916.bölüm..
gırgır şamata.. bir saat geçirdik.. saat 12 ye geliyordu..
er-- zuhal artık,gidelim..
zu-- tamam canım.. ..
tu-- ziya araban yok herhalde,bizde seni bırakalım. ..
ergünler gecikmesin..
zi-- (gülümseyerek ) kiralık araba var.. sağol abi..
ir-- kaza falan yapmadın, değil mi.. dehşet araba kullanıyorsun da..
zi-- yok yapmadım.. dün lütfü büroda,yola bakıyordu.. menekşeyi gördüm ,arabayla geçtiler gelirim birazdan diyerek.. aşağıya indi.. görecek ya.. aceleyle parktan çıkarken ,arabamı çizmiş.. yaptırıyor..
ir-- ee ,orhan beyi görmüş mü bari..
zi-- herhalde.. o, dalga geçmek amacıyla..
gitti arkalarından.. geldiğinde,yüzü kıpkırmızıydı..menekşe fena benzetmiş ,anlaşılan.. bir de paracıkları gitti.. hiç keyfi yoktu,bugün..
ir-- (güldüm ) kıyamamm..
zuhal kalktı
"lütfüyü konuşarak,keyfimizi kaçırmayalım.. allah neşe ablaya sabır versin.. menekşe ve ela gerçekten tanıyorlarmış.. geçinilmesi çok zor.. bir adam..
teyzem,ellerine sağlık.. hepiniz sağolun.. iyi geceler,size.. "
hep beraber kalktık..
vedalaşıp,onları yolcu ettik..
ben masayı topladım.. annem bulaşıkları yıkatmadı..
ir-- biz de müsade istesek..
ah-- peki kızım..ayağınıza sağlık.. yine gelin..
tu-- geliriz abi.. sizde buyrun.. yemek ve sohbet için teşekkür ederiz..
ne-- afiyet olsun..
öptüm,ikisini de.. tuna da tokalaştı.. çıktık evden..
***
şöför koltuğuna ben geçip,hareket ettim.. yağmur yağıyor yine..
ir-- otele mi,ağam..
tu-- (paketi eline almış,açmaya çalışıyor ..gülerek)
bana sormasana..meşgulüm gördüğün gibi..
ir-- hah hah hah.. sabırsız şey.. yarın ki,planda değişiklik var mı.. yada kimler geliyor diyeyim..
tu-- (deri kemer ,cüzdan ve anahtarlığa bakarak )teşekkür ederim,hediyen çok değerli..
ir-- rica ederim,güle güle kullan..
tu-- (öptü yanağımı ) bülentler geliyor.. diğerlerinin planı varmış.. pazartesi akşamı bizi ,yemeğe.. çağırıyorlar..
salı günü de.. istanbula gidiyorlar.. orhan abi, beraber gidelim demiş.. bülentlere..
öğretmenin geliyor mu..
ir-- yok.. pazartesi yayından sonra .. ingiltereye dönüyormuş..
yasinler döndüler mi acaba..
tu-- yarın sabah dedi,halam.. pazar akşamı,figen istanbula gidecekmiş..
ir-- balayı bitti ,okul başlıyor.. çok zor olacak, onlar için..
otelin önünde durduğumda..
tu-- gizlilikten kurtuldular,en azından.. başkalarını bırakıp da,bizim balayına geçsek diyorum..
ir-- (güldüm ) ağam ,balayı kulağa güzel geliyor daa.. bayılmak üzereyim..
tu-- hah hah hah..
*******
otelde nasıl uyuduğumuzu bilmiyoruz ,ikimiz de..
ama sabahımız -detaya gerek yok-çok güzeldi..
11 gibi ayrıldık oradan... eve gelirken.. hava öyle sıcaktı ki.. yaz geldi sanki.. ceketimi çıkarıp, arka koltuğa koydum..
ir-- bülentleri nereden alacağız..
tu-- çiftlikte oluruz demişti ama ara istersen..
ir-- (aradım, açıldı) yelizzz..
ye-- merhaba canım.. bülentt..tutsana..
ir-- hah hah hah.. zamansız aradım sanırım.. kapatayım ben..
bü-- yeliz, ireme bu denir mi.. bak,yanlış anladı..
ye-- iremciğim,kapatma..
ben bülente çorba içiriyorum .. o da ahizeyi tutuyor,kulağıma..
ir-- hııı.. niye.. kendisi içemeyecek kadar,hasta mı.. Mersin havası ,ona da mı dokundu.. yoksa..
ye-- (gülerek ) yok.. menekşenin ,orhan beye çorba içirmesini gördü ya.. imrenmiş..naz yapıyor..bana..
bü-- yelizz.. .. kırk yılda bir nazlanmışım.. ona niye söylüyorsun..
ir-- duyuyor madem.. kıyamamm,diyeyim şimdilik.. görüştüğümüzde konuşuruz..
ye-- hah hah hah..
ir-- bir saat sonra,geleceğiz.. çorba içirme eylemi biter, değil mi..
bü-- (gülüyor ) belki, tuna yanındaysa versene..
ir-- tamam nazlı.. kulağına tutayım.. araba kullanıyor da..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder