Translate

13 Mart 2012 Salı

924.bölüm..

salonda,kahveler sigaralar içildi.. sohbet eşliğinde..
saat onbir olmuş.. yasin esneyince..

zi-- yasin gidelim,istersen..
tu-- erken daha..
ya-- evet de..
bü-- adam uykusuz ,tuna.. yorgun,balayından dönmüş.. dinlensin.. 
ziyayı da düşün,hiç anlayışlı değilsin.. yani..

ya--zi-- bü-- ye--fi--zu-- ir--tu-- hah hah hah..

zi-- içimden geçenleri söyledin, bülent..
bü-- işin kolayını bulmuşsun sen de.. söylesen köfte yedirilecekti..

ya-- köfte bitti diye ,söylememiştir..

zu-- ziya..
zi-- efendim..

zu--  bülent ve yasin madem seni konuşturmadığım için..  dalga geçiyorlar.. diyorum ki.. ya sana engel olmayım.. istediğin gibi konuş.. ya daa alerji olma pahasına burada kalalım.. gerisini onlar düşünsünler.. zuhal yardım et dediklerinde de,hiç duymayayım..ne dersin..

zi-- tamamm. 
bü--ya-- hayırr..


ya--zi-- bü-- ye--fi--zu-- ir--tu-- hah hah hah..

********

onları yolcu ettik... gidecekleri yer yakın, nasılsa.. bizim kulubenin
hizasında.. yolun karşı tarafında evleri..
 salonu,mutfağı topladık.. beraberce..

yataklarını hazırlayıp.. çıktık yukarı..

yorulmuşuz,yattık.. kalın yorganın altında,kısık sesle konuşuyoruz..

ir-- buraya bir kapı,aşağıya banyo gerekiyor..
bir başkasının kalabileceğini hiç  düşünmemişiz..
katil yorganlar da,iyi ısıtıyor dimi..

tu-- (gülerek) evet,haklısın..aşağıda bir oda olmalıymış..

ir-- ve evin dışından, yukarı kata bir merdiven.. lazım..
diğer eve gidebilirdik..

tu-- merdiven var da, gece karanlıkta inmek zor..
bir de araba çalışacak ,yakalanma riski çok fazla..

ir-- hımm.. bir garaj ve iyi bir aydınlatma.. istiyorum..

tu-- derhall.. en azından alerji olmadık..
ir-- (kıs kıs gülerek) evet,iyi geceler..
tu-- sana da..


************

sabah uyandık da,oyalandık biraz.. dağ manzarası seyrettik..harikaydı..
kapının açılma sesini duyunca..

tu-- bülent nereye gidiyorsun..
bü-- ekmek alacağım..
tu-- dur,geliyorum..

ikimizde indik aşağıya.. kıyamam yeliz mutfaktaki masaya , olan kahvaltılıkları koymuş.. ..
ir-- günaydın,biz siz uyuyun diye inmedik güya.. sen niye yaptın hayatım..

ye--günaydın.. fark eder mi.. öyle güzel uyumuşum ki.. dinlenmişim.. biz de ses yapmamaya çalışıyorduk..
ekmek gelinceye kadar,çay içer misin..

ir-- içerim.. gittiler mi,ki.. tunaa..
tu-- burdayım, yatağı yukarı götürdüm..

ir-- (çıktım mutfaktan,ayakkabısını giyiyor..kısık sesle) tunam,zeytin ve peynir var sadece..

tu-- (gülümsedi ) hayatım.. diyorum ki,onları koy saklama kabına.. çayı da termosa doldur.. biz dönünce,
açık havada kahvaltı yapalım..

ir-- olur da, yelizin oturacağı bir yer olması lazım..
tu-- (kısık sesle )çok bilmiş, ben düşünmedim mi sanıyorsun.. 

ir-- (güldüm ) bana bakma sen,saçmalıyorum işte..

tuna gülerek çıktı kapıdan... hava pırıl pırıl,güneşli..

ir-- yelizz.. üşüyor musun..
ye-- hayırr..
ir-- iyii..


yer minderi,gazete.. tabureler.. piknik sepetinin yanında duruyor.. termosumuz da işe yarayacak.. nihayet..
hazırladık..

kapıyı açtım havalansın diye..güneş de ısıtıyor..  yer minderlerinde oturduk,çay içiyoruz..

ye-- irem,yasinle tuna ne kadar benziyorlar birbirlerine.. figenle de çok yakışmışlar..

ir-- evet,öyle.. yasin bey,bekleyemediğinden..  iki haftada,hop diye evlendiler.. figenin,okulu bitecek.. daha master yapacak..  birşey anlamadılar yani..

ye-- iyi olur umarım.. çok zor çünkü.. akrabalar mı..
ir-- kim.. figenle mi..

ye-- tuna ve yasini soruyorum.. fizik ve bazı davranışları olağanüstü benziyor.. bülentle konuştuk da,belki yakın akrabalardır .. mesela amca çocuğu gibi.. dedi..

ir-- (içimi çekerek ) hayır yelizim.. hala,yasinin annesi ve benim bildiğim bir akrabalıkları var.. ama kendileri dahil hiç kimse bilmiyor .. sana da, duymayacaklarını bildiğimden söylüyorum... ikiz kardeşler..

ye-- neee... ama ama nasıl olur..

Hiç yorum yok: