Translate

18 Mart 2012 Pazar

979.bölüm..

tu-- irem biz evde inelim,abim alsın arabayı..
ir-- olur..
er-- sizi de rahatsız ettik,ben araba kiralayacaktım.. niye dinledim,seni bilmem..
tu-- ihtiyaç yoktu ki.. var işte..

ir-- aşkolsun abi.. yarın otobüsle alırım dedin.. ayarladın mı..
er-- evet,o hazır.. saat on gibi arabanızı getiririm..
ir-- dert etme.. gönül kuaföre beraber gideriz..

gö-- sen de onu dert etme.. gitmesem bile olur.. evde de yapabilirim..
ir-- olur mu gönül,eltilerle beni yanlız bırakma.. onlar da, az cadı değil..

ir--gö--tu--er-- hah hah hah..

********

nasıl yatıp,uyuduğumu bilmiyorum .. ama sabah dekanlık için tekrar tekrar
tebrik ettim... telafi amaçlıydı tabi..

beraber kahvaltı ederken telefon çaldı..
kalktım..
ir-- vahide hanım fırça atarmış,şimdi..
tu-- yok canım,daha neler..

ir-- ( açtım ) buyrun..
va-- günaydın,irem hanım..
ir-- günaydın,vahide hanım... beş dakika sonra geliyorum..

tu-- ben giderim,senin işin var.. ne olmuş..

va-- çağırmıyorum,irem hanım.. philip arayıp,tırların dün akşam yola çıktığını haber verdi..
gülderen hanım,saat on gibi sizi bekliyormuş..
nedim bey,sizinle görüşmek için gelmişti.. olmadığınızı söylerken,dayınız geldi.. beraber çıktılar ama mutlaka beni arasın dedi..belki acildir diye aradım..

ir-- ( güldüm ) peki.. güne hareketli başlamışsın ,vahide hanım..
tuna gelecek birazdan,bende işimi bitirip gelirim..
derya ve said de durum nedir.. kahve ikram etti mi yani..

va-- bilmiyorum,derya ile evden beraber çıktık ama bir işi varmış.. henüz gelmedi..saidle buluşacak, herhalde..

ayy diye bir ses geldi..
va-- ne oldu,songül..
so-- off yaa.. nazar boncuğum koptu,yapışmaz da.. ben derya ablaya ne diyeceğim şimdi..

va-- ben de onu düşünüyorum,songül.. kolyemi sabah taktım..ama nasıl olduysa,yolda düşürmüşüm..
ir-- ( gülümsesem de,üzgün bir sesle ) kolyeler nazara geldi herhalde,
ben de kaybettim kutuları.. neyse, gelince konuşuruz.. hoşçakal vahide hanım..

va-- görüşürüz..
kapatıp,mutfağa gittim..

ir-- çağırmıyormuş.. bir kahve yapayım da.. şöyle karşılıklı, evimizde içelim..
tu-- ( dudak büküp)iyi yap,içelim.. ne kutusu kaybettin sen..

ir--(cezveyi ocağa koyup,kahvaltılıkları kaldırırken..anlattım konuştuklarımızı.. )işte böyle kocacığım..
 gülderen hanıma gittiğim de,dayıma da uğrarım..

tu-- .burhanın polis olduğunu öğrendiğimiz için
arasın demiş olabilir mi.. ne dersin..

ir-- anlasa burhan deşifre olduğu için..işten çıkması gerekmez mi..bence bilmiyordur.. hem niye takıyorsun ki,özlemiştir bence..
 belki de ,inci otelinde ne zaman toplanacağınızı soracaktır..
bugün özel bir gün..hiç kimsenin keyfimizi kaçırmasına izin veremem..
gülümse tunaa.. hadii..

filcanlara kahve koyarken.. arkadan belime sarılıp.. boynumu öptü..
ses çıkarmadım..

tu-- artık gıdıklanmıyorsun ilginç.. bir de aklıma,kahve içmediğimiz
geldi niyeyse...
ir-- ( gülümseyerek )içememek güzel olurdu daa... bence aklına geleni uzaklaştır,müsait değiliz..
ben hala deli gibi gıdıklanıyorum  ama kendimi kontrol etmeyi biraz öğrendim diyelim..

balkonda kahve,sigara keyfi yapıyoruz.. iki sandalye koyduk karşılıklı..
tu-- eline sağlık..
ir-- afiyet olsun..
tu-- kutuları nasıl kaybettiğini anlayamadım..annenlerde düşmüş olabilir mi..

ir-- bende anlayamadım ki.. vitrinlere baktım,kuyumcudan takı seçtim..
sonra taksiyle anneme gittim.. belki -para verirken- takside düşmüş olabilir..

tu-- kaybettim deme bari.. değer vermediğimizi sanmasın..derya kırılgan ya.. benzer birşey al,takalım..
ir-- neyse bakarız.. hadi çıkalım.. çok işim var..

kalktık,antrede ayakkabılarımızı giyerken...

tu-- ne giyeceksin..
ir-- ( gülerek ) gelinlik modeli bir elbise giyeceğim demiştim ya..
tu-- ya doğru söylesene..
ir-- zaman az ,imkanlar da elverişsiz..
zuhal için diktirdiğimi giyeceğim,mecburen..sana da krem rengi uygun olur..

tu-- peki,hanımefendi..
ir--  bir de,çiçek gönderir misiniz.. rica etsem.. kuaför meselesi uzayabilir,unutulmasın..
tu-- (açtı kapıyı )sen, çok uzatma .. boyatma,kestirme.. platin de olma işim var de,gel...

ir-- hıhh..
tu-- lütfen..
ir-- peki beyefendi..

********

büroya çıkmadan.. beni taksiye bindirdi..

gülderen hanıma gidinceye kadar dayıma söyleyeceklerimi tasarladım..
bu kadarı da fazlaydı artık..iyi niyetinden eminim ama herşeyi duyup bilmeleri de gerekmiyor..
üstelik haberim yokken..

gülderen hanımın çok işi vardı,odası kalabalıktı kadıncağızın.. yine de beni görünce.. dışarı geldi..

gü-- hoşgeldiniz,irem hanım..
ir-- hoşbuldum,imza olmadan...
belgeleri  işleme koydurduğunuz için de teşekkür ederim.

gül-- rica ederim.. nedim bey,işinizin  çok acil olduğunu söyledi..
, yardımcı olmak görevimiz..
( bizim dosyayı istedi,görevli bayandan .. gösterdiği yerleri imzaladım )
hayırlı olsun.. yasin bey ve eşi nasıllar..

ir-- sağolun.. gülderen hanım.. iyiler, size dua ediyorlar..

gül-- (gülümseyerek ) değişik bir deneyimdi..
( kısık sesle ) irem hanım.. birşey soracağım.. yeri değil ama avukatınız nedim beyy..

ir-- ne olmuş,nedim beye..
gül-- beni yemeğe davet etti.. yarın akşam için.. cevap vermedim henüz..
maksadını ben soramadım.. o da söyleyemedi ,uygun bir ortamda değildik.. sizin haberiniz var mı..

ir-- tekliften de ,maksattan da haberim yok gülderen hanım..
ama sizin gibi.. çok güzel bekar bir bayanı davet ettiğini göre..
tahminim olabilir..
en iyisi -emin olmak için,yani- daveti kabul edip kendisinden duyun bence..

gülümseyerek başını salladı.. tokalaştık..
gül--  ertuna beye selam söyleyin..

ir-- ( güldüm ) as..
 iyi günler diliyorum.. kolay gelsin..

Hiç yorum yok: