Translate

21 Mart 2012 Çarşamba

993.bölüm..

fa-- zuhal hanım vardı.. geleceğiz dedi..
ir-- peki fatma.. sağol..

fa-- siz de sağolun..  hoşçakalın..
ir-- güle güle canım..

(kapıyı kapadım )
arkamı döndüğümde.. mutfakta sadece ela vardı.. ve sigara içiyor.. ben de
yaktım ...

ir-- efkarlıyız bakıyorum..
ela-- ( gülümsedi ) biraz..
ir-- ( tezgaha yaslandım ) ters giden birşey mi var ela..
anlatırsan dinlerim.. istemezsen de,hiç kimse duymaz..

ela-- ( gözleri doldu ) yok ,ne oldu bana bilmiyorum.. duygusallaştım..
me-- elaa,irem kahveleriniz soğuyor..

ir-- geliyoruzz.. ( kolumu elanın beline doladım ) sıkma canını..
yolcularımız gitsin,istersen konuşuruz.. sil gözünü,annenin aklı sende kalmasın..
ben/ biz olduğumuz sürece.. tek olduğunu anlamayacaksın bile..

sarıldık birbirimize..

menekşe girmiş mutfağa görmedik..
me-- elaa.. ne oldu.. bu cadı sana birşey mi yaptı..
ir-- ( ayrıldık,ikimizin de gözleri yaşlı tabi.. sildim yanaklarını )
dışarı çık istersen..biraz hava al..

ela-- yok yok.. annem merak eder..
me-- beni duymuyor musunuz..

ela--ir-- duyduk..
ela-- aldırmadık..

me-- aa,birde söylüyor..

ir-- (kısık sesle )yaa.. menekşeciğim..
cadıyım falan ama eltimle arama girme sakın....
bir başka diyişle, filcanı taştan oyarlar.. içine bade koyarlarr da diyebiliriz..

me--ela-- hah hah hah..

*******
biz salonda başbaşa vermiş konuşurken..
tuna geldi,mügeyi uyutmuş..

tu-- irem
ir-- geldimm..

ufuğun karşısındaki yatağa yatırdık.. yastık koydum yanlarına.. klimayı
ayarladım..

tu--( kısık sesle ) tuğrulda hüzün harici, bir tuhaflık var gibi..
eren de fark etmiş..sorduk,söylemiyor.. ela nasıl..

ir-- o da.. efkarlı, duygusalım dedi ama anlatmadı..
(ufuğu işaret edip..) sorun mu oldu ki..
yolcuları gönderelim,istersen konuşuruz dedim..
sağlık problemi falan mı var,anlamadım..

tu-- sanmam ama tuğrul bir eşeklik edip.. eskiden bahsetmiş olabilir..
ir-- yok canım daha neler.. eniştem ne yapıyor.. gelmiyor musunuz..

tu-- söktü motoru, yaptı.. erenle vidalarını takıyorlar..
  geliriz birazdan..

ir-- babam da ilaç içmeye gitmiş,dondurma getiriyoruz dedi annem..
tu-- tamam,hadi çıkalım..

******
salona geldiğimizde..

ahu--  geliyorsanız.. kahvelerinizi yapayım..
tu-- zahmet olacak sana..
ahu-- ne zahmeti..

kapı açıldı.. annem -babam ve erkekler konuşarak içeri girdiler..ertan
eren abinin kucağında ..

babamın elinde üstü kapalı,büyük bir tepsi var..
annemde de bir paket..

tu-- buyrun hoşgeldiniz..
ah-- hoşbulduk..
ner--irem dondurma erimesin..
ir-- ( alıp,öptüm yanağını ) tamam canım.. buyrun hadi.. babaa ,o ne..

tunaya verdi..
ah-- ( yanağını uzatıp) öpersen söylerim..
 öptüm ,yüzüne bakıyorum..

tuna kağıdı kaldırıp ..
tu-- ( gülerek ) ben de söyleyebilirim..
ir-- allah allah.. seni nasıl öpeyim canım.. hem öpmeden söylenilmiyor mu.

kahkahayı duymalıydınız..
tuna açtığı yeri,bana çevirip gösterince.. elimdeki paketi ,tuğrul abime verip.. babamın boynuna sarıldım..

ir-- babamm.. sağol..
ah-- sen de yavrum..
ir-- ne zaman yaptın..
ah-- sabah.. şerbetini çekmedi diye getirememiştim..

er-- tunaa havanı aldın.. oğlum..
tu-- kim demiş.. künefe ben de.. yemek istediğine göre..
or-- tabi canımm.. arabada iremden,sen ne istiyordun acaba..
tuğ-- aa,biz de gördük..irem iki kere, yanlış sinyal verdi..
ir-- öhö öhö..

ay nasıl gülüyorlar.. bayıldılar halimize.


Hiç yorum yok: