Translate

14 Mart 2012 Çarşamba


942.bölüm..

arabaya binip,hareket ettim.. yola çıkarken.. telefon çaldı..
açıp,omuzumla kulağımın arasına koydum.. acelem var ya..
ir-- buyrun..
tu-- benim,bu yayın nereden çıktı..
ir-- piyangodan..

tu-- anladım.. geciktiniz.. misafirler geldi..
bülentte yelizi merak ettim diyince ,arayayım dedim..  neredesin..

ir--  yayın yeni bitti,geliyoruz.. yelizim de gayet iyi..
tam gününü buldular,daha işim de var üstelik..

tu-- ne işin var ki, herşey hazır.. klima bile çalışıyordu..
yemekleri ne ara ,yaptın bilmem..
ekmek,tatlı ve meyveyi de ben getirdim.. ayşe de börek yapmış bize..
yasin getirdi,ben de göndermedim.. o da burada..

ir-- benim perilerim var,yardım ediyorlar sağolsunlar..
pilav ve salatayı bana bırakın demiştim.. iş dediğim o.. kapıyorum,görüşürüz..

tu-- peri kimse artık, pilav ve salata da yapıldı.. dikkatli gel hadi..
ir-- (gülümseyerek) yeliz yanımda olmasa,
ben o periye ne yapacağımı söylerdim amaaa..

tu--ir--ye-- hah hah hah..
ir-- öptüm,by..
tu-- ben de..

kapatıp,bir sigara yaktım..
ir-- kocacığın seni merak etmiş..
ye-- 24 saat görüşmeye alışığız ya.. etmiştir.. kusura bakma,engel oldum..
konuşamadın kocacığınla..

ir-- (güldüm) sandığın gibi değil..  pilav ve salatayı yapmış da..
özel sevgilerimi gönderecektim..

ye--ir-- hah hah hah..
ye-- allah bozmasın..
ir-- aminn..

ye-- dava diyordu tuna.. sende işim çıktı dedin.. ters birşey yok değil mi..

ir-- hıı,yok yok.. dava kapandı.. sabah sabah stres yaşadık.. philiple
karşılaştım.. arabayı park ederken.. sorununu çözdüm.. iş dediğim de oydu..
abim hala aramadı, benim aklım ona takıldı aslında.. ya ela söylemedi.. ya da
başka birşey var..
ye-- söylemiştir bence.. aradıysa da,büroda değildin..

ir-- belki.. ayşe,yasinle börek göndermiş... tuna da,gitme yemek yiyelim
diye bırakmamış..
firuze hanım ve hala Osmaniyedelermiş.. yoksa seni tanıştıracaktım..

ye-- o mesele tam bir trajedi,bence.. anneyi,görmek isterdim doğrusu..
yalnız dikkat et..
öğrenirse, tunanın tepkisi sana ve halaya karşı çok sert olabilir..

ir-- biliyorum da,elimden birşey gelmiyor..

evin önünde park ettim.. yukarı çıktık..
tuna açtı kapıyı,kot pantolon ve gömlek giymiş..

tu-- buyrunn.. hoşgeldiniz..
ir--ye-- hoşbulduk..

yelize terlik verdim, o salona girdi..

ir-- (kısık sesle) ben seni böyle mi,karşılıyorum..
tu--(gülerek) telafi ederim..
ir-- söz veriyorsun da,icraat yok..
tu-- suss,duyacaklar.. gel hadi.. nasılmışsın,niye aramadın..

ir-- iyiyim,hiç fırsatım olmadı.. anlatacak başka şeylerim de var..
misafirler gidince konuşuruz..
tu-- nasıl bekleyeceğim ben..

ir-- benim gibi.. fırını aç da, ısınsın..
öptüm yanağını,salona girdim..

ir-- cümleten hoşgeldinizz.. elimi yıkayayım,geliyorum..
masaya buyrun lütfen..
hoşbulduk diyip,kalktılar..

elimi yüzümü yıkadım,çabucak.. saçlarımı at kuyruğu toplayıp..
beyaz kot pantolon ve yarım kollu vişne rengi gömleğimi..
beyaz dolgu topuk terliklerimi giyip.. mutfağa geçtim..

yemekleri ısınması için.. ocağa ve fırına koydum..
salonda..erkeklerle tokalaşıp,hanımları öptükten sonra.. yerime oturdum...

nasılsınız dedim hepsine.. tuna içkileri koyuyor,onlarda mezeleri
tabaklarına alıyorlar..

ir-- keşke abim de burada olsaydı.. humusu yaparken,onu andım.. ela
söylemedin mi yoksa..
ela-- söyledim irem.. madem seviyor,humusun tarifini alayım..
ir-- tarifi boşver..abim biliyor,o yapsın sen ye ela..

bü-- yeliz,bu cadı seni çok mu gezdirdi.. sesin çıkmıyor..
ye--  iremle,gezmeye bayıldım.. dinlendirdi beni,sadece biraz acıktım...

bü-- pintiii.. oğullarımı da mı düşünmedin vicdansız..
güldük..
ir-- (arkama yaslanıp) pintiliğim sadece sana bülent.. yeliz de gördü..
yedirmeye fırsatım bile olmadı ki.. hem oğullarım deme,yanılmışsınız..

bü-- nee.. yanılmak mı.. hamile değil mi yoksa..

bir kahkaha yükseldi,masadan..
me-- irem şaka de, bülentin rengi sarardı..

ir-- (güldüm ) doktoru yanında.. ilgilenir...
senin de,neşen yerinde maşallah.. yasinle,elaya acıdım birden..

ya-- hatırlatmasana irem..
or-- yasine acıyabilirsin.. evliler sonuçta..
 ama ela ,tuğrulun tavrından sonra..biraz daha düşünür bence..

tu-- orhan abi.. canına mı susadın..bu ireme denir mi..
or-- sen de,koruma abini.. hayal kırıklığına uğrattı kızı..

ir-- inanmıyorum size,abim asla öyle birşey yapmaz..
elaa,ne hayal kırıklığına uğradın..
me-- orhan, barbunya ye..çok güzel olmuş..

güldüler,ben sinirlendim..
ir-- menekşe laf karıştırma.. ela,konuş yoksa abimi arayacağım..
ela-- (gülerek) araa, bulamazsın ki..
ir--  niye,nerede..
tuğ-- çünküüü... burdayımm...

döndüm,abim bana bakıyor.. aaa diyerek,sandalyeyi itip kalktım yerimden..
sarıldık..

ir-- abimmm, hoşgeldin.. niye aramadın.. tek mi geldin..
(tunaya döndüm)aşkolsun niye söylemedin bana..

tuğ-- haberi yoktu,tunanın.. humus yiyebilir miyim artık..
ir-- peki,üstadım.. gel otur..

tuğ-- (yelizle tokalaştı,ben sandalye çekiyorum yanıma )
elanın yanına,oturabilir miyim.. lütfenn..

kahkahalar atılırken..
ir-- iyi iyi,otur hadi..
mutfağa gidip.. yemeklerin altını kapattım.. abime servis getirip,yerleştirdim..
yerime otururken..

ir--abii,  benden duymuş olma da.. beyaz saçlı bir bey,arkandan konuşuyor..
or-- aa,kimm..
tuğ-- or--tu--ya-- bü-- ela-- me-- ye-- hah hah hah..

Hiç yorum yok: