Translate

2 Nisan 2012 Pazartesi

1148.bölüm..

kutuyu kenara çekip.. yer minderini,yastıkları  balkona götürdüm..
oturup, yastığa yaslanınca.. yorgunluğumu anladım..
her tarafım ağrıyor yine.. ayy ben tahlil sonuçlarını almadım.. akıl mı kaldı .. yarın alırım artık,cengiz beyi ve bülenti de arayacağım..

ben dalıp,yarın ki yapacaklarıma odaklanmışken..
omuzum tutulunca,irkildim doğal olarak..

tu-- (şortunu,atletini giymiş..oturdu yanıma) benden başka birisi mi var evde.. ne sıçrıyorsun..
ir-- yok da,dalmışım.. sıhhatler olsun..

tu-- sağol ama alındım..(gülerek) sen artık beni sevmiyorsun..
ir-- (gülümseyerek,başımı omuzuna yasladım ) ya sabır,ne desem bilmiyorum ki..
tu-- (kolunu omuzuma koyup,çenemden kaldırdı.. gözlerimin içine bakarak)bilmeyecek ne var,seviyorum diyeceksin..
ir-- cık.. sana duyduğum his,daha fazlası.. sevmenin ötesinde birşey..
yada asıl sevgi,aşk bu.. benim gibi bazı konullarda bencil bir insanı ,nasıl bu hale getirdin bilmiyorum..
içimi titretiyorsun..canımı istesen,hiç tereddütsüz veririm..

sımsıkı sarıldı bana..
alnımı öperken.. "işte ,onu istemem.. sen ne zamandır bu haldesin "

ir-- (sokuldum göğsüne) uzun zaman oldu,tehlikeli mi doktor bey..
tu-- (saçlarımı okşayıp) çokk,tarafımdan tedavi edilmeniz lazım..
ir-- (öksürdüm kesik kesik) peki.. ne istiyorsanız,tatbik edeceğim..

tu-- güzell..
ir-- kaptırdın bakıyorum.. ne inanıyorsun..
tu-- şişş,bozma.. hemşire hanım, meyve suyu hazırlamış.. onu içelim önce..

uzanıp,aldı masadan.. bardakları..  bir yudum aldım,yüzümü buruşturarak..
ir-- bu seninmiş..
tu-- farklı mıydı..
ir-- (değiştik bardakları ) evet,iç anlarsın.. yemekte,içki içelim demediğin için.. hoşluk yapayım demiştim..

tu-- (bir yudum aldı,gülerek bardağı bıraktı masaya)
sağol daa,votka yerine.. rakı koymuşsun,hayatım.. berrbat olmuş..
ir-- yaa..
tu-- hah hah hah.. üzülme canım.. karıştırmışsın şişeleri..
ir-- (içirdim bardağımdan,ağzının tadı değişsin diye..sonra ona dönerek..) tunaa,ben bu kısır döngünün içinde  çok sıkıldım.. bunaldım,çıkar yol bulamıyorum... halin belli,sen de öylesin..
halam abime ne demiş,bilmiyorum da.. sana söylerken,belki yorum kattı.. yani halanın susmasıyla,imalarla.. sonuca gittik.. açıkça bize söylemedi değil mi... demedim diyorsa,birde ondan duyalım ha..
aracısız ve net ne demek istediğini ikimize anlatsın..
belki kadını biz yanlış değerlendiriyoruz,olamaz mı..
eğer anladığımız doğruysa.. emin olur,ona göre davranırız en azından.. kartlarımızı açık oynayalım diyorum..
böyle küs gibi,birbirimize tafra yapmak.. içime sinmiyor..
o senin halan,daima değer vereceğin kişi..
 mutlaka görüşeceksin ki,senden önce ben gördüm..
birarada bulunacağız mecburen.
mesela yarın.. yüzüne bakmayacakmıyız,hiç olacak şey mi..

tu-- (içini çekerek ) iyi niyetli karım,haklısın da.. yanlışlık olduğunu sanmıyorum.
zaten asıl kızdığım nokta,bana söylemeyip.. başkasını kullanması.. ne öneriyorsun,gidip..hesap mı sorayım..

ir-- yok canım, beraber gidelim ve sıkıntısını anlatmasını isteyelim..
bizim düşüncemizi de duysun.. belirsizlikten kurtulalım..
ben hala -onunla da- farklı bir ilişkimizin olduğuna inanıyorum.. bana bakıp,seni istemiyorum desin ki.. içimden atabileyim,anlıyor musun..

tu-- anlıyorum da,o lafı benim yanımda derse.. hala falan tanımam,silerim.. daha da kötü oluruz..

ir-- of tunaa.. o zaman ben tek giderim,sen gelme.. yada yanımızda durma..
hatta,şimdi gidelim..

tu-- daha neler,saate baksana.. daha uygun bir zamanda gideriz.. ve sizi asla yalnız bırakmam.. firuze hanımla on dakika geçirdin,olanlara hala akıl sır ermiyor.. bir daha olmaz,canım..

ir--(gözlerimi kısarak) sinirsin biliyor musun..
tu-- (gülerek) hımm.. senin kadar olamam ama var biraz.. ve uykum geldi..yatalım hadi..
ir-- benim de,kaçtı.. yat sen,gelirim bir ara..

birşey demeden kalktı,bardakları alıp.. mutfağa götürdü..
beş dakika sonra arkasından gittim.. klimayı açmış,ayakta saati kuruyordu.

ir-- hani sen tek yatamazdın..
tu-- yatmış gibi mi görünüyorum..
biliyorsun,gelmiyorsun ve hesap soruyorsun.. bir terslik var bence..
ir-- (banyoya girdim.. dişimi fırçalıyorum..ağzım köpük dolu) ısrar edebilirdin..
tu-- ağzın doluyken konuşulmazz..
ir--(ağzımı yıkayıp,kuruladım .. gelip yerime yattım.. yanağını öpüp,başımı tunanın göğsüne koydum.. o da koluyla sarıldı bana )iyi geceler, sevimsiz..
tu-- (gülerek)sana da.. sevimsizsem de.. taht kurmuşsun,kalbime.. en güzel yerindesin..
ir-- (başımı kaldırıp)bak şimdi, beni kalbimden vurdun.. sözümü geri alıyorum.. gıcıksın..
tu-- hah hah hah..

***********

saatin alarmın dan bir kere daha nefret ettim..
 gözüm kapalı,elimle komodinin üstünde bulmaya çalışırken.. bir yandan da
"tunaa,kapat şunu "dedim..

tu-- bana gıcık demiştin....
ir-- demedimmmm.. uykum varr,kapatt..
tu--(kapatıp,yanağımı öperken..) bir daha diyecek misinn..
ir-- hayır,sahip.. affett.. ve git.. uyutmadın zaten..

tu-- duyamadım.. sennn,birşey mi dedinn..
ir-- yookkk.. (tek gözümü açıp,yanımda gülmesini görünce..) tunaa..
tu--  hah hah hah..

ir-- uhuuu halim yokk.. üstüne uçamıyorum..
tu-- ( saçlarımı okşayıp.. yanağımı öperken..) goncamm,bir tanem..sekize kurdum saati.. ben çiftliğe gidiyorum.. sen dinlen,geceye güçlü ol.. o zaman uçarsın olur mu..

ir-- (mırıldandım) hımm,niye gidiyorsunn..
tu-- henüz çiftçiyim,iş çok..işçi çok..  kahvaltıdan sonra,orada giyinip giderim okula..
ir-- (kaset aklıma gelince..ayıktım aniden.. doğrulup) ne zamandır,gitmiyoruz.. ütülü gömleğin,olmayabilir.. giyinip gitsene..
tu-- nasıl da düşünürmüş, kocasını.. var aşkım,var.. yat sen hadi..
ir-- (esnedim)  canım sıkma istedi.. ben de geliyorum..  çok işim var,güne erken başlayalım bari..

tu--( tereddütle bakarak) sen bilirsin,çabuk ol öyleyse..
ir-- tamam..

Hiç yorum yok: