Translate

14 Mart 2012 Çarşamba

938.bölüm..
salı .....
sabah rutin tempo içinde hazırlanıp.. kahvaltı yaparken...
duruşmayı hatırlayınca..

ir-- sen gelecek misin.. adliyeye..
tu-- evet.. karşı tarafa , şartlara uymaması dolayısıyla ceza verildi..
açtığım davayı düşürecek nedim bey..

ir-- diyorum ki, okuldan gelirken yelizi de anneme getirsen..
yengeme gideceğiz de..
tu-- neyin var...

ir-- kontrole gidecek yeliz,ben de bir görüneyim dedim..
tu-- iyi,sen haber ver.. yelize.. alırım onu da..

ir-- yeliz benimle beraber olacak,orhan bey ve bülentte uğrayacaklar mecburen..
elaları da çağırıp..yemeğe  kalın demek istiyorum.. yayın yokken..
komşular da,yabancı değiller..otururuz..

tu-- nasıl yetiştireceksin.. yemeği ne zaman yapacaksın..kalsın
bugün çağırman şart mı.. yorgunluktan hasta olursan ,kızarım..

ir-- (gülümsedim) bir ceza daha düşünürsün nasılsa..
tu-- derdim ceza değil.. sen sin.. kendini boşuna yıpratmanı istemedim..ama sen bilirsin..

kalktık,yolcu ederken..
tu-- dikkati ol..
ir-- sen de..

*****
mutfakta uğraştım biraz.. düdüklü tencerede nohut pişiyor..
kek ve poaça da fırında.. bulaşıklarımı yıkayıp..
 gerekli telefon görüşmelerimi yaptım..
vahide hanım,halam.. yengem.. ela,
annem ve yelizle...

halamlar dün  osmaniyeye gitmişler..müjde verecektim güya..
 cemil beyle,safiye hanım
ısrar etmiş..kalmaları için.. ayşeyle konuştum..
 o da "börek açıyorum..
size de yapıyorum,geçerken alın "diyince..
 bende sağol,yemeğe misafirim vardı..
 çok iyi olur ayşeciğim  dedim..

kışlıkları kaldırıp..temizlik yaptıracakmış,yasin var diye
gitmek istememiş aslında.. kolay gelsin dedim kadıncağıza..

kalkıp,anahtarımı çantamı alıp..çıktım evden..
kek,poaça pişti.. nohut da pişmiştir..

akşam için,ne yapacağımı düşünerek..
adliyeye geldim..
çok kalabalık dışarısı,olaylı bir dava var herhalde..
park edip,içeri girdim..

nedim bey bekliyordu, konuşa konuşa bana rehberlik etti..
koridor da kalabalık..

ned-- oturun isterseniz.. yarım saat var daha..
ir-- boşverin,stresliyim zaten.. dayımla görüştünüz mü..
ned-- görüştüm..
ir-- bir sorun yok değil mi..

ned-- yok yok.. sizin ve tuna beyin davası kapanacak..
dayınız sunum yapacak ama hakim soru sorabilir,sizden de
 dinlemek isteyebilir.. anlatın..

ir-- neslişah gelmiyor değil mi..
ned-- hayır..avukatı temsil edecek onu..
ir-- siz ve dayım varsınız..ben niye buradayım öyleyse..
ned-- onun mazereti var.. sizin yok..

ir--(içimi çekerek ) abim yerini biliyor mu.. nafaka ödüyor ya..

ned-- bir kaç kişi hariç.. kimse bilmiyor..
abiniz nafakayı bankaya yatırıyor.. tuna beyle,dayınız geliyorlar..

yanımıza geldiklerinde merhabalaştık..
erol-- irem, sakin olsana.. neyin var..

ir-- buradan çıkınca sakinleşirim.. yakışıklı bir dayım var,
iyi ki var mış.. avukatlığımı kim yapardı yoksa..
senin neyin var..

erol-- (gülerek) benim de güzel ,asi.. bir yiğenim var..
birde neden işsiz kaldıklarını anlamayan,
suçlanan öfkeli adamlar varmış.. iyi ki,kimliğini bilmiyorlar..

ir-- yakalanmışlar mı.. çok sevindim.. rüşvete göz yumacak değildim herhalde..
nedim bey,uyarınca kimliğimin gizli kalmasını rica etmiştim..

tu-- ne rüşveti.. kim yakalandı,niye haberim yok..
kimden rica ettin..

ir-- anlatacak zaman mı oldu ki.. gümrükte evrak onaylanması için..
fıstık istemişler nedim beyden.. bende saf saf..
canları çekti demek ki.. birkaç çuval dağıtırız diyorum,
 meğerse dertleri başkaymış..
bir dosta rica ettim,o da ilgilenmiş sağolsun..

tu-- dost mu ?
erol-- evet.. dost dostluk yapmış ta.. birde işin başka boyutu var..
aylardır hazırlanan.. tüm çeteyi çökertecek plan..
tepeden inme emirle.. üç beş kişinin yakalanmasıyla.. bozulmuş..düzeneği kuranlar da,öfkeli yani.. ve allahtan onlarda kimliğini bilmiyor..
nedim bey,iyi ki uyarmış..

ir-- ben nereden bileyim..düzeneği falan,işimiz var..olsun diye uğraşıyoruz..

erol-- neyse,biz girelim nedim bey.. sizi birazdan çağırırlar..

onlar duruşma salonuna girince..
tu-- dost kim..

ir-- nizamettin bey..
tu-- ne alaka ,ona mı şikayet ettin..

ir-- önerisini sordum.. o da ilgileneceğini söyledi..

tu-- fıstık dağıtırken.. düzenek sayesinde..
rüşvetçi bile olabilirdin.. sonra uğraşır dururduk.. temize çıkmak için..
önce sorsana..

ir-- aman ne güzel moral verdin.. elim ayağım titriyor zaten..
bu şimdi bana söylenecek şey mi..

tu-- stres altında ,doğru düşünüp ..karar vermen için pratik
 olarak düşün..

ir--  şu anda, düşünemiyorum..
bir daha buraya hiçbir şart altında gelmemeyi diliyorum..
sadece..
tu-- ben de..
mübaşir adımızı söyleyince.. girdik içeri..

 *********
yarım saat kaldık herhalde.. ne olduğunu anlamadım bile..
dayım ve savcı konuştu..
hakim bir kaç soru sordu bana ve tunaya...
karar verildi yaz kızım dedi..
anlamadığım terimlerle birşeyler yazdırdı..
biz çıktık..

ir-- bitti mi..
erol--evet,gözünüz aydın..
nedim beyle tokalaştı,o gidince..

ir-- avukatım ücretini hiç konuşmadık..
erol-- (yanağımı öptü) aldım..
tu-- dayı söyle lütfen.. yaptığının karşılığına ,
ben fiyat biçemiyorum..

erol-- öptüm ya tuna.. onun değerine de paha biçilemez..
 bir daha gelmeyin yeter..
ir-- aminn..
tu-- dayıı..

erol-- zuhal evlenmeden,ziya sen..ben ali ergün..inci oteline
gitmeyi organize et.. ödeşelim.. şu revüyü birde bana anlatsın..
ir--tu--erol-- hah hah hah..

ir-- pes dayı,onu da mı biliyorsun..
hem niye evlenmeden gitmek istiyorsun ki..

erol-- baban anlattığı için biliyorum.. evlendikten sonra kıymeti kalmaz..
ziyayı birde ben göreyim..
ir--  çok geç kaldın .. ateş bacayı sardı,
zuhali karşına alma,bence..

erol-- birşey yapacak değilim canım.. ortamını göreyim demiştim..

tu--peki dayı ama ben ziyaya kefilim.. sen de gör, için rahat etsin madem..

"ben de kefilim" demek için.. ağzımı açarken..
erol-- sen sakın kimseye,kefilim deme.. değil imza.. sözle bile olsa..
kaçın o kelimeden.. dışarıdaki kalabalığı görmüşsündür..
kefillik sonucu insanlar işlerinden olmuşlar,
hacizler peş peşe gelince..tefeciler devreye girmiş..
halis ulu kefalet parasını bile ödeyemeyecek duruma düşmüş..
herşey ortada.. müşavir kardeşi,dolandırmış ama kefil imzası halis ulunun..
adam dürüst ama sürünüyor.. işçiler kefalet parası toplamışlar
aralarında.. çıkmasını bekliyorlar,anladın mı..

ir-- anladım..
erol-- iyi,ben duruşmaya gireceğim.. size iyi günler..
ir-- sağol dayı.. sana da..
tu-- görüşürüz..
erol-- güle güle..
***

biz merdivenleri inip,arabalara doğru yürürken..
ir-- ne dersin,ulu köy için..tam zamanı değil mi..

tu-- değil,yardımcı olabilmeyi isterdim ama
haciz ve tefecilerle uğraşılmaz ..bile bile ateşe
atamam ..ne seni ne kendimi.. birde o çıkmasın lütfen..

ir-- ben onuru düşünüyorum..
tu-- belki böylesi onun için daha hayırlı olur.. bilemezsin..
ir-- geldi mi yeliz..
tu-- evet..annene bıraktım.. şimdi yengene mi gideceksin..
ir-- yok..randevumuz saat üçte..
 tu-- çıkınca ara beni..
ir-- tamam.. hoşçakal..

Hiç yorum yok: