Translate

13 Mart 2012 Salı

928.bölüm..

yemek sonrası.. saçaklardan akan yağmur sularına bakarak,çay içiyoruz..  bilmem kaçıncı çay dolduruşumdan sonra..
artık istemiyoruz dediler..

bülent tavla oynarken,ne istediğini babama sorup duruyor..o da,"sonraa ..ben İstanbula geldiğimde öğreneceksin" diyor..
epeyce bir güldük hallerine..

ir-- dönmek zorunda olmayıp,bu gece de kalabilseydik keşke.. uykum geldi..
ye-- keşke.. ben de çok severim,yağmur sesini..

ah-- sabah gidin.. hatta siz mecbursanız ,bülentleri öğleden sonra ben getiririm..
tu-- kendileri bilir ama bizim gitmemiz lazım abi.. irem çevirim var diyordu.. ben de notları geçireceğim..

bü-- ben uyarım,yeliz sen söyle..
ne-- ben söyleyim, kalıyorsunuz.. iyice bir dinlenin, yayla havasıyla..

ye-- peki,nermin anne..
ir-- aaa, annem elden gittii..

ye-- tu--bü-- ah-- ir-- hah hah hah..

ir-- o zaman gidelim biz..
tu-- ertana iğne yapılacak,bekleyelim biraz daha.. uyanır belki..

ah-- burada böyle ,bol oksijen uyutuyor çocuğu.. uyanınca,sağlık ocağına götürürüm.. tuna.. beklemeyin,yol ve hava kötü.... igidin evinize..

bü-- biz varız ya,ahmet amca .. sağlık ocağında işiniz ne.. uyanınca iğnesini ben yaparım, merak etme tuna ağlamaz.. gidin siz..

tu-- (gülerek,kalktı ) sağol .. ağlatırsan,ertan şikayet eder zaten..
bü-- nermin anne,damadın çaktırmadan beni tehdit ediyor..duydun değil mi..

ne-- neyi,ben birşey duymadım.. ahmet sen?
ah-- yoo,kim ne.. dedi ki..
bü-- ye--tu-- ir-- ah--ne-- hah hah hah..


****

vedalaşıp,bahçeden geçerken.. el salladık hepsine..
bü-- yine gelinn, bunu saymayızz..
 tu-- (gülerek ) olurr..

ir-- siz de buyrunn..
ah-- dikkatli gidin..
ir-- tamam baba..

arabaya oturunca ,yüzümüzü kuruladık..
tuna hareket ederken de..

ir-- (gülerek ) demek çevirim var ,ha..
tu-- kızınızın uykusu gelmiş,onu klübemize götüreceğim dememi mi tercih ederdin..
ir-- hımm,etmezdim tabi.. tunam,birşey diyeyim mi..
tu-- söyle..

ir-- yol zaten  bozuk, çamurlu.
yağmur  da,devam ederse..  sabah trafiğinde  gerileceğimiz kesin... - kalmayı çok istesem de- evimize gitsek..nasıl olur..

tu-- pekii,sonra geliriz bizde..
ir-- sağol canım..

*************
ertesi gün

bürodaki çiçeklerimi görünce,keyifle başlamıştı.. günüm..
gönülü,tuğrul abimi ve zübeydeyi arayıp teşekkür ettim.. "deryayı çok sevdik ,gayet iyiler .." dedi..
neyse, hepsinden  haberleri aldım yani..

rutin işlerimizi yaparken.. gelen giden ,çok oldu.. telefonlar hiç susmadı denebilir..
vahide hanım ödemelerle ilgilendi,ben de büroda çok yoruldum..

öğleden sonra.. songül ikimize kahve getirdi,bana yaptıklarını anlatırken telefon çaldı..

ir-- bahadır holding buyrun..
ned-- merhaba irem hanım..  Mersinden döndüm,kemal beyin bürosundan arıyorum.. selamı var..

ir-- merhaba nedim bey..a.s..  Azerbaycan evraklarımız, onaylandı mı..

ned-- onu haber vermek için aradım,ben de.. malesef,hayır..  bize fıstık yok mu, iması yaptılar..
ir--  yazık,canları istemiş demek ki..  bir kaç çuval fıstık dağıtırız ,hayrımız olsun..

ned-- (gülerek ) o bahanesi..irem hanım..  fıstık istemiyorlar aslında..

ir-- rüşvet ?doğru mu anladım..
ned-- evet..

ir-- (sinirlendim) ima edenin,adını söyle bana..
ned-- adı (..................... ) ama tek değildir,anlatabildim mi..
ir-- evet..

ned-- ve sizi uyarmam lazım.. ne düşünüyorsanız,dikkatli olun..  pamuk ihracatı da yapılacak..adımız karışmamalı.. yeterince var,yeni düşman kazanmayalım.. yarın sabah,adliyede olacağız..duruşma için ..

ir-- anladım.. sağolun..
ned-- iyi günler..

kapatıp,vahide hanıma baktım..
ir-- bana defterdar nizamettin özdeni bağla ,vahide hanım..
va-- tamam..

Hiç yorum yok: