Translate

15 Mart 2012 Perşembe

965.bölüm..


tuna kullanıyor,hüseyin bey de yanında.. ben arkaya oturdum..
konuşa konuşa gidiyoruz.. osman eniştemle dayı-hala oğlu olunca..
 figenin yasinle evlendiğinden de haberdar.. ama mobilya mağazası olduğunu biliyor..

 zuhalin nişanına gelmiş eşi,düğününde görüşürüz inşallah dedi..
yumurtalıkta oturuyorlarmış beş yıldır.. yazları kızıldağ yaylasına çıkıyorlarmış hala..
bütün kardeşleri ve annesi de orada olunca.. baba ocağı terkedilmiyor dedi..

 iki kızı Ankarada üniversite öğrencisiymiş.. üçüncü kız,beş yaşındaymış..
babamları ve teyzemleri sordu.. hepsini tanıyor tabi.. anlattım bende..

tu-- irem ,nedim beyler gittiler mi..
ir-- evet, gideceklerini söylemişler.. philip de,arayıp yeniden çağırmış bizi..

ah-- sizzz, philibin fabrikasına mı gidiyorsunuz yoksa..
tu-- evet.. yoksa siz de mi..

hü-- inanılır gibi değil ama evet..vinç,forklift ve pamuk kamyonu ihtiyaçlarını ben sağlıyorum..
philip çok akllı,dürüst işini iyi yapan bir yatırımcı.. bazı maddi
sorunlarından dolayı..
bu ay kiramı ödeyemeyeceğini,makinalarımı alabileceğimi söylemiş..

ir-- almak için mi,gidiyorsunuz..

 hü-- hayır..  daha önce,böyle bir durum yaşamadık.. kredisi var..ödeyeceğini biliyorum.. bu zinzirleme reaksiyon gibidir..ben araçlarımı alırsam.. diğeri de alır..
darda olduğu dedikodusu yayılır anında. philip ne kadar güçlü olursa olsun.. itibarı sarsılır..
 bankacılığın avantajıyla,leasing önermek için gidiyorum..siz nereden tanıyorsunuz philibi..

tu-- irem çevirilerini yapıyordu..çok önceden tanıyoruz..
 iş ilişkimiz de var ama dostumuzdur kendisi..yabancı yarırımcıya kota kısıtlaması getirildiği için,
 philip maddi sıkıntı yaşamış.. bütçesini nasıl kullanacağı philibin bileceği şey ama leasinge gerek kalacağını sanmıyorum.. hüseyin bey..biz de ,o sorunu çözmek için gidiyoruz..

hü-- öyle mi, çok sevindim.. ortak mı olacaksınız..

ir-- yok,ürettiklerini alıp .. ben sevk edeceğim..
onun sonsuz kredisi var..  yatırım yapması için ikna eden benim..  darda kalmasına ,dedikoduya mahal vermeden.. işi uzmanından öğreneceğim yani..

hü-- ( gülerek)  sen, yakında kovandan bal da alırsın bence..

ir-- ( güldüm ) yanımda siz olursanız.. belki alırım..

hü-- tedbirli,akıllı .. körü körüne risk almayan.. insanlığını kaybetmemiş
maddi imkanlarını doğru kullanan .. kişiler.. olduğu sürece..üstümüzde oyun oynayanlara yenilmeyeceğimize inanıyorum..

tuna fabrikayı göstererek..
tu-- yenilirsek emeklere yazık olur..  yatırım yaptı,istihdam sağladı
siz,biz.. hepimiz birbirimize bağlıyız.. çark dönmeli ki, kalkınalım..

idare binasının önünde birçok araç park etmiş.. kemal beyin arabasının yanına girdik bizde..

****
içerisi çok etkileyici.. ferah ve modern..  ikinci kattaymış philibin bürosu..
görevli rehberlik etti bize..kapısını tıklatıp açtı..
(ingilizce olarak)
-- misafirleriniz geldiler efendim..

philip güler yüzle karşıladı bizi.. hoşgeldiniz diyip .. odasına aldı..
kemal ve nedim bey de orada..kalktılar tokalaştık.. oturduk koltuklara..
hüseyin bey de, güzel ingilizce konuşuyormuş..

ph--  siz tanışıyor musunuz.. üçünüzü beraber görünce şaşırdım..
hü-- ben iremin çocukluğunu bilirim,uzun zaman sonra ziyaret imkanım oldu philip..
buraya geliyorlarmış.. o , tesadüf oldu..

ph-- çok sevindim,zaman ayırıp geldiğiniz için sağolun.. önce yemek yiyelim
tunayı bekleyenler vardır..

tu-- ( gülerek ) iki saatim var,philip..
ph-- ( ayağa kalktı) buyrun öyleyse..

koridorda ilerleyip.. yemekhaneye girdik.. çok geniş bir yer..çalışanlar yemek yiyorlar..
300 kişinin konuşması,çatal kaşık sesleri arasında birbirimizi duymakta zorlanarak..
yemeklerimizi alıp,bir masaya geçtik... 20 dakika sonra.. çalışanlar iş başı yapmak için gidince.. sessizlikte konuştuk biraz..

kahvelerimizi,içtikten sonra.. ikinci kattı gezdirdi bize. muhasebe müdürü,işletme sorumlularıyla tanıştırdı..
ürün geliştirme,grafik tasarım bölümünü gezdik..birçok kişi çalışıyor..
satış ve bağlantıları yapan ekip.. tam profosyoneldi..her dilden konuşan elemanlar.. arı gibi çalışıyorlardı..bayıldım..
sorumlu tekstil mühendisi hammaddenin,
 kumaş oluncaya kadar geçirdiği evreleri anlatarak.. ürünleri gösterirken..
philiple hüseyin bey.. biraz geride kalıp..konuştular..

uzun dikdörtgen masanın üstünde
çeşitli ebatlarda..pamuklu,saten.. rengarenk..
yüzlerce masa örtüsü,çarşaf.. küçük -büyük..takım havlular...
yastık kılıfı .. yatak örtüsü .. battaniye ..elyaf ve kaz tüyü yastık,yorgan .. uyku seti var..ambalajları da çok şık..
ir-- bu ürünler mağazada var mı..

-- büyük çoğunluğu var efendim.. alışkanlıklardan ötürü,rağbet görmeyecekleri koymuyoruz..
mesela elyaf ve kaz tüyü yastık,yorgan dış piyasa için üretiliyor..

ir-- peki,kaz tüyü ürünü ben almak istesem.. nereden temin edeceğim..
-- bu marka ile iç piyasada alamazsınız.. satışımız yok..

tunaya dönüp,kısık sesle..
ir-- vakfın,tekstil ihtiyacı karşılandı mı..
tu--  saliha hanıma muhataplarını söyledim..,aldı.. alıyor..ama ne aşamada bilmiyorum..
ir-- yurt kapasitemiz kaç kişi..
tu-- 500 yatak kapasitemiz var..
ir-- tamam..

philip ve hüseyin bey biraz sonra yanımıza geldiler..

ph-- şimdide fabrikayı dolaştırayım size..
ir-- tamam dolaşalım.. philip,kaz tüyü ürün..iç piyasaya verilmiyor muş.biz niye mahrum kalıyoruz..

ph-- sen kalmazsın canım.. hangisini istiyorsan,hediye edeyim..

ir-- sağol da,hediye istemiyorum philip..
1000 adet... tek kişilik.. çarşaf ..yastık,yorgan battaniye .. havlu ihtiyacım var.
bana özel bir renk yada desen istesem .üretir misin..

ph-- ben üretirim.. ama satmayacaksın..
ir-- tamamm.. satış yok..

hü-- oteliniz mi var..

ke--  öğrenci yurdu var.. hüseyin bey..

hü--  yurdun..  başka bir ihtiyacı var mı,peki..
ned-- teklifinizi duyalım, ne öneriyorsunuz..

ir--ah--tu--ph--ke--hü-- hah hah hah..

hü -- en iyisi,daha uygun bir zamanda gelip kendim göreyim..
( kartvizitini verdi) eksik yada gereken ne varsa elimden geleni yaparım..

ir-- ( bende kendimin ve tunanın kartvizitini verdim ) tamam,haberleşiriz..

hü-- ( baktı kartlara ) cemilin çalıştırdığı yurttan mı bahsediyoruz..

tu-- yok,bu yeni  hüseyin bey.. balcalıda,gelecek dönem hizmet verecek..

hü--  ne kadar büyük bir hayır yapıyorsunuz..
 balık ,süt ve süt ürünleri.. zeytin,zeytinyağı..kavun karpuz, ihtiyacını
ben karşılayayım..

ir-- pardon,siz hafriyat yapıyorum dememiş miydiniz.

hü-- ( gülerek ) dedim.. balık üretimi ve besicilik de yapıyorum..
eşimin de, zeytinliği ve bostanı var.. büyük çaplı olmasa da..
satışımız yetiyor bize..

ir-- allah bereket versin.. tedbirli,akıllı .. körü körüne risk almayan..
 insanlığını kaybetmemiş
maddi imkanlarını doğru kullanan ..hayırsever yatırımcılar olduğu sürece..
yenilmeyiz değil mi, hüseyin bey..

hü-- ( gülümsedi ) evet,bence de.. tuna bey,tanıştığımıza çok memnun oldum..
her zaman beklerim..
bana müsade..

tokalaştı tek tek.. bizde memnun olduk dedik..
hep beraber indik aşağıya.. philip, onu ana yola bir araçla gönderdi..

biz de,minyatür trene benzeyen bir araca bindik..  başımıza kaskları taktık..
şöförümüz philip..

arkaya dönüp..
ph-- içeride çok ses var.. kulaklığı  takın..
konuşamayacağız nasılsa..

hareket etti..