Translate

21 Mart 2012 Çarşamba

994.bölüm..

masaya.. ben tabak çatal bıçak getirdim..

tuna künefeyi kesti, abim de dondurmayı koydu.. ela sehpaları yerleştirdi..
gönül su getiriyor..kızlar servis yaptı..
eren abi birden..
"bana bakınn.." diyerek.. fotoğrafımızı çekti.. arka arkaya..

ahunun kahveleri, künefe ve dondurmayla beraber içildi..
sohbet muhabbet derken.. bülent saate bakınca..

kalktım aceleyle..
ir-- bülent anahtarı ver..
bü-- ( uzattı) niye ki..
ir-- birşey koyacağım.. ( diğerlerine dönüp ) bana beş dakika müsade edin..
lütfen..

tu-- iremm.. bana söyle,nereye gidiyorsun..
ir--(hızla kapıya yürüdüm..) gelirim şimdi..

dejavu yaşıyorum sanki..
o hızla kapıyı açınca, zuhalle çarpıştık yine..ziyaya doğru ittim kızı.. ziya tuttu,kollarının altından..

zi-- abii.. koş koş..sen de gel..

tuna arkamdaymış.. o ve içeridekiler kahkahayla gülüyorlar bize..

zu-- kız irem,elimde kalacaksın bir gün..
ir-- sus nankör, kör istemiş bir göz.. allah iremi yaratmış..

zi--bak bu doğru.. hah hah hah..
tu-- hoşgeldiniz..
zu-- sağol tuna.. nasıl bir hoşluksa,irem çarpıp duruyor
.. sana sabır diliyorum..abiciğim..
tu-- sağolasın..

ayakkabılarını çıkarıyorlar..
ir-- ( kısık sesle) Erzurum uçağı hep rötar yapar dedik.. bozmayın..

zi-- tamam.. onlar evlerindedir şimdi..
ir-- hımm.. sizde evinizdeydiniz herhalde.. yüzün güldüğüne göre..

zi-- orayı karıştırma..
zu-- şüphelendirmesene ziya..  geldiğimizi söylemediler mi.. dut ağacının oradaydık..

tunayla birbirimize bakıp.. gülünce..

zi-- sizin yerinize mi gittik yani..
zu-- onlardan önce.. o ağaç, kimbilir kimlerin yeriydi. dert etme..
zi---sen, biliyorsun galiba..

ir--- sakın söyleme zuhal.. annemle,teyzemle de uğraşmaya kalkar sonra..
zu--- aferinn,iyi ki söylemedin..

tu-- zi-- hah hah hah..

********
tuna arabaya reçeli koyup geldiğinde.. ziyanın anlattığı fıkraya gülüyorduk..

sa-- hepinizle tanışmaktan.. mutlu olduk,İzmire de bekleriz.. tuna geldi..
artık vedalaşalım..

ma-- bizde bekliyoruz..
inşallah denildi..

hep beraber kalktık.. bir vedalaşma yaşanılıyor ki.. ağlayan,gülen.. birbirine karıştı..

ela ve menekşe çok zor ayrıldılar annelerinden..
sevim teyzem ,annem..zuhal .. firuze hanım. hala .. dünden hazır zaten..

babalarına sarıldıklarında.. yelizin ve bülentin burukluklarını görünce..
 ben de ,koyverdim kendimi..

os--( gülümseyerek ) ziyaa .. ben vazgeçtim..
zi-- daha neler,baba.. biz vazgeçmiyoruz.
or-- zuhale sordun mu..

zi-- sen kimden yanasın abi.. damatsın unutma..
tuğ-- evet zuhal..

zu-- babam şaka yapıyor biliyorum ama tuğrul ve orhan abiler sizin
 alacağınız olsun.. madem duymak istiyorsunuz..gelin hem ağlarım,hem giderim dermiş..

herkes "yaşa zuhal" diyor.. ziya bir başka bakıyor tabi..

ir-- ( burnumu çekerek ) mügeyi nasıl vereceğiz bizz.. uhuuu..
tuğ-- vermeyizz..
er-- ( kucağında uyuyan kızına bakarak ) onu daha sonra düşünsek..
nasıl olur.. uçak bizi beklemez iremciğim..

or-- otobüs geldi.. herşey için teşekkür ederiz..tuna-irem.. ahmet bey,nermin hanım..
ziya sana özellikle teşekkür ediyorum,hiç unutmayacağım bir jestti..

zi-- rica ederim abi,ne zaman istersen ara.. yapacak birşey bulurum..
ah-- afiyet olsun.. yeniden ve sağlıkla görüşelim inşallah..

tu-- biz de birşey yapmadık abi.. irem sen gelme.. havaalanına..
zi-- bizim için diyorsan.. biz de gidiyoruz ..
ah-- ben de,muazzez hanımla firuze hanımı götüreceğim..

tu--erkendi,otururduk daha.. gitmeyin..
os-- sağol oğlum.. gidelim..yuvanız şen olsun..

*****

ziya teyzemleri.. babam halamları aldı..
bülentle yelizi uğurladık önce.. tuğrul abimlerle arabaya bindik.. ufuğu da
kucağına aldı abim.. uyuyor yavrum.. diğerleri de otobüsteler..hareket ettik..

havaalanında valizlerle uğraşılınca.. zaman da azaldığı için..
duygulanılmaya fırsat kalmadı..
aceleyle İstanbul,İzmir ve Ankara aktarmalı yolcularımızı gönderince..

ir-- allah kavuştursun ela..
ela-- sağol irem..
tuğ-- sağlıkla,güzellikle buluştursun..

ela--ir--tu-- amin..
otobüs gitmişti,bizde arabaya bindik..
tu-- (arkaya dönüp ) söylememe gerek yok..çiftlikte de kalabilirsiniz..nasıl isterseniz..
tuğ-- sağol,biz arabayı alıp evimize gidelim..
tu-- peki..

ir-- ben böyle bir giden olduğunda.. geride kalmanın zorluğunu yaşıyorum.
güzel bir  telaş içinde..geçti iki gün..
. mümkün olabilseydi de,birarada olsaydık
 diyorum..çalışmayı,mesleği ..bir kenara koyabilseydik keşke..
saat daha onbuçuk.. yorgunuz demezseniz.. gitmeyin..
ya çiftlikte,ya evimizde oturmayı teklif ediyorum.. tabi arzu ederseniz..

tuğ-- peki irem.. biraz oturalım ..
ela-- yarın iş günü,siz çalışacaksınız..çok yoruldunuz,dinlenin istemiştik..

tu-- dinleniriz ela,dert etme..
ir-- ilk okullar ne zaman,tatil oluyor abi..
tuğ-- 15 haziranda..

ir-- tunaa, sen helikopter için sipariş verebilirsin..
tu--tuğ--ela--  hah hah hah..  

tu-- inmesi sorunlu onun.. bana söyleyeceğine,sen uçak alsana..
tuğ-- hiç yani.. tuna nasıl alsın..patron sensin..
ir-- iyi fikir,ben araştırayım..
 

Hiç yorum yok: