- kuran okunuyordu.. hep istediği gibi evlatları,yanındaydı aranıza girmeyim dedim..
ir-- (elimi ağzıma kapatıp,mırıldandım ) midem kötü,ben biraz hava alayım..

kalktım çabucak..
tuğ-- iremm,ne oldu..
mua-- sinirden,üzüntüden  oluyormuş.

Hiç yorum yok: