Translate

3 Nisan 2012 Salı

1156.bölüm..

derya,ayşe ben ve ercüment bey.. servise geldik..
erc-- burası..

kapıdan başımı uzattım içeriye..bir çok kadın yatıyor,yataklarda.. hemşireler var,ilgileniyorlar..
 halam ikinci yatakta.. serum bağlı,kolunu başına koymuş.. beni görmedi.. derin bir nefes alıp..
bismillah diyerek girdim içeri..

ir-- (halanın yanına gidip,elini tuttum ) muazzez sultan,geçmiş olsun.. yatmak,hiç yakışmıyor sana ..
mua-- (gülerek) yavrumm,bende beni götür diye çağırdım zaten..gel,otur yanıma..
ir-- (baş örtüsü açılmış.. alıp,saçlarını düzelttikten sonra.. eğilip,solgun yanağını öptüm) hala,korkuttun beni..
(koltuğu yaklaştırıp oturdum)

mua-- allah gençlerimizi esirgesin.. korkacak ne var,herşey bizim için.. yaşlandık,bunlar normal.. tek duam,iki gün yatak..üçüncü gün..
ir-- (parmağımı dudağına değdirip) benim yanımda bunu söyleme hala.. ne oldu sana,niye tansiyonun yükseldi.. daha açığı,dediklerim yüzünden mi.. eğer öyleyse,özür dilerim..  sen iyileş,hiç ağzımı bile açmayacağım söz..

mua-- (elimi tuttu,gözleri dolu dolu bakarak) yok kızım,çok sevindim de..ondan oldu herhalde..
yasinin bebeği olacakmış ya..
ir-- evet duydum,ben de çok sevindim.. gözünüz aydın.. 
mua-- sağol.. iremm,
ir-- buyrun..
mua-- ben seni yada tunayı kıracak birşey mi dedim.. ikiniz de tuhafsınız
firuze,ayşe.. tuğrul..eren,dedin diyorlar da.. ben hiç hatırlamıyorum,bunadım mı ne..
tuna da herşeyi bırakacağım diyormuş.. senin dediğine inanırım,ne olduğunu sen söyle bana..

ir-- (gözlerinin içine baktım,gerçekten bilmiyor gibi.. öyle saf ve çaresiz bakıyor ki.. gülümseyerek ) yok ,torun özlemiyle.. konuşmanı, biz yanlış anladık herhalde..
 benim çocuğumun olmayacağını bildiğin halde.. tunanın,bir başka kadından bebeği olsun dediğini sandık..

mua-- ben hiç böyle birşey dermiyim yavrum.. allah sizi birbirinize bağışlasın..
ir-- (gülümsedim )aminn.. demezsin herhalde..
(serumun bittiğini görünce,hemşireye seslendim )şimdi nasılsın..

mua-- iyiyim,iyi.. ayşe nerede.. yardım etsin bana..
ir-- burada da,ben ederim.. (hemşire gelip,iğneyi çıkardı.. damar yoluna bant yapıştırdı.. tansiyonunu ölçüyor)
o sırada, tuna girdi içeri .. yüzünden,telaşından haberi duyduğu belli..
benim omuzumu tutup.. hemşirenin tansiyon aletini çıkarmasını bekledi..

tu-- hemşire hanım,tansiyonu kaç.. gidebilir miyiz..
-- gayet güzel.. 13-8.. doktor beye söyleyeyim de..

o gidince.. halamın elini tutarak..
tu-- nasılsın hala..
mua-- iyiyim.. siz çıkın,ayşe gelsin yanıma.. gücüm yok irem,tunaya sen anlat kızım.. hem seni çağırmadım ki,ben.. okulunu bırakıp da niye geldin oğul.. önemli birşeyim yok benim..

tu-- az önce dediklerini anlatacaksa.. duyduk, merak etme.. benim halamsın,niye iremi çağırdığına şaşırdım.. sen demiyor muydun.. (tunaya baktım,devam etmedi)

mua--ne diyor muşum..  kimle ,ne duydunuz..

tu-- hiç canım.. tesadüfen tuğrul gelmişti yanıma.. beraber geldik.. kapıda beklerken de,bunadım mı dediğini duyduk..

dönüp baktık.. abim el salladı bize..
mua-- o velet ortalığı karıştırıp.. iftira atmış oğul..
ben bunamadım,çok şükür.. sevdiğinize sahip çıkın dedikten sonra.. iremden ayrılmanı hiç ister miyim..

tu-- istemezsin elbette. bende ,tuğrula sen bunadın dedim az önce..

ercüment bey geldi yanımıza..
erc-- (gülerek) muazzez hanım.. yediklerinize dikkat edeceksiniz.. üzüntü,heyecan yasak..
bir iki gün dinlendikten sonra.. ilaçlarınızın dozunu yeniden düzenlemek için..bir doktor önerdim tuna beye.. ona götürecek sizi.. geçmiş olsun..

mua-- sağol evladım.. sana da kolay gelsin..
erc--teşekkür ederim.. gidebilirsiniz..

********

Hiç yorum yok: