Translate

14 Mart 2012 Çarşamba

962.bölüm..

ir-- abime derken ben esir oldum... abiii, neredesin..
va--kamera için inceledi burayı,şimdi de balkona çıktı.. sizin,kahveniz de orada ama soğumuştur..

ir-- ne yapalım.. halam yada tuğrul abim ararsa.. çağır beni..
va-- tamam..

abim tabureye oturmuş,kahvesini ve sigarasını içiyor.. gölgede..
bende  kahvemi,sigaramı alıp oturdum diğer tabureye..

ir-- anlat.. abi..
er-- anlatacak birşey yok ki.. evdekiler aynı..iş aynı.. ben aynı..
bir düzende gidiyoruz..
ir-- ben seni farklı gördüm..
er-- nasıl..
ir-- bilmem biraz zayıflamışsın sanki.. annemle teyzemin yanına git..

er-- hah hah hah..yok bacım yok.. iyiyim ben..
.. bak şimdi.. antreyi uygun buldum..
küçük bir masa koyarız.. üstünde monitör ve mikrofon olur.. birde düğme.
burhan ayağa kalkmadan..uygun gördüğüne kapıyı açar..görüntüyü de
devamlı kaydeder..
 senin yada vahide hanımın masasına da bir monitör koyarım istersen..
geleni sizde görürsünüz..yada kabloyla bilgisayara giriş yaparım..

ir-- olur,vahide hanımın masasında olsun .. o hep burada..
içeri girelim,gölge ama hava sıcak..terledin..

er-- ben özellikle çıktım irem.. odanın kapısı açık ya..
yeni kameranın kablosunu nereden geçiririm diye incelerken..
sizin kameranın arkasında bir dinleme cihazı gördüm.. haberin var mıydı..

ir-- zaman zaman ,bilgim dahilinde.. yabancı olmayan birisi tarafından
 dinlendiğimi biliyorum ama bundan haberim yoktu abi.. çıkarabilir misin....

er-- tabi ki..  belki faal değildir.. eskiden de kalmış olabilir..
ama madem haberin yok.. durmasın orada..

ir-- haklısın canım.. başka yerlere de,bak.. odamda her türlü konuşma oluyor..
müşairle,avukatla.. iş bağlantıları yapıyorum.. tehlikeli bunlar..
faal olduğunu anlayabiliyor musun..

er-- hımm,bir cihaz var. frekans olduğunda ötüp,haber veriyor.. yanımda olsaydı..
bir frekans karıştırıcı koyardım.. dinleseler bile hiç birşey anlayamazlardı.. parazitten..

ir-- o güzelmiş.. kamerayı takacağın zaman ,ondan da getir..
er-- olur da, yalnız onu her zaman kullanamazsın.. kuşkulandığın da, çalıştırman lazım..
gel beraber bakalım.. ama hiç konuşma , deşifre olmayayım..

odama gittik.. vahide hanıma acil telefon olursa, bağlama beni çağır dedim..
. kapıyı kapadım..

abim kameranın fişini çekti ve çantasından.. bir alet çıkardı..
ben yerime oturdum onu izliyorum..
alet çıldırmış gibi ötüyor,abim  de bulup..alıyor..

masamın üstü minik cihazlar cenneti oldu.. saksıdan, masa lambasından.. koltuğun altından..
 perdenin arkasından.. ohooo.. klavyeden bile buldu..

sinirimden,sigara üstüne sigara içiyorum.. dayım şaşırdı sanırım, bu ne ya..
birde izin alıyordu güya.. bizim hiç mahremimiz kalmamış ki..
kimbilir neler duydular.. derya da, emir verilince yaptı demek ki..

poşete koydu cihazları.. bağladı..

er-- tamamdır..tertemiz oldu ,odan..
ir-- şok oldum abi.... anladığım kadarıyla hepsi faaldi..

er-- yok,birkaç tanesi hariç.. diğerlerinin frekansı zayıftı..
yabancı olmayan kim, tuna mı..

ir-- hayır .. o seyrediyor,dinleyen dayım..
er-- nee..şimdi küfrediyordur..aman  topladığımı bilmesin.. gideyim
ben..

ir--( sigarayı sinirle söndürdüm.. ) abii,otur lütfen.. bilirse bilsin,savcılığa bir kere izin verdim..
süresi bitince.. tamam dinlenmiyeceksin demişti.. elimden çekeceği var..
ben bunun hesabını sormaz mıyım..

er-- ( oturdu,gülerek ) demek gerekli görmüş ,irem..
 mahremiyet açısından ondan bir zarar gelmez..
yalnız bu kadar çok ve rahat böcek yerleştirilmesi düşündürücü...
hep burada olduğunuza göre..
 büron da bir köstebek var.. dikkat et..

ir-- ( anlamamışcasına bakarak) ne köstebeği abii.. o toprakta yaşamaz mı.. böcek gördüysen,
yarın ilaçlatayım burayı..
er-- hah hah hah..

ayağa kalktı..
er-- onlar zimmetlidir,sahibine iade edersin.. atma sakın..
telefon çalınca,aldırmadım önce.. ısrarlı baktım ki..

ir-- (açıp) efendim..
tu-- elektrik kesik değilmiş.. niye seni göremiyorum..
ir-- hah hah hah.. abii,fişi takar mısın..
 tuna görme problemi  olduğunu sanmasın..

er-- ( gülerek taktı) sor,görmüş mü..
tu-- uff,tamam.. selam söyle ergüne..

ir-- tamam.. onunda selamı var.. gidiyordu tam..
tu-- peki.. beş dakika sonra ara beni..
ir-- oldu..

kapatıp.. abimle beraber antreye çıktık..
öptüm,sağol  dedim..
er-- sende sağol.. broşür koydum bakın,seçtiğiniz kamerayı söylersin..
ir-- tamam,herkese selam söyle.. tunanın da selam vardı..
er-- a.s.

 ( açtı kapıyı ,karşımızda tülay duruyor.. ben şaşırdım..
karşılaştırmak istesem denk gelmez..
ama ikisi de birbirine bakmadılar bile abim çıktı,tülay girdi..
kapıyı da kapadı)

tü-- ne oldu,irem.. ters bir zamanda mı geldim..
ir-- yoo,şaşırdım birden görünce.. hoşgeldin.. buyur..

Hiç yorum yok: