Translate

18 Mart 2012 Pazar

978.bölüm..

erkekler de,salona geldiler.. ufuk içeride televizyon seyrediyor diye..
sigaralar yakıldı.. nasılsa kapı cam,açık.. kahve içiyoruz..

suskunluğumuzu halanın,firuze hanımın ve annelerin havadan sudan konuşmaları bozuyor..
 eren abim kameraya çekiyor hepimizi..

filcanı boşalınca.. halam bir yudum suyundan içti..
mu-- efendim ziyaret sebebimiz malum.. orhan oğlum ve yiğenim ertuğrul için
buradayız.. onlar kararlarını vermişler,ben elçiyim..
sizin de rızanızı alarak,akraba olmak arzusundayız...
allahın emri,peygamberin kavli ile.. elayı, ertuğrula.. menekşeyi  de,orhana istiyorum..

ma-- muazzez hanım,eşimde ben de... gönül rızası ile evlenmelerini onaylıyoruz..
allah bahtiyar etsin..

amin denildi..
sa-- mahmut bey,kız eviyiz.. hani naz yapacağımız konusunda anlaşmıştık..

güldük..
ma-- salih bey.. hava sıcak .. ben ne yaptığımı biliyor muyum ki..
hem fazla naz aşık usandırırmış..allah ayırmasın.. orhanı sevdim..

or-- sağolun,aynı duyguları paylaşıyoruz..
sa-- biz de tuğrulu ,ufuğu ve sizleri sevdik.. ela ,tuğrulla ilk
 tanıştıklarında bizi  aradı..

ela-- babaa..
tuğ-- dur elaa..
ir-- evet,evet duyalım..

sa-- ( gülümseyerek,elaya baktı ) büyüdüğüne hala inanamadığım kızım,
bir erkek hakkında ..annesine etkilendim diyince..
 etkileyeni merak etmiştik  ama
 bu kadar çabuk ikna edeceğini beklemiyorduk.. doğrusu.. verdiğiniz kararlar, hep
yüzünüzü güldürsün..
bizim de evlenmelerine bir itirazımız yoktur,muazzez hanım..

mu-- hayırlı uğurlu olsun,bir yastıkta kocasınlar..

alkışladık.. ufuğumda geldi,o da alkışlıyor..
tebrik,el öpme.. faslı sonrası.. bizlere ,çikolata ikram ettiler..
ela da,menekşe de.. çok heyecanlı..
neşe ablaya sarılıp,kaldılar..

tunaya eğilip,fısıldadım
ir-- yüzük takmayacaklar mı..
tu-- almışlar da.. unutmuş olabilirler.. baksana,damatlar pek şaşkın..
ir-- ( gülümsedim ) bana birisini hatırlattılar..
tu-- kim miş ki..
ir-- yakından tanıyorsun..
( abime bakarak,kendi yüzüğümü işaret ettim..
gülerek başını salladı )

tuğ-- neşe hanım izin verirseniz,yüzükleri takalım diyorum..
neş--(gözlerini silerek,ayrıldılar ) ben de eksik birşey var ama diyordum.. buyrun..

tuğrul abim ..elanın ,orhan bey de.. menekşenin yanında ayakta duruyorlar..
ikisinin elinde de.. yüzük kutusu var..

tuğ-- bu özel gecede..gelip, yanımızda olduğunuz ve bizi onayladığınız için..
 hepiniz sağolun.. bizi bağlayan yüzük değil tabi..  sembol de,olsa..
 takacak kişinin uğur ve mutluluğunun bize de yansıyacağını düşündüğümden..
-- en küçüğümüz ama--  yüzüklerimizi iremin takmasını istiyorum..

or-- ben de,tunadan rica ediyorum..

alkışladılar,biz de mecburen kalktık..
ir-- ( fısıldadım ) sandalyeyi abimlerin yanına götür tuna.. ufuğu getireceğim..
tu-- tamam..

tuna dediğimi yaptı.. bende ufuğun yanına gidip,elini tuttum..
ir-- bana eşlik eder misiniz,beyefendi..
uf-- ( gülerek ) edeyimm..

ufuğu sandalyeye çıkardım.. abim bir koluyla sarıldı ona..
ben elanın yanında.. tuna da,orhan beyin yanında.. duruyor..
ir-- tuna ?
tu-- önce sen.. buyur..
ir-- sağol.( kutuyu açmıştı abim,içinden yüzükleri aldım )
 abimm..teşekkür ediyorum..
 benden,bizden çok daha mutlu olmanızı dileyerek...yüzüklerinizi takıyorum..allah ayırmasın..

amin dediler, alkışlar arasında ..taktım ikisine de..
neşe ablanın elindeki makası alıp.. kestim.. tebrik ettim..

tuna da taktı,makası alıp keserken..
tu-- sağlıklı ,huzurlu ve mutlu bir ömrü paylaşmanızı diliyorum..
kesti,alkışladık tebrik ediyoruz.. herkes ayağa kalktı.. anne babalar da dahil..

me-- iremm..
ir-- efendim..
or-- şarkı söyler misin..dans etmek istediğimizden değil..ayakta duramıyoruz,dizlerimiz titriyor ya..
menekşeyle birbirimize destek olalım dedik..
ir-- (tunaya baktım ) ne dersin,beyy.. izin veriyor musun..
tu-- ( gülerek ) iyi,verdim.. söyle..

ir-- hım,demek verdin.. ben ufukla.. sen yaşlılarla dans ediyorsun.. şarkı bitmezse,bir ihtimal benimle de edebilirsin..
tu-- ama bu haksızlık..
ir-- bence de..
me-- or-- tuğ-- ela-- hah hah hah..

ir-- hanımlar beyler... nişanlılarımızın,isteği üzerine..sizi dansa davet ediyorum..
ufuğum benimle dans eder misin..
uf-- ama bilmiyoyum ki..
ir-- sen, birşey yapmayacaksın zaten... ( kucağıma aldım )

zerrin-salih, mahmut-ayşe yasin-figen ,neşe-lütfü,eren- gönül..
yeni nişanlılar..  bekliyorlardı..  tuna , halamı dansa  kaldırınca başladım...

Sevemez kimse seni
Benim sevdiğim kadar
Sevgilim sen olmasan
Yaşamak neye yarar

halam oturayım,oğlum dedi.. tuna onu oturtup.. firuze teyzeyi kaldırdı..
kadıncağızın gözünde ki bakış.. öylesine özeldi ki.. içim parçalandı..
oğluyla ilk kez dans ediyor,ilk kez bu kadar yakın.. dokunuyor..
 derin bir nefes alarak..  yanlarına gittim,tabi dans ederek...

Hergün seni düşünür
Her an seni yaşarım
Seni sevmekden değil
Kaybetmekden korkarım

 abim" eş değişebilir miyiz.." ela da,"ufuk bende seninle dans etmek istiyorum"
dediler... ufuk peki diyip gitti elaya.. abim de firuze hanımı aldı..
tuna da,teklifsizce bana sarıldı...

Birgün beni unutup
Başkalarına bakma
Birazcık sevgin varsa
Beni yalnız bırakma
Hergün seni düşünür
Her an seni yaşarım
Seni sevmekden değil
Kaybetmekden korkarım ..

alkışladılar iltifat ettiler falan.. oturuldu ..tatlı dondurma ikram ettik.. sohbet eşliğinde yediler..

lü-- beraber olmaktan,tanışmaktan  mutlu olduk,herşey için de sağolun..
 ama bize müsade edin,geç oldu.. yarın görüşmek üzere..
hepinize ,iyi geceler diliyorum..

or-- müsade sizin.. lütfü bey..sağolun geldiğiniz için..
 ama yoldan gelmişsiniz,kalacak yer var.. gitmeyin.. burada ağırlayalım sizi..

lü-- teşekkür ederiz de, sanem var.. maması,sütü evde.. başka zaman inşallah..

tokalaştılar bizimle.. abimler ve orhan bey.. onları yolcu ettiler..
salona geldiklerinde..
ya-- biz de,izin istiyoruz menekşe...
me-- nereye yasin.. daha yeni oturacağız..

tu-- oturmayalım menekşe.. siz de  dinlenin.. herkes yoldan geldi..
er-- salih bey ,mahmut bey..
yarın ben alacağım  sizleri, telaş etmeyin sakın..

sa--  eren.. zahmet etme.. bizden on kişi geliyor,mahmut beylerden de o kadar desek..
nasıl,alacaksın.. biz geliriz..

er-- ben de,otobüsle geleceğim zaten..salih bey..
ir-- menekşe ela.. kuaföre burada gitmeyecekseniz..
ela-- gideriz de,ne giyeceğimi bile bilmiyorum ki..

tuğ-- ( gülerek ) irem,onu sen ayarla..öğlen gelirken,giyeceklerini de..getiririz..
ir-- tamam abi..

vedalaşıp,indik aşağıya..
yasin,halamları ..bizde eren abileri aldık.. yol boyu,konuşarak arka arkaya Adanaya geldik..

ir-- ( aynadan bakıp) abi,bizde kalalım..
er-- sağol da,yeni evimizde kalalım diyorum.. halamdan valizi alsak yeter..
yasinin hanımı geldi ve villayı istemem demiş sanırım.. üstelemeyelim de
rahat etsinler bari..

ir-- pekii.. siz bilirsiniz..
halamların evinin önünde durduk... indik arabalardan..
öptük,onları..abimle beraber girdiler.

biz de ayaküstü konuşuyoruz..  figen ve yasinle..

ir-- figen yarın seni de alırım.. kuaför için..
fig--irem, öyle yorgun ve uykusuzum ki..
nikaha kadar uyumak istiyorum aslında.. o kadar işinin arasında,
 bir de beni mi alacaksın.. ben gelirim..

gö-- çok zayıflamışsın,figen.. resimlerinizde iyiydin.. kaç gün geçti ki daha..
fig-- ne yaparsın,gönül.. ders çalışmaktan böyle oldum..
ya-- ben de dedim de.. neyse ki,karşılığını alıyor.. bütün vize notları 100..
tu-- o zaman sorun değil,finallerde rahat edersin figen....
fig-- inşallah..bende öyle düşündüm.
 final zamanı,maliye .. banka müfettişliği ..mali müşavirlik ,
dil seviyesi sınavlarım da olacak çünkü..
.
ir-- bizim yapabileceğimiz birşey varsa-  dil konusunda çalışmak gibi- yardım ederiz..
fig-- ( gülerek ) sağol,yardım isteyeceğim ama buradasınız..
orhan beyden rica ettim,bir aylık kurs yeterli olur dedi.. amerika vizesi
için çok gerekli..
ir-- kolay gelsin,figenciğim..
fig-- amin..
tu-- bana hatırlat da,sana birkaç telefon numarası vereyim..
belki yardımı olur..
fig-- tamam..

ir-- yasin,aklıma takıldı... iş konusunda,lütfü beye blöf mü yaptın..
ya-- ( gülerek ) eh işte, biraz..  gerçekten var da, teklif ettirmek lazım..

ir-- bir araya gelip, o teklifi de yaptırırız.. yasin üzülme..
tu-- blöfün iyi oldu da,lütfü bey ziyayı bırakmaz.. zaten..
çıkarlarına ters..
ir-- onun çıkarına ters de,bu sefer asıl terslik ziyadan kaynaklanmış..
 neşe ablanın dediğine göre,dilekçeyi lütfü beye fırlatmış ve biraz atışmışlar..

tu-- hımm,durum ciddi.. demek ki..bıçak kemiğe dayanmış..
ziyanın sakinleştirilmesi lazım...

abim elinde valizle gelince.. onlarla vedalaşıp,
arabaya bindik..

Hiç yorum yok: