Translate

2 Nisan 2012 Pazartesi

1150.bölüm..

eve girip.. yatak odasına çıktık..
elimizi yüzümüzü yıkarken,ikimizde sessizdik..
 şurada ne çok anımız var.. baktığım her yer,bana çağrışım yapıyor..
 havluyu uzattım,iki ucuna siliyoruz yüzümüzü.. ve doğal olarak çok yakınız..

tu-- iremm..
ir-- efendim..
tu-- ısrar etmedim işte.. yüzün gülsün,lütfen..
ir-- (gülümsedim) uyutmadın,ondan böyleyim..
tu-- ( havluyu alıp,astı.. sonra bana sarılıp.. öptükten sonra)  yalancı,asıl sen uyutmadın..
ir-- ııııı.. olabilir.. teşekkür ediyorduk,gerisini hatırlamıyorum..
tu-- hah hah hah..

ben beyaz dar etek,kırmızı kolsuz gömlek .. beyaz ayakkabı çantayla.. hazırlanıp,makyajımı yaparken..
o da.. lacivert yazlık,takım elbisesini giyindi.. beyaz gömlek üstüne.. kravat arıyor..

ir-- kırmızı olsun..
tu-- (aldı dolaptan) olsun hadi..
ir-- nazarlık lazım sana.. boncuklu tespih mi alsam,bilmem ki..
tu-- (cüzdanını koyarken,gülerek) sen varsın ya.. nazar boncuklu tespih fikrini hiç tutmadım..çok tespihim var da emekli olunca.. çekebilirim,ancak .. alma yani..

ir-- (yanına gelip,kollarımı boynuna doladım) aşkımm.. emeklilikle ilgili hayalimiz geldi de aklıma..
hiç vaktin olmayacak ki.. çokk üzgünümm.. sen tespih çekmeyi, unut..

tu-- hah hah hah.. sen iste,unuturum..
ir-- bende gitmemiz gerektiğini unutabilseydim keşke..
tu--(yanağımı öptü) hafta sonu ikimizin,tamam mı..
ir-- tamam..

*********
saat yedide..
firuze hanımın evinin önünde park edip.. indik arabalardan..
kapının zilini çalarken..
ir-- zavallı yasin,hep uykulu açıyor bize kapıyı.. şimdi küfür de,eklenebilir..
tu-- e sayende olabilir.. figeni unuttum ben..  ne işimiz var,sabah sabah.. gel gidelim..
ir-- olmazz.. yasin uyusun,firuze hanıma geldik biz..

figen açtı kapıyı.. pantolon ,blüz giymiş.. biz uyandırmamışız demek ki..
figen-- pardon,şaşırdım.. gelsenize..
ir-- (girdik) günaydın figenciğim.. biz ancak böyle erken saatte kahve içmeye gelebiliyoruz..
tu-- kusura bakma figen,okula gitmeden kahve içecekmişim..
figen-- ne kusuru tuna.. hemen yaparım.. salona buyrun.. yasinn..
tu-- bırak,çağırma.. firuze hanım için geldik biz..
figen-- mutfakta,kahvaltı hazırlıyorduk gelsin..
yasin-- (o da giyinmiş,gülerek)ooo.. hoşgeldiniz,güneş gibi parlıyorsunuz maşallah..
tu-- siz de öylesiniz.. yasin bey.. yüzünüz gülüyor..
ir-- e hanımı gelmiş,gülecek tabi.. gününüz,günümüz hep,aydın olsun inşallah..
yasin-- inşallah.. 

tokalaşıp.. salona girdik..kahvaltı masası hazırlanmış..
 radyo da da,fıkır fıkır bir türkü çalıyor..
yasin-- masaya buyrun.. annee, bak kimler geldi..

firuze hanımın salona girerken ki şaşkınlığı, görülmeye değerdi.. misler gibi de,giyinmiş..
fir-- aaa,hoşgeldiniz yavrularım..
elini öptük..
tu-- hoşbulduk,nasılsınız..
fir-- çok şükür,sizleri gördüm daha iyi oldum... sen nasılsın oğlum..
ir-- öhö öhö..
tu--yasin-- figen-- hah hah hah..

tu-- sağolun,iyiyim..
fir-- daha iyi olun,inşallah.. oturun hadi.. irem,sen nasılsın yavrum..
ir-- iyiyim,şükür..
oturduk masaya..  yasinle figen mutfağa gittiler..

ir-- gözün aydın,keyfin yerinde bakıyorum..
fir-- (tunayı getirdim diye,öyle bir baktı ki bana..eridim,bittim.. ) yerinde tabi..bir aradayız,baksana..

tu-- firuze hanım,halam adına özür diliyorum senden.. bir tuhaflık var ama henüz çözemedik..
karşısında oturmak istemiyorsun madem.. iremin seçtiği eve gel, olur mu.. bizde bir arada olmak istiyoruz..

fir-- sen özür dileme oğul.. birşey yapmadın ki.. biz aksi ihtiyarların arasında o.. boşver hiç dert etme,etmeyin..  halanı da,incitme.. çok emeği var sende.... biz bugün varr,yarın yokuz..
ben iyiyim aslında.. tek yaşamaya,bu eve de alışığım.. başka bir eve geçmem için.. yasinde,figen de dediler ama kabul etmemiştim..  iremi,seni kıramadım.. nasıl istiyorsanız öyle olsun..
siz sakın üzülmeyin,tamam mı....

ir-- tamam firuze teyzem.. sen de üzülmezsen anlaşırız.. bugün var,yarın yokuz dedin ya.. o hepimiz için geçerli.. hem acelen ne canım.. daha dur,torun sevip..mürüvvet göreceksin inşallah..

firuze teyze,bana dikkatle bakınca.. eğilip,kısık sesle..
ir-- heyecanlanma da.. figenle yasinin bebeği olacakmış,daha yeni öğrenmişler.. onlar söyleyecekler,çaktırma sakın.. canımm.. gözün aydın,darısı ikinciye..üçüncüye olsun..

firuze hanım,dondu kaldı.. sadece dudağı kıpırdıyor..
tu-- (fısıldadı ) irem,niye söyledin.. ne karışıyorsun sen.. dilin, hiç durmuyor hiç.. kolonya falan getir,birşey yap.. kadıncağız şok oldu baksana..

fir--( başını kaldırıp,tunaya baktı ) oğlum ben.. dua ediyordum.. kızım beni sevindirdi,
allah da onu ve seni sevindirsin inşallah..
tu-- inşallah,siz tepki vermeyince.. korktum.. gözünüz aydın..
fir-- sağolasın.. 
(bana dönüp,kollarını açtı.. birbirimize sarıldık..
hem ağlıyoruz,hem gülüyoruz.. öptük birbirimizi,onun duasını ve içinden geçenleri bildiğim için de gönülden anlaştık)
ir-- firuze teyze.. gelirler şimdi.. anlamasınlar..
fir-- (ayrıldık) tamam tamam..

tunanın verdiği peçeteyle gözlerimizi sildik.. hiç birşey olmamış gibi.. firuze teyze de ilaçlarını içiyor..

ir-- figennn.. kahve yemenden mi geliyor..  hadi,kocam gecikecek..
tu--  telaşlandırmasana canım.. daha kahvaltı etmeden,sana kahve yapıyor..
ir-- (gülerek kalkıp ,diğer camları da açtım... ) büyük gelinle iyi geçinecek,efendim.. 
fir-- kurban olurum ben, o gelini yaratana..
ir-- sağol firuze teyzemm..
tu-- (gülerek) ohh,irem de hiç nazlanmazdı zaten..

radyonun sesini açtım..
http://www.youtube.com/watch?v=gwOV50PYPrg&feature=related

hem söylüyor,hem de oynuyorum.. 
firuze teyze de gülerek,"yaşa kızım,neşen bol olsun"  diyerek..alkışlıyor beni..

figenin elinde kahve tepsisi,yasinde çaylar.. geldiler..masaya bıraktı yasin.. figen gülüyor..

yasin-- sen her sabah böylemisin, irem..
ir-- tunaya sor.. figenn,gelsene karşıma..
figen-- yapma ya irem..
ir--( tepsiyi alıp,masaya bıraktım.. ellerini kaldırdım) hadi hadi..
yasin-- tuna?
tu-- (kahveyi aldı,firuze hanıma çay verdi.. ) bu size özel.. ama irem bu ,yeter ki istesin.. engel tanımaz.. huysuz da olur,şirin de..

tuna konuşurken,ben figene tiyoyu verip.. konuya gir dedim..
peki dedi,oturduk.. onlar kahvaltı ediyorlar,biz de.. sigara ve kahve içiyoruz..

fir-- sağolun ,evimi şenlendirdiniz..
ir-- ne demek efendim,sen yakına gelince.. her fırsat bulduğumda gelip,oynayacağım..  söz.. şarkı da söylerim sana..
tu--yasin-- figen-- fir-- hah hah hah..
figen yasine ne ara söylediyse artık..
yasin-- sen dokuz ay boyunca,gel..şarkını da söyle.. ama ondan sonra biraz kısıtlanacağız sanırım..
ir-- aa,niyeymiş.. rahatsız olan kulağını tıkasın..
yasin-- kimse rahatsız olmaz da,sen kıyamazsın diye dedim irem.. en azından figen burada olduğu sürece..
fir-- figen ,yasin ne diyor.. sen anladın mı,kocanı.. dokuz ay ne ki..

figen-- (mahçup mahçup,gülümsedi) anladım anne.. yasin diyor ki..
yasin-- anacığım, torunun olacak kısmetse.. 

firuze teyzenin az önce bastırdığı tüm duygular açığa çıktı.. sevindi,sarıldı ikisine de.. öptü,kokladı.. dualar etti.. bizde tekrar tebrik ettik,bilmiyormuş gibi.. ortam,nihayet biraz sakinleşince..

ir--(saatime baktım) kalk kocacığım kalk.. gecikiyoruz..
sabah programı çerçevesinde..gidip,birilerini daha sevindirelim.. büro taşınırken de,göbek atacağım daha..

yasin--figen-- fir--tuna-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: