Translate

21 Mart 2012 Çarşamba

995.bölüm..

ela-- gidip- geleceğiz mecburen ama kalıcı çözüm bulmamız lazım..
benim tayin olmam zor..
tuğrul gelse, ufuğun okulu var..bir ay için,arkadaşlarından ayırmak vicdansızlık..
yavrum zaten,yeni bir hayata uyum sorunu yaşayacak.. küçük yaşta.. hırpalanmış..
sürpriz çok güzeldi,ağzımı açamadan evlendik..
şimdi gerçeklerle başbaşa kalınca.. dalgın ve hüzünlü olmamız da, normal bence..

ir-- evet normal de,sağlığımız yerinde olduktan sonra.. çare bulunur ela..
abiii..
tuğ-- efendim,yine ne geldi aklına..

ir-- madem ela kıpırdayamıyor.. mecbur sen geleceksin..
ufuğu kayıt ettiririz ,o sorun değil..
sana iş kuralım,yada benimle çalış.. yadaa mütahitlik yap..
baraj inşaatına da başvurabilirsin..

tuğ-- sağol ,ben de düşünüyorum birşeyler..
ama çalıştığım yerle konuşmam gerekiyor..
hala bağlıyım.. Mersin işi ne oldu,bir öğreneyim de..
mütahitlik kolay değil..müthiş bir maddiyat gerekiyor,burada çevrem yok..
tek çalışmak imkansız..ortakla çalışmak riskli..
hem ben inşaatçıyım,yöneticilik ..ticaret benim alanım değil..

ir-- pekii,siz kararınızı verin.. şartlara göre,düzeninizi kurarız..
şimdi kara kara düşünme değil, kumrular gibi olma zamanı.. psikolojimi
bozmayın lütfen.. çok yerinde olduğu söylenemez.. tuna sağa yanaş çabuk..

tu-- ( şöyle bir baktı bana.. inanmaz gözlerle )
niye diye sormaya korkuyorum..

ir-- hah hah hah.. pastanede nedim beyi gördüm.. yalnız da değildi..
tu-- ( baktı aynadan ) olabilir..nedim beyle işimiz yok..
iki bekar ne yaparsa yapsın.. durmamı gerektirecek ,neden mi var...

ir-- evett,pasta alacaktımm..
tu-- kandıramadın,senin içini biliyorum ben..

tuğ-- ay canım da ,nasıl pasta istiyordu..
tu-- ( gülerek ) alırız,başka pastane mi yok..

tuğ-- ben de ,kandıramadım irem..
ela--  birde.. ben mi denesem..

tu--ir--ela--tuğ-- hah hah hah..

*******

mavi köşe pastanesinde indik ikimiz..
 çiçek bizi görünce,şaşırdı sevindi..

pastayı hazırlarken,ayaküstü konuştuk.. kursa gidiyormuş,buradan da ..
kurstan da memnunmuş.. sahiden ,kendine güven gelmiş..
iletişimi gelişmiş kızın..
pasta kutusunu ve kolayı ben aldım.. tuna da parasını verdi..

tu-- sabah sınav var ve önemli.... çalışamadıysan,rapor al..çiçek..
çiç-- dershanede çalıştım hocam..
tu--peki,görüşürüz..

önlüğünün cebine bahşişini koydu.. çıktık biz..
arabaya doğru yürürken..

tu-- numaracı ,nedim beyi gördün ha..
ir-- ( güldüm ) öpeceğim dememi mi tercih ederdin..
tu-- yok da.. kremayı ziyan etme sakın..
ir-- hah hah hah..
tu-- suss,huylandırma..
ir-- sen niye çekingen oldun birden,öperim bak..
tu-- ya sabırr..

arabaya oturup,evimize gittik.. geçerken,büronun ışıkları yanmıyordu.. dikkatimi çekti ama kim girip,kapatabilirdi ki..   elektrik kesilmiştir diye düşündüm..

******

abim ufuğu oturma odasına yatırdı.. salona geldi.. klima çalışıyor tabi..
tuğ-- oh be,dünya varmış.. yandım..

masaya tabakları bardakları bıraktım.. ela da,mutfaktan kola ve buzu getiriyordu..

ir-- elaa,kocana engel ol.. klimanın önünde duruyor.. hasta olacak...
güya hava yakmışş..
tuğ-- tu-- ela-- hah hah hah..

tuğ--  ne alemsin ya. emniyeti açık .tabancayla dolaşıyordun.. devam ediyor musun ..
 
tu-- hiç sorma,..artık,beni de öyle karşılıyor abi..
ela-- ( kola dolduruyor ) tabanca mı taşıyorsun,irem..

ir-- ( pasta kesiyorum bende ) yok ya.. abartıyorlar.. sessizce eve girmiş.. duymadım..
mutfakta tıkırtı olunca da.. kaptım,tabancayı..

ela-- demek ki,senden korkmak lazım..

ir-- ( servis edip,oturduk ) e iyi olur.. buyrun hadi..
Mersine gelmeden.. radyo yayın sorumlusu batu bey de.. tehlikelisin dedi bana..

tu--  ne alaka..
tuğ-- yayınına baksın o,(..........)

ir-- sinirlenmeyin canım.. ( anlattım konuşmalarımızı ) herkes yerini ve haddini
bilir bundan sonra.. gözümün önünde kocama asılmak var mı..
zaten,şartlardan dolayı..birisini yolamadım .. bunların hiç şansı olmazdı..

ela-- kızlar istemiş olabilirler de,bence önemli olan ..
 tunanın tavizsiz tutumu ... onları yoldurmamış.. yanılıyor muyum..
ir-- haklısın..
tu--yaşa ela.. pasta vereyim mi..

tuğ--ela-- ir-- hah hah hah..

 tuğ-- şuu yolamadığın,halit abinin yiğeni mi..
tu-- sen nereden biliyorsun.. pasta ye.. pasta..

ela--ir-- hah hah hah..

tuğ--  biz bekledik de,sen halit abinin yanına tek gittin ya.. irem biraz bahsetmişti..
şimdi durum nasıl..

tu-- durum falan yok.. talihsiz bir tesadüftü.. kapat,duymaktan bile rahatsızım..

ir-- konuyu değiştireyim.. abinler rötarsız gitmişler ela.. aramak istersen.. buyur..
ela-- gittilerse mesele yok.. ziyalar niye o kadar gecikmişler öyleyse..

tuğ-- bu nasıl soru ela..
ir-- ( gülerek) evet yani.. hiç yakıştıramadım.. çiftliğe gelmişler de..
dut ağacının orada,konuşmuşlar biraz.. ziyanın yüzü ondan gülüyordu..

tuğ-- plakalı dut mu.. hani annenle babanın çıktığı..
ir-- hımm,o.. sende hiç unutmuyorsun abi..

tuğ-- unutur muyum.. sahte imamı da hatırlıyorum.. hah hah hah..
tu-- sevimsizsin tuğrul.. irem konuyu değiştir..

tuğ---ela--ir-- hah hah hah..

ela-- ben plakayı sormayım bari..
tuğ-- sor sor.. benim romantik kardeşim..
dut ağacının hatırası sebebiyle olsa gerek.. minik bir plaka yapıştırmış..
güya da gizlemiş.. ama ayna gibi parlıyor..

ir-- yaa,dalga geçme.. çiftlikte başka nasıl bir etkinlik yapacaktı ki..
ayrıca.. çok ...
tu-- iremmm.. anlatmaa..
ir-- sustumm..
tuğ--ela-- hah hah hah..

ela-- imam ?
tuğ-- o çok komik..ela,çokk..
tu-- biz sahte de olsa nikah kıydırdık.. ya sen,yaptın mı..

tuğ-- ne sandın.. kıydırdık tabi.. üstelik gerçekk..
tu-- hadi ya..
ela-- tuğ--ir-- hah hah hah..

ir-- üzülme kocacığım.. hala anlattı ya.. ay hala dedim de.. ne çok ağladı..
 ne kadar mutlu oldu.. hepimiz bir arada olunca..
kıyamam..firuze teyzeyle.. .eskiyi hatırladılar herhalde..yani çocukluğunuzu..

tuğ-- hiç çocuk olmamışız gibi geliyor bana..

tu-- bana da.. çok çabuk ve iyi bir iz bırakmadan geçti gitti..
 sorumluluklar yüklendi..büyüdük.. efkarlandım,içki vereyim mi..
tuğ-- içmeyelim,tuna.. zaten sarhoş gibiyiz.. keyifli bir zaman içeriz..biz gidelim artık.. ve sen götürme..

ir-- olur mu canım..
tuğ-- olurr,taksiyle gideriz.. herşey için sağolun.. ben ufuğu alayım..
ir-- ya abi.. çocuk bir rahat uyuyamadı.. bırak kalsın..
yarın da yemeğe gelin..

tuğ--dün halamda kaldığında, küsmüş bana.. götürelim... siz gelin yemeğe..
ir-- yok canım,yeni gelin yemek mi yaparmış..

tuğrul abim,yanımızda ilk defa tüm sevgisiyle baktı elaya..
tuğ-- yaptırmayacağım ki..

tu-- bence, sen de yapma.. yarın yata gidin,kalın..irem unuttu yayın olduğunu..
biz gelemeyiz.. geç olur yani.. salı günü haberleşiriz.. tamam mı..

tuğ-- ela?
ela-- hiç gerek yok tuna..
ir-- elaa.. tamam de..
ela--  tamamm..

*******
tuna itiraz etmelerine rağmen götüreceğim ,
çocukla taksi beklemenizi istemiyorum dedi.. ben hemen mutfağı toparladım..
yarın yıkarım artık..
 tunanın geri gelmesine gönlüm razı olmadı..
beraber çiftliğe gittik..

tuna yatın adını söyleyip.. kaptana haber veririm dedi.. vedalaşıp..
onları gönderdik..
eve girdiğimizde.. her yer pırıl pırıldı.. ayakkabılarımızı çıkarırken...

ir--  ay çok bitkinim.. is kokuyorum,yukarı çıkmaya bile halim yok..
nasıl duş alacağım benn..

tu-- ( gülerek) çıkmaa,aşağıda da banyo var..

ir-- yanlış cevap verdin.. sen artık.....
tu-- ( kucağına aldı beni.. meriveni çıkarken ) ne diyordun sen..

ir-- sağa yanaşsana..

tu--ir-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: