Translate

14 Mart 2012 Çarşamba

956.bölüm..

mu-- yok kızım,yok..tuğrul anlattı bana.. olanları..
yasinlere ev alacaktım zaten.. göçebeye döndüler..
e tuğrulumla ,erene de biraz borcum var.. size de dedim de,kocan karşı çıktı..
zaten  konuşulmuyor.. karışma hala diyince sustum..
oğullarım burada,firuzeyle beraber  bize de olsun dedim..
yemekte orhan oğlumla,bülent oğluma da söyledik.. görelim dediler..
 hepimiz toplanıp geldik.. bayıldılar,almak istiyorlar..

ir-- güle güle oturun,otursunlar hala..
evi aldığımız kişiyle,muhatap olacaksınız..benimle değil..
içini nasıl gördünüz anahtarlar bürodaydı..

mu-- tuna aldı bürodan.. gezdik,gördük.. hatta seçtik.. burada kalmayı düşünenler bile var..
 siz,villa almıyor musunuz..

ir-- şimdilik düşünmüyorum hala.. ama kısmet diyelim.. ben  acıktım..
birşeyler yiyeyim de.. ufuğa sözüm var,gelip alırım onu..

mu-- seni aç bırakır mıyız kızım.. kocan elleriyle hazırladı,saklama kaplarında
yemeğin.. gel, yedirsin de neşesi yerine gelsin..özlemiş sanırım..
 dört numaralı villadayız..
top oynuyorlar,ufuğun kıpırdayacak hali kalmadı..
sen kendine ve tunaya bak..gelinim...

ir-- (güldüm ) tamam,geliyorum..
mu-- tunaa,gitsene.. geliyorum dedi,koş koş..masayı balkona çıkar..
tu--ir-- hah hah hah..

tu-- kovuyorsun da. ben arabada yedireceğim belki..

mu-- arabada yedirirsen,hazımsızlık yapar oğlum..
senin dilin durmaz,önce kızın karnı doysun.. dolayısyla sen neşene kavuş..

tuna içini çekince..
ir-- hala tunaya versene telefonu..
mu-- gelin,en baştan isteseydin ya.. yüzü güldü,yavrumun.. hadi ben gittim..

tu-- halaa, yavaş düşeceksin.. bir daha yürüyemiyorum deme.. koşuyorsun maşallah..

mu-- aniden derman geldi,dizlerime.. hah hah hah..

konuşmadan nefesimizi dinledik bir süre..
tu-- neredesin..
ir-- yukarıda ama sizi görmüyorum..
tu-- ben gördüm,arabayı.. bekle,geliyorum..
ir-- (çalıştırdım motoru,hareket ettim) ben geleyim,ayıp olur..
sonra konuşuruz..

tu-- herkes kendi aleminde.. şakalaşıp,havuza atıyorlar birbirlerini..
ayıp ..umurumda mı..
 halimizi bilen ve düşünen mi var sanıyorsun..
tuğrul alışmış yada boşveriyor..
etkilenen biziz..  sınırda olan sadece sen değilsin ki..
 abim için dediklerimde haklıyım
zaten o çocuklar için.. aramızdaki buzları eritmedik mi..
sana esiyor da, bana esince.. suçlu mu oluyorum..
 tepkini ve tafranı hak etmiyorum irem.. öğleden sonramı mahvettin..

telefonu kapatıp,
arabamın arkasına park ettim.. diğer arabalardan yer kalmamış..
karanlık biraz.. inip.. tunanın açık penceresinden,içeri eğildim..

ir-- evet..
tu-- ne evet..

ir-- hak etmek konusunda..sana katılıyorum ama hayat hiç adil değil ..
hala aynı şeyleri tekrar etmen,birşey değiştirmiyor ki..
hatta sen bana söylemiştin.. ruhsal durumumun berbat olduğu bir dönemde..
o zaman diliminde ki herhangi birşey.. beni geriye götürüyor..
hatırladıklarım da hiç hoş değil..
böyle bir ruh halinde olduğumu, sana söyledikten sonra..
lafın dokundu.. patladım.. kusura bakma.. benim öğleden sonram da iyi değildi..

tu-- gel otur,yanıma..
ir-- yemek mi yedireceksin..

tu-- mahsuru mu var.. masa mı,istiyorsun yoksa..
ir-- hiç canım istemiyor.. yanlarına gidelim,ufuk hayal kırıklığına uğramasın..
sonra evimize gideriz..
tu-- (camı kapatıp,indi.. kilitledi arabayı.. karşılıklı duruyoruz )
 ya benim hayal kırıklığım ne olacak..

ir-- saçımı mı,diyorsun..
tu-- evet,farklı birisine bakıyorum sanki..
ir-- sabah ola hayrola.. onarırız..

çantamı alıp,arabayı kilitledim bende..
beraber yürüyoruz..ara yoldan..

ir-- kimin dört numara..
tu-- bilmiyorum,girdiler bütün villalara.. orada kalmış da olabilirler..
ir-- orhan bey tamam da,bülent nasıl alacak ki..
tu-- demek boşuna yorulmamış,parası var ki.. alıyor..

ir-- burası harika.. cengiz bey,iyi iş çıkarmış..
ama içime sinmedi,soğuk geldi.. ürperdim..

tu-- soğuk mu..

ir-- havayı demiyorum,sevimli ..sıcak gelmedi yani..
 para verip almak istemiyorum,sen ne dersin..

tu-- nasıl istersen.. mekanlara takılmam,bilirsin..

ir-- bilirim,bana da.. kulübe buradan daha cazip geliyor..

bahçeden içeri girdik.. sesleri ,kahkahaları geliyor..
çimlerin üstüne döşenmiş taşlar.. ayağımda topuklu olunca...
dikkatli yürüyorum..

tu-- elimi tut..
ir-- sen tutsana.. niye benden bekliyorsun..
tu-- ( gülerek ) farklısın ya.. peruk de,ne olur..
ir-- saçım da gerçek, ben de..

gördük nihayet.. hepsi ıslak.. hala,firuze teyze.. ve yeliz hariç..

Hiç yorum yok: