Translate

18 Mart 2012 Pazar

972.bölüm..

ph-- sağol irem,ben kalırım da.. arkadaşların acelesi var..
imzalarsan.. onlar,uygulama için gidecekler.. bu akşam, bütün tırlar hareket etmeli ki.. bir hafta
içinde mallar yerlerine ulaşmış olsun..

ir-- peki,philip..

çekmeceden tunanın kalemini çıkarıp.. nedim beyin gösterdiği yerleri
imzalıyorum.. philibin imzaladığı dosyaya da şöyle bir göz gezdirip.. onu da
imzaladım.. tuna da,kaşeleri basıp.. paraf attı..

ir-- hayırlı uğrurlu olsun philip..
ph-- olacak,irem.. tuna.. sağolun..
tu-- sen de sağol,philip..
tokalaştık..

gerekli evraklar, iki nüsha halindeydi zaten..
avukatlar,müşavirler aldılar.. gitmek için kalktılar bile..

ned-- biz de gidiyoruz.. noterde işimiz var.. onaylanacak ama
gülderen hanımın , yanına uğramanız gerekiyormuş.. selam söyledi..

ir-- tamam,nedim bey.. ararım şimdi..
onları gönderdik..

ir-- ( içeri girince ) philip,tuna yemeğe götürmek..
 ben,kendi yaptığım  köfteyi yedirmek istiyorum..
hangisi olsun..

ph-- tabi kii,köfte..
tu-- bak rahatsız olursan.. hiç karışmam philip.. çok acı yapmış,irem..
ph-- güzell..
tu--ir-- ph-- hah hah hah..

ir-- gülderen hanımı arayıp,geliyorum.. siz buyrun lütfen..
tu-- tamam..
onlar çıktı..

bende gülderen hanımla konuşup,öyle gittim mutfağa..
hepsi oturmuş.. güle konuşa köfte yiyorlar..
philip kızarmış.. ama hiç oralı değil..
oturdum tunanın yanına..

ir-- afiyet olsuun..
de-- nefis olmuş,irem hanım..
va-- evet de,çok acıı..

so-- ama böylesi güzel oluyor.. vahide hanım..
ph-- muhteşem olmuş irem..

tu-- turşu,salata ayran.. hepsi çok güzel olmuş elinize sağlık..
irem ne biberi koydun, ekelim bundan..

ir-- ekelim de,antep,antakya.. maraş urfa biberler,karışık..
bulgur,karaisalıdan.. turşu babamdan.. salça annemden,salata vahide hanımdan..
songül hazırladı.. ben elimin ,tadını koydum.. kesene bereket tuna...
şu garibim hayırlı günde,köfte yedi.. sevindirdik..

tu-- sağol,sevindirdik de.. acısı fena çıkacak.. o daha bilmiyor..
so--de--va--ir-- tu-- hah hah hah..

ph-- ne oldu..
tu-- tonlarca buğday hasadı yapıyoruz,
irem bulguru başka yerden almış, ona güldük philip..

ph-- hah hah hah..
kahvelerimizi de içtik.. philiple tuna gittiler..

ir-- derya sen de git istersen.. dinlenirsin..
de-- ev çok sıcak irem hanım.. akşam, vahide hanımla beraber gideriz..

ir-- sen bilirsin..  konuşup hasret gidermeyi çok istesem de..
yarın kayın biraderim evleneceği için.. biraz işlerim var..
radyoya da ,bir saat önce gideceğim.. çıkmam lazım..
anneme de uğrayacağım daha..

va-- tamam.. kolay gelsin size..
ir-- sağol,bana ulaşamazsın.. acil bir şey olursa.. tunayı ara.. vahide hanım..
va-- ararım,merak etmeyin siz..

de-- ay unutuyordum neredeyse,sizlere layık değil ama çam sakızı misali..
bir hediyem var..
koşup çantasını getirdi.. içinden,üç minik kutu çıkarıp .. uzattı..bize..

de-- ( boynundaki taşlı,zarif nazar boncuklu kolyeyi göstererek.. )
hepimizde olsun ,nazardan korunalım istedim.. takarsanız sevinirim..

aldık,deryaya teşekkür ederek..
sahiden deryanın kolyesinin aynısı.. songül ve vahide hanım taktılar hemen..

ir-- ben ,duş yapıp takarım deryacığım.. çok güzelmiş.. sağol..

de-- rica ederim irem hanım..( benim verdiğim zarfı,uzattı )
 ben bunu da vereyim,çok naziksiniz.. ama kabul edemem..lütfen alın..

ir-- ( aldım) peki..ama o içimden gelendi..
de-- biliyorum da.. yine de böyle olması uygun bence..
( bir kutu daha uzattı bana ) ben,bunu da tuna bey için düşündüm ..
 hayatımda ilk defa bir erkeğe hediye alıyorum.. kullanırsa,ne ala..
beğenmezse de,canı sağolsun..

ir-- ( alıp açtım.. )ayy çok güzelmişşş.. niye beğenmesin canım..
bu kravat iğnesinin ,anlamı büyük.. takar mutlaka.. teşekkür ederiz..
mahçup ettin beni..

de-- sizin dostluğunuza, karşılık bile olamaz..

deryayı öptüm,odamdan çantamı alıp.. çıktım bürodan..

 saat dört.. bulvarda
biraz mağazalara baktım.. hoşuma giden bir kıyafet bulamayınca..
takı meselesini halletmek için, kuyumcuya kadar yürüdüm..
neyse.. takabilecekleri iki set seçtim.. iki de,altın alıp.. parasını verdim..
yarın büroya gönderecekler..

 ertana gofret alıp,taksiyle anneme gittiğimdeyse..
annem babam.. anneannem..bahçede oturmuş, çay içiyorlar..
ertan da  salıncağında sallanıyordu.. inince,gördüler beni..

ah-- aa,kim geldii..
ert-- abbaaaa.. abbaaa..

içeri girdim..
ir--  bana da çay ,var mı..
--- hee,çayın kokusunu almasan gelmeyeceksin değil mi..
ner-- annee,sitem etmesene.. hoşgeldin kuzum..

sarıldık,öpüştük..
ir-- sıdıka hanım,senin için geldim.. beni özlemiştir.. gidip,kucağına yatayım.. mis gibi kokusunu içime çekeyim dedim..

-- hadi hadi.. bir anneannem var..öldü mü, kaldı mı demiyorsunuz anam...

oturdum yanına..  yanaklarını sıkıştırıp,öpüyorum ..
o da çok gıdıklanır..boynundan..

ir-- naz yapmaa..bak boynundan öperim, kurtulamazsın..
-- yok yok.. sakın ha.. baban var,ayıp olur..

ah-- aman annee.. ne ayıbı.. kırk yılda bir gelmiş kızım,öpsün.. ne var..
ir-- sitem ediyor,babamı öpeyim bari..

oturdum dizlerine..
ir-- babbaaaa....
ah-- kızım büyüdün,büyüdün.. kalkk..

hepsi gülüyorlar halimize.. en çok da ertan..gülünce, bahçede kovaladım onu..
nefes nefese kalınca.. yakaladım.. öptüm öptüm.. kolunu bacağını ısırdım..

ert-- yunaaa,yunaaa..
ir--  bücürrr..tuna yok nasılsa.. ben seni yiyeceğimmm...
ert-- hah hah hah..
ir-- sana gofret gönderdi tuna,vereyim mi..
ert-- veyyyyyyy..

çayımı alıp,oturdum karşılarına.. ertan gofretini yiyor.. biz de konuşuyoruz..
ner-- tuğrul evleniyormuş.. gözünüz aydın..

Hiç yorum yok: